Cafuné

2.4K 298 205
                                    

Tüm gece yapmadığımız eksik bir şey kalmasın diye koşturmamızın aksine şuan huzurlu ve yavaş adımlarla yürüyorduk. Yüzümde sürekli engelleyemediğim bir gülümseme vardı ve utandığım için yüzüne bakamasam bile onun da en az benim kadar mutlu olduğunu hissedebiliyordum.

Elimi kavrayan parmaklarını daha sıkı tutarak ona biraz daha yaklaştım. Ona sarılmak istiyordum ama bu kalabalık bunun için pek uygun görünmüyordu. İlk başta bunun onu rahatsız edebileceğini düşünmüştüm ama bu düşünceyi kafamdan hızlıca attım çünkü çoktan böyle şeyler için endişeleneceğim aşamayı geçmiş gibi görünüyorduk.

Elinin sıcaklığı kısa bir an için kaybolunca duraksadım. Bakışlarım ona dönüp neden elini çektiğini anlamaya çalışırken kolunu omzuma sardı. Tam olarak sarılmak sayılmazdı ama artık daha yakın olduğumuz için memnundum.

Küçük bir kahkaha attığında bakışlarımı yeniden ona çevirdim. "Yakınlaşmamızı bu kadar iyi karşılayacağını bilsem bunu daha erken yapardım." Bakışları bana döndüğünde gözlerindeki yaramaz ışıltıları fark etmiştim. "Seninle aramızdaki bu şeyde..." Dudaklarını yaladı. "Daha ileri bir aşamada olabilirdik." Bu söyledikleriyle neler kast etmiş olabileceğini düşünürken yanaklarımın kızarmasına engel olamamıştım. O bunu fark etmeden ilgisini başka yöne çekmek için birkaç metre ilerideki barı işaret ettim. "Bir şeyler içelim beraber."

Kısa bir süre işaret ettiğim barı inceledikten sonra yeniden bana döndü. "Dünyalı içkilerinin bana pek etki edeceğini sanmıyorum."

"Yine de bana eşlik edebilirsin." Adımlarımız bara doğru yönelirken nefesini seslice dışarıya verdi. "Sana eşlik etmekten onur duyarım." Onun bu söylediğine güldüm. Arada böyle cümleler kuruyordu ve bu her seferinde komik geliyordu.

"Son iki yıldır hiç içki içmedim biliyor musun? Sürekli tetikte olmam gerektiğini düşünüyordum. Belki biraz rahatlamama yardımcı olabilirdi ama sürekli kötü ihtimalleri düşündüğüm için hiç içmedim." Gülümseyerek ona döndüm ve beni dikkatle inceleyen gözlerine baktım. "Sen yanımdayken rahatça içebilirim."

Yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. "Gerçekten bana güveniyorsun, değil mi?" Kısa bir an hüzünlü bir hal aldı ama bundan hızlıca kurtuldu. Alayla konuşmaya devam etti. "Bana güvendiği için Thor'a aptal dediğimi hatırlıyor musun?"

Kaşlarımı çatıp sahte bir sinirle sordum. "Bana yine aptal demeye mi çalışıyorsun?"

"Hayır, leydim." Yüzündeki huzurlu ifade içimi mutlulukla doldurdu. "Senin bana güveniyor olman iyi hissettiriyor."

Bana güzel şeyler söyleyip duruyordu ve bu bana bir rüyadaymışım hissi veriyordu. İşin aslı rüyada olmaktan korkuyordum. Bunu hızla kafamdan atıp kısa süre içerisinde yaşadığı duygu değişimlerini düşünmeye başladım. Onunla geçirdiğim zaman içerisinde bunu sıkça yaptığını fark etmiştim. Sürekli gerçek hislerini saklıyordu ve alaylı tavrını bir kalkan olarak kullanıyordu.

"Loki?" Bir süre ne söyleyeceğimi bilemeyerek sustum. Bana dönüp tek kaşını kaldırdığında derin bir nefes aldım. "Sen de bana güveniyor musun?"

Hızla cevap verdi. "Thor dışında güvendiğim tek kişi sensin." Aklımdakini ona söylemek üzereyken konuşmaya devam etti. "Thor'a ona güvendiğimi sakın söyleme. Asla susmaz."

Hafifçe gülümseyip konuştum. "Madem bana güveniyorsun... bana karşı tamamen kendin olmanı istiyorum. Duygularını gizleme Loki." Söylediklerime karşı sessiz kaldı. Onun sessizliğine uyarak bara doğru ilerlemeye devam ettim.

Çok kalabalık olmayan, canlı müziğin olduğu bara girdiğimizde masaları es geçerek bar tezgahına ilerledik. Bir sandalyeye otururken hazırda bekleyen barmene içki siparişimi verdim. Loki, barmen ile kısa bir süre konuşup sert içkilerden sipariş etti.

CafunéㅣLokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin