Okunma ve oylar çok dengesiz. Oy sınırı koymak istemiyorum.
O yüzden;
Oy vermeyi unutmayın lütfen ♥
60. Zombi Peri Ve Kraliçe Garson
Okuldan sonra kızlarla birlikte gittiğimiz ilk yer tabii ki Denizlerin butiği olmuştu. Akşam yemeğine uyacak daha ağır kıyafetler seçtik benim için.
Hazırlık esnasında annem benden daha heyecanlıydı. Bir yandan da sürekli, "Ben şimdi böyleysem evlendiğinde ne yapacağım Açi? Lütfen asla evlenme Açi. Ölene dek birlikte yaşayalım Açi," deyip durmuştu.
"Fıstık gibi oldun," dedim annem hazır olduğunda.
"Sen bir de kendine bak," derken gözlerinde hafif bir nem fark ettim. Yaklaşıp yakından baktım.
"Gözlerin mi doldu senin?"
"Neden bir saattir evlenme diyip duruyorum sence sana?" Dudak büküp beni kollarına aldı. "Benim için hâlâ bebeksin ama gerçekler öyle değil. Şu halimize bak, erkek arkadaşınla yemeğe çıkıyoruz."
"Yaa," derken sımsıkı sarıldım beline. "Böyle olacaksan evlenmem tabii ki."
Ellerimi tutup gözleri parlayarak yüzüme baktı. "Gerçekten mi?"
"Gerçekten. Hadi bırak duygusallığı da aşağı inelim. Kaan bizi bekliyor."
Aşağı indiğimizde Kaan gördüğüm en lüks arabalardan birinin dışında bizi bekliyordu. Siyah kot ve siyah gömlek giymişti. Saçları özenle şekillendirilmişti. Yeşil gözleri daha da ortaya çıkmıştı.
"Ben dünyanın en şanslı adamı falan olmalıyım," dedi bizi gördüğünde.
"Bunu kaç kez duyduğumu bir bilsen," dedi annem kıkırdayarak. "Sen bir şairsin, daha yaratıcı olmalısın Kaancığım."
Ben anneme onu zorlamaması için yandan bakışlar atarken Kaan güldü.
"Elimden geleni yaparım."
Annem sevimli bir kadın olduğu kadar her yaşında ilgi odağı olmanın özgüveniyle de sarılmıştı. Zor bir kadındı. Tüm o süslü cümlelere, verilen ama tutulmayan büyük sözlere aşinaydı. O yüzden bunlara kanmıyor, bir erkekte başka şeyler arıyordu. Bunca zamandır yalnız olmasının bir nedeni de buydu.
Kapılarımızı şoför yerine Kaan açtı. Annem zor bir kadın olabilirdi ama Kaan da göz boyama ustasıydı. Birine kendini sevdirmesi, birine kendinden nefret ettirmesi ya da birini baştan çıkarması onun için nefes almak kadar doğal ve kolaydı.
Araba durup indiğimizde nereye geldiğimize baktım. Deniz'in beni doğum günümde getireceğini söylediği yerdeydik. Hani şu iş adamlarının helikopterleriyle falan geldikleri yer...
Arabadan indiğimiz anda bir görevli tarafından karşılandık. Başka bir görevli tarafından asansörle çatı katına çıkarıldık ve yine başka bir görevlinin eşliğinde masamıza oturduk. Başımızı çevirdiğiniz her yerden ışıl ışıl şehir manzarasını görebiliyorduk.
Kaan ve annemin yardımlarıyla ne yiyeceğimi seçtim çünkü menüdeki yemeklerin neredeyse hiçbirini yememiştim daha önce.
Annem, benim adını dahi duymadığım yemeklere hakimdi. Eve gittiğimizde bu kadar şeyi nasıl bildiğini sormalıydım. Ve tabii en yakın zamanda bana bu konuda ders vermesini isteyecektim.
Yemeklerimiz oldukça hızlı şekilde masamızda yerlerini alıp beni şaşırtırken sohbet de son derece keyifliydi. Kaan en yeni konser anılarından bahsetti. Sonra da içinde bulunduğu dünyanın aslında ne kadar karanlık olduğundan, yeni nesil şarkıcıların ne kadar ağır şartlarda çalıştığından bahsetti. Devir yine köyünden ünlü olmak için gelip hayalleri uğruna yitip giden kızların anlatıldığı o televizyon dizilerinin olduğu zamana dönmüştü anlaşılan. Ne yazık ki bunlar gerçekti ve tüm dünyada durum aynıydı. Bu sosyal medyanın bir sonucu muydu bilmiyorum ama herkes göz önünde olmak istiyordu. Herkes popüler olmak istiyordu. Hiçbir özelliği, yeteneği olmayanlar bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYOR
Literatura FemininaAçelya, Casper lakabının hakkını verecek kadar silik bir kızdı. Ta ki dünyaca ünlü rock grubu Argo'nun solisti ile yolları kesişinceye dek... Narin yapraklarını önemsemeden fırtınaya âşık olan bir çiçeğin hikâyesi... "Köklerim topraktan vazgeçmiş, y...