Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ♥
Gökay, "Gerisi sizin ve proje sahibi Açelya arasında," deyip toplantı odasından çıktı.
Ve işte, altı ay sonra yine birlikteydik ve her şey bambaşkaydı.
İçimde fırtınalar koparken karşılarında dimdik durmak düşündüğümden çok daha zordu. Neyse ki tahmin ettiğimden daha başarılıydım.
Buradaki amacımı bir kez daha kendime hatırlatmak için her ayrıntısını özenle tasarladığım, şirketteki en sevdiğim yerlerden biri olan salona göz attım. Masanın üzerine sarkan yirmiden fazla endüstriyel lambayı ve o lambaların kablolarını gizleyen, tavanda kıvrım kıvrım bir yol izleyen turkuaz borulara baktım.Tavanı sıvalı haliyle bırakmıştık.
Lambaların hemen altında büyük ahşap bir masa, komple cam duvarların önünde oturma kısımlar vardı. Camların önündeki benchlerler cumba havası yakalamayı amaçlamıştık. Cumba kısmının gri kumaşı, yerdeki mavinin soğuk tonlarından lilaya doğru giden uzun halı, sıvalı duvarlar ve aydınlatma sistemi hayalimdekinden de güzel bir bütünlük oluşturmuştu.
Gökay kapıyı arkasından kapatana kadar toplantı salonuna sessizlik hâkimdi. Çıktığında ilk konuşan Murat oldu. "Açelya?" dedi şaşkınlıkla, sanki gerçekten ben miyim diye kontrol ediyordu. Burada olduğuma, bu durumda olduğumuza inanamıyordu. "Neredeydin? Seni aylarca her yerde aradık."
Bunu bildiğim için telefonumu satıp tuşlu telefona geçiş yapmış, numaramı değiştirmiş ve kızlara nerede olduğumu haber vermemiştim zaten. Halamın yanına gelme sebeplerimden biri de buydu. Güvenli ve beni koruyacak biri olmasının yanında benim bulunmamamı sağlayacak güçteydi.
Buz gibi bir sesle, "Bunlar önemli değil," dediğimde uğradıkları bozgunu hepsinin yüzünde yakaladım. Kaan hariç. Onun bana bakışını ve acı gülümsemesinişu an için bir kez daha görmek istemiyordum. Yüzündeki o anlam üzerinde düşünmek istemiyordum.
"Gökay Bey'in anlattıklarını bir de kendi açımdan anlatayım size ki aklınızda bir soru işareti kalmasın. Aslında ilk olarak kanal 22'de çalışmaya başladım. Getir götür, ayak işleri falan.Sonrasında yine aynı şirkete ait ajansa geçirdiler beni.
Enderoğlu şirketinin gençlere hitap eden yeni bir sektöre geçme düşüncesi vardı. Gençlere hitap edeceği için gençlerin katılacağı bir proje yarışması başlattılar. İnsanların büyüdükçe hayal güçlerini ve büyük şeyler başaracağı inancını kaybettiğini düşündükleri için gençlere çok önem veriyorlar. Tabii bunda ana akım medyanın gençleri tamamen kaybetmiş olmasının da etkisi var. Tamamen genç kuşağı hedef alıyorlar şu anda.
İlk başta katılmak aklımdan geçmedi ama sonra şirketten ayrıldığınız ve Kemal Bey yüzünden kimseyle çalışamadığınız haberlerini gördüm. Sizinle ilgili bir dosya hazırlayıp katıldım ve kazananlardan biri oldum. Yani anlayacağınız bundan sonra benim projemsiniz. Aynı zamanda bir winwin durumu. Siz de kazançlısınız, ben de, şirket de."
Konuşmamı bitirdiğimde kimse konuşmadı. Hâlâ şaşkın şaşkın bakıyorlardı yüzüme. Kimsenin konuşmaya niyeti olmadığında devam ettim.
"Eğer şirketimize katılmayı kabul ederseniz konseptler, konserler, klipler yani anlayacağınız her şey benim kontrolümde olacak. Her şeyi ben ve ekibim belirleyeceğiz, sonrasında Gökay Bey'e sunacağız.Gökay Bey buradaki yetkili mercii. O da onaylarsa işleme girecek. Aynı şekilde şarkılar da öyle. Yaptığınız şarkıları bana getireceksiniz ve hangisinin çıkacağına ben karar vereceğim. Eğer öncesinde yayınlanmamış şarkılarınız varsa onları da değerlendiririm ama tercihim yeni şarkılardan yana çünkü şarkıların da benim belirlediğim konsept ile uyumlu olmasını istiyorum. Yani kısaca imzaları attığınız anda sizinle ilgili her şeyi, her bir detayı biz şekillendireceğiz. En iyisini seçeceğimizden şüpheniz olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYOR
ChickLitAçelya, Casper lakabının hakkını verecek kadar silik bir kızdı. Ta ki dünyaca ünlü rock grubu Argo'nun solisti ile yolları kesişinceye dek... Narin yapraklarını önemsemeden fırtınaya âşık olan bir çiçeğin hikâyesi... "Köklerim topraktan vazgeçmiş, y...