25. Bora İle Yüzleşme

6K 776 267
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.


AÇELYA

Deniz ve Ezgi, son çekim gününden döndüklerinde bize katıldılar. Deniz artık Ezgi ile aynı ortamda bulunmaktan rahatsız olmuyor gibi görünüyordu. Eninde sonunda iyi anlaşacaklarından emindim ama öyle bir şey olmazsa bile Deniz'in sadece birkaç ay idare etmesi gerekecekti çünkü Ezgi şimdiden önemli bir dizide rol kapmayı başarmıştı. Yakında çok daha büyük işler alıp başka bir yere geçebilirdi. Ajansa girmesinde benim payım olsa da işi kapması tamamen onun başarısıydı.

Genel olarak günlerinden bahsettiler. Kendilerine kahve hazırlayıp sette yaşananları anlattılar. Birbirleriyle çok muhatap olmuyorlardı ama buradan bakıldığında normal iki arkadaş gibi göründüklerinin de farkında değillerdi.

Bir süredir aklımı kurcalayan bir şey vardı. Sanırım bunu öğrenmenin zamanı gelmişti artık. Anlatacakları bittiğinde, "Kaan'la neden ayrıldığımızı sana anlattılar mı?" diye sordum. "Daha doğrusu o korkunç mezuniyet gecesinde neler yaşandığını."

Deniz, yayıldığı koltukta toparlandı. İrem, ilgisini verdiği bilgisayar ekranından bize çevirdi.

Ezgi düşünceli bir şekilde soludu. "Bora'ya sordum ama bunu sadece Kaan'ın anlatabileceğini, onun da bu konuda konuşmayacağını, o bir şey söylemediği sürece konuyu açmamam gerektiğini söyledi. O gece çok kötü durumda olduğunu biliyorum ama o ailenle ilgiliydi. Sonrasında neler yaşadığınızı bilmiyorum."

"Ah, o konu," dedim açıldığına sevinerek. Ben ne olduğunu öğrenmiştim ama Ezgi bilmiyordu. "Annemle ve babamla konuştuk, aldatma söz konusu değilmiş."

Zaten bunu tahmin ediyormuş gibi başını salladı. "Tahmin ederim. Aslı teyzeye bu hayattaki herkesten, kendi anne babamdan bile çok güvenirim sen de biliyorsun."

Ezgi konusunda her şeyden şüphe edebilirdim ama anne ve babama sevgisinden şüphe etmezdim. Özellikle annemi çok seviyordu. "Evet, biliyorum."

Önünde duran koca kahve kupasından bir yudum alıp bana baktı. "Ee, anlatacak mısın neler olduğunu?"

Hüzünlü bir gülümseme yayıldı dudaklarıma. O gece öğrendiğim her şeyi anlattım ona. Fulya'yı, Kaan'la karşılaşmamızın patronu tarafından ayarlandığını, tanışmamızın ise Kaan'ın planı olduğunu, hepsinin bunu bildiğini, Kaan'ın Fulya takıntısını, saplantılı biri gibi peşime taktığı korumaları...

Ezgi, hem tahmin ettiğim gibi, hem de tahmin etmediğim gibi bir tepki verdi. Tahmin ettiğim gibi sinirlendi. Bu kadar fazla sinirleneceğini ise tahmin etmemiştim. Sürekli olarak 'bunu nasıl yaparlar inanamıyorum' deyip durdu. Şu an neden onlarla çalıştığımı da sordu. Proje hikâyemizi gerçekleri saptırdığım haliyle ona da anlattım. Yarışma yapıldı, kazandım ve şimdi hepimiz buradayız... Gerçekleri öğrendiğinde onlara nasıl kızdıysa bana da kızacaktı.

Kapı çaldığında öfkeyle ayağa kalktı. "Ben bakarım çünkü kimin geldiğini biliyorum."

Öfkeli adımlarla kapıya giderken biz de peşinden gittik. Kapıyı açıp her kim geldiyse yukarı çıkmasını bekledi. Kısa süre sonra Bora, kucağında içinde kocaman yeşil bir bitki olan bir saksı ve diğer elinde ağzına kadar dolu bir market poşetiyle kapıdaydı. Ezgi'yi gördüğünde gülümsedi.

"Hem yeni evini hem kaptığın rolü kutlarız dedim."

Ezgi ise onun tam tersi bir ruh hali içindeydi. "Sana iki soru soracağım ve bunlara yalnızca evet veya hayır olarak cevap vereceksin."

İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin