Reunion

1.9K 253 85
                                    

Sokakta yanımızdan geçen insanları olduğum yerden izledim bir süre. Annem ve Evelyn yanımdaydı ama varlıklarını unutmuştum kısa bir süreliğine, yaşadığım andan kopmuştum. Aylardır içimde dolanan hüzün bulutu dağılmış yerini huzur almıştı. Başarmıştım.

Bir keresinde Loki'ye "Neyi seçersem seçeyim hep bir eksiklik olacak." demiştim. Annem ve kardeşim dediğim en yakın arkadaşım yanımdayken ve özlediğim diğer herkese kavuşmak üzereyken bir daha hiç eksiklik hissetmeyeceğimi biliyordum. Dileyebileceğim her şeyin bir adım uzağındaydım. Yapmam gereken tek şey o adımı atıp hayalini kurduğum her şeyi kucaklamaktı.

"Neyi fark ettim biliyor musun?" Evelyn heyecanla konuştuğunda sokaktaki insanlardan gözlerimi ayırabilmiştim sonunda. "Zengin olabiliriz. Bir daha hiç çalışmam gerekmeyecek." Aklına gelen şeyle gözlerini büyüdü ve abartılı bir ifade ile konuşmaya devam etti. "Pablo Escobar gibi para yakacağım." Omzuma hafifçe vurdu. "Tek yapman gereken bana para çizmek. Şimdilik Walter White'ın deposundaki kadar para yeterli olur." Annemle ben onun heyecanlı konuşmasını gülerek dinledik. Daha sonrasında annem derin bir nefes alıp konuştu. "Nereye gideceğiz?"

"Aklımda bir yer var." Sonraki dakikalarda sokaktan geçen bir taksiyi çevirip binmiştik. Şoföre adresi verdikten sonra kafamı cama yaslamış ve dışarıyı izlemeye başlamıştım. Loki'nin yanına gitmeyi çok istiyordum ama nerede olduğundan emin değildim. Yenilmezler binasında olduğunu sanmıyordum. Savaştan sonra orada kalmayı tercih etmesi çok düşük bir olasılıktı. Zaten Yenilmezler binası da saldırıya uğramıştı, şuanda son durumu nasıldı bilmiyordum. Buraya gelen Asgardlıların yerleştiği yerde olabileceğini düşünüyordum ama nereye yerleştiklerine dair de fikrim yoktu.

Taksi sonunda gideceğimiz yere ulaştığında ellerim titreyerek kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Heyecan her bir zerremi sarıp sarmalamıştı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki göğsümü yarıp çıkacakmış gibi hissediyordum. Sanctum Sanctorum'un kapısına yaklaşıp kapıyı vurmak için elimi kaldırdığımda daha kapıya vurmadan kapı açılmıştı.

Strange ile karşı karşıya durduğumuzda gözlerinin dolduğunu ama bunu başarıyla sakladığını fark ettim. Saniyeler içinde beni kollarının arasına aldığında ağlamaya başlamıştım. Özlemle kollarımı beline sıkı sıkı sararken içimden bir daha onu hiç bırakmamak geliyordu. Neredeyse üç yıl burada kalmıştım ve eve geri döndüğümde kendi babamdan beklediğim ama göremediğim sıcaklığı bu adamın kollarının arasında bulmuştum. Onu tanıdığım kısa süre içinde ona bu kadar bağlanmış mıydım gerçekten?

Zorlukla ondan ayrıldığımda ellerimi yüzüme çıkarıp göz yaşlarımı sildi. Dolu gözlerim yüzünden bulanık görsem de artık onun göz yaşlarını saklamak için çabalamadığını fark etmiştim. "Seni bulmak için çoklu evrenleri birbirine kattık ama anlaşılan tek yapmamız gereken Loki gibi beklemekmiş. O adam senin ona söz verdiğini ve bir gün mutlaka geri döneceğini söyleyip duruyordu."

"İşte gerçek aşk." Evelyn'in boğuk bir ses tonuyla söylediği kelimelerle Strange onun ve annemin varlığını fark etmişti. Evelyn biz ona dönünce boğazını temizleyip elleriyle bizi işaret etti. Aynı boğuk ses tonuyla konuşmaya devam etti. "Çok duygusal bir andı. Neredeyse ağlayacaktım."

Strange'e annemi ve Evelyn'i işaret ettim. "Annem Caitlyn ve arkadaşım Evelyn." Anneme ve Evelyn'e döndüm. "Onu tanıyorsunuz zaten, Doktor Stephen Strange." Annem bize doğru yaklaşıp elini Strange'e uzattı ve el sıkıştılar. "Tanıştığımıza memnun oldum." Annem ve Strange el sıkıştıktan sonra bu sefer de Evelyn Strange'e yaklaştı. "Ben el sıkışmakla yetinebileceğimi sanmıyorum." Strange'e sarıldığında Strange kısa bir an şaşkınlıkla donup kalmıştı ama daha sonra hafifçe kollarını Evelyn'e sardı.

CafunéㅣLokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin