Oy vermeyi unutmayın lütfen.
Bölümdeki kıyafetler betimlemelerin karşılığı değil, benzerleridir.
Sonuna geldik madem, bol bol yorum yaparsınız umarım ♥
🌸
MezuniyetKeplerimizi havaya fırlatırken bu kadar mutlu olacağımı biliyordum. Bilmediğim şey, aynı zamanda bu kadar hüzünlü hissedeceğimdi.
Kepler ve patlatılan konfetiler gökyüzünden üzerimize yağarken zamanın ağırlaştığını hissettim.
Bazen içinde bulunduğumuz şartların en kötü yanlarına odaklanıyoruz. Bir an önce bitsin gitsin istiyoruz. Ama şimdi, hayatımın önemli bir dönemi kapanırken bir daha benzerini yaşayamayacağım günlerin bitişinin hüznünü daha iyi anlıyordum.
Kaan'la aramız bozulduğu dönemde aldığım kötü notlar beni okul ikinciliğinden yedinciliğine itmişti. Önceden olsa benim için çok önemli bir kayıp olurdu. Artık önemli değildi. O dönemde milli eğitimin öğrenmemi istediği dersi kaçırmış olabilirdim ama hayattan aldığım daha büyük dersler vardı.
Önceden olsa babam için de büyük hayal kırıklığı olurdu. Oysa şimdi, benden çekinerek aldığı izin ile geldiği mezuniyet törenimde, gururlu ve buruk gözlerle beni izlerken hiç de hayal kırıklığına uğramış gibi görünmüyordu. Galiba bazen küçük şeylerle mutlu olabilmek için büyük şeyler kaybetmek gerekiyordu.
Annem için değişen bir şey yoktu, onun her zaman gurur kaynağıydım.
Önceden Deniz için havaya atılan bu kepler kurtuluşun simgesiydi. Büyük bir sirke benzettiği liseden kurtulduğunu düşünürdü. Oysa şimdi mezuniyet bitişin değil, yeni bir başlangıcın simgesiydi. Hayallerine giden yolda koşmak için katlanması gereken başka bir engel kalmamıştı.
Önceden olsa Deniz'in annesinin ilgilendiği tek şey Deniz'in mezuniyet notu olurdu. Oysa şimdi Deniz'in imajını düzeltmek için büyük bir şans olan akşamki mezuniyet balosuna hazırlık için son ayarlamaları hallediyordu. Deniz'in dersler konusundaki başarısızlığının yarattığı memnuniyetsizlikle değil, akşamın heyecanıyla ve belki de biraz gururla izliyordu.
İrem, hayallerindeki mezuniyetle gerçek mezuniyeti arasındaki fark en büyük olan kişiydi şüphesiz. Onun mutlu olmasını, başına gelen şeylerin hiç yaşanmamış olmasını dilerdim; ama belki de İrem'in hayata geliş amacı daha farklıydı. İrem'in kaderinde, kendini güçsüz hisseden kişilere duruşuyla örnek olmak vardı. Birilerinin hayatına dokunmak... Bu hayatta yapılabilecek bundan daha yüce bir şey var mıydı ki? İrem hepimizin hayatına dokunmuştu ve bundan sonra da çok fazla hayata dokunacağına emindim. Ona ne zaman baksam bunu iliklerime kadar hissediyordum. Tıpkı şimdi teyzesine koşup sarılırken yüzündeki mutluluğa ufacık bir gölge düşürmediğini fark ettiğim andaki gibi. O kendine acımayı değil, savaşmayı ve kendisiyle gurur duymayı seçen kızlardandı.
Esas büyük değişim ise Ezgi'deydi. Lise hayatının tamamını birlikte geçirdiği kişilerin değil, töreni izlemeye gelen babasının, onun eşinin ve kardeşinin yanındaydı. Onu çağıran arkadaşlarının yanına gitmeyi değil, kardeşiyle birlikte konfetilerle oynamayı seçmişti. Son zamanlarda arkadaşlarından uzaklaşmıştı zaten. Bora, onun babasıyla yaşadığı o anı anlatmıştı bize. Ezgi hakkındaki düşüncelerimi ilk kez sorgulama ihtiyacı hissetmiştim o anda. Hatta Deniz bile bir an durup düşünmüştü. Ve şimdi, yıllar sonra ilk kez Ezgi için iyi şeyler hissediyordum. Onu çok uzun zaman sonra ilk kez bu kadar mutlu görüyordum ve bu beni ne kadar şaşırtsa da onun için mutlu hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYOR
ChickLitAçelya, Casper lakabının hakkını verecek kadar silik bir kızdı. Ta ki dünyaca ünlü rock grubu Argo'nun solisti ile yolları kesişinceye dek... Narin yapraklarını önemsemeden fırtınaya âşık olan bir çiçeğin hikâyesi... "Köklerim topraktan vazgeçmiş, y...