Fear

2.4K 308 165
                                    

Steve, Tony'nin odasına doğru ilerlerken aklında yer edinen sorulardan dolayı dalgındı. Şimdiye kadar Kasey ile ilgili düşündüğü her şey farklı bir boyuta ulaşmıştı. Artık onun Strange gibi bir büyücü ya da en az onun kadar tuhaf bir şey olduğunu düşünüyordu. Hala niyetinin ne olduğunu çözebilmiş değildi ama içinden bir ses o kadına güvenebileceğini söylüyordu. Şansını iç güdülere bırakmak onun alabileceği bir risk olmadığından Kasey ile ilgili daha fazla bilgi edinmeye karar verdi.

Tony'nin kaldığı odanın kapısının önüne geldiğinde birkaç saniye durdu. Derin bir nefes alırken sadece dakikalar önce Vormir'de verdikleri savaşta ne kadar da yorgun düştüğünü fark etti. Kapıyı tıklatıp birkaç saniye içeriden ses gelmesi için bekledi ama yanıtsız kalınca kapıyı hafifçe aralayıp içeriye baktı. Yatağın başlığına sırtını yaslamış elindeki içkisini yudumlayan Tony'i görünce hayretle söylendi. "Gerçekten mi?" Kapıyı, önce tamamen açıp içeriye girdikten sonra hafifçe iterek kapattı.

"Ne?" Tony umursamaz bir tavırla kısa bir cevap verdikten sonra elindeki tablete geri döndü. Steve odanın içerisinde ilerleyip camın önünde duran sandalyelerden birini yatağın karşısına çekip oturdu. "Yaralısın ama hala elinde içki var."

"Kimse yaralıyken Martini içemeyeceğimi söylemedi." Steve bir saniye olsun gözlerini Tony'nin üzerinden ayırmazken Tony ona odaya girdiğinden beri bir daha bakmamıştı. Ailesinin ölümü ile ilgili gerçekleri öğrendiğinden beri aralarında erimeyen buzlar vardı. Steve hala gerçeği ona söyleme cesaretini bulamayıp geç kaldığı için pişmanlık duyuyordu. Tony'nin artık Bucky'i suçlamadığını ve onu anladığını biliyordu ama onun kendisine olan kırgınlığı yüzünden tavrını değiştirmediğinin farkındaydı. Bu durumu düzeltmek için elinden gelen her şeyi denemişti.

"Hala büyücünün sizi götürdüğü yerde olursunuz diye düşünmüştüm." Tony'nin yeniden konuşmasıyla Steve daldığı düşüncelerden sıyrıldı. "Biraz önce döndük." Bir süre sessizlik oldu ardından Steve konuşmaya devam etti. "Hala savaş devam ediyordu ama herkes bir anda tek tek portaldan geçip buraya geldi. Chitauri askerlerini öylece orada bırakmak zorunda kaldık."

"Büyücü bir terslik olduğunu düşünmüş olmalı." Tony'nin cevabına karşılık bir süre sessiz kaldı. İlk başta o da bunu yapanın Strange olduğunu düşünmüştü ama artık o olmadığından emindi. "Strange değildi. Diğerlerinin yerde açılan bir portalın içine düştüklerini gördüğümde ben de öyle düşünmüştüm ama o sırada Strange bunu yapamayacak kadar meşguldü." Tony'nin bakışları kendisine döndüğünde ona Kasey ile ilgili şüphelerinden bahsedip bahsetmeme konusunda kararsız kaldı.

Tony elindeki içkiyi yatağın yanındaki sehpanın üzerine bırakırken konuştu. "Belki de diğer büyücü yapmıştır. Wong." Yataktan kalkıp Steve'in yanına doğru ilerlerken diğer elinde tableti tutmaya devam ediyordu. Steve'in karşısına oturup elindeki tabletin ekranına baktı. Elindeki tabletin ekranını Steve'e doğru çevirirken, yüzünden geçen her bir ifadeyi görmek istediği için bakışlarını Steve'e dikmişti.

Steve ekranda gördüğü yüz ile ilk başta bunun ne anlam ifade ettiğini anlamamıştı. Daha sonra diğer ayrıntıları fark etti. Yüzü şaşkınlıktan şekilden şekile girerken Tony keyifle onun bu halini izledi. Daha sonra parmağıyla ekrandaki kadını işaret etti. "Belki de Kasey yapmıştır." Steve hızlıca Tony'e baktıktan sonra yeniden ekrandaki fotoğrafa bakışlarını çevirdi. Ön planda Pietro'nun ve arka planda Kasey ve Loki'nin gözüktüğü fotoğrafı uzun bir süre inceledi.

***

Strange toplantı odasında yaşanan tüm karmaşanın ardından odasına doğru adımlarken yorgundu ama hala yapacakları bitmemişti. Kontrol etmesi gereken üç kişi vardı ve onlarla işinin kısa sürmesini umuyordu. Sadece güvende olduklarından emin olmalıydı.

CafunéㅣLokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin