İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYOR

24. Yeni İlham Perisi

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn ♥

DENİZ

Korkunç bir haberin ve daha kötüsü bundan sonra da korkunç günler geçireceğimi ve evimde bile huzur bulamayacağımı bana garanti eden o akşamın ardından, çok daha korkunç bir haberle korkunç günler tamlamasını nirvanaya çıkarmış bulunuyordum.

"Ben?" dedim Sora Hanımın söylediği şeyden sonra, kendimi işaret ederek. "Ezgi'nin çekimlerine katılacağım, senaryoyu çalışmasına yardımcı olacağım ve bir isteği ya da sıkıntısı olursa çözeceğim öyle mi?"

Sora Hanım esmer, ufak tefek görüntüsüyle insanı aldatsa da son derece katı bir kadındı. Genç yaşta başarılı olmuş, bu seviyeye deyim yerindeyse tırnaklarıyla kazıyarak çıkmıştı. Kendisine hayranlık duyuyordum ve istediği her şeyi seve seve yapardım ama hayır, bunu değil.

"Evet Deniz. Ezgi küçük bir rol almış olsa da reyting rekorları kıran bir dizide oynayacak. Yanında birinin olması gerekiyor. Ayrıca Açelya, arkadaşı olduğu için Ezgi'ye özenli davranmamız gerektiği konusunda uyardı bizi."

Dünden beri sinir krizinin eşiğinde durduğumdan histerik bir patlama yaşadım. "Hah! Arkadaşıymış," dedim psikopat gibi gülerek. Sesim isteğim dışı yükselmişti. "Benim onun arkadaşı, ben! En yakın arkadaşıyım ben onun! Esas Ezgi gelsin bana hizmet etsin!"

Ayağa kalkıp söylene söylene odasından çıkıp doğruca Açi'nin odasının yolunu tuttum.

"Önce en yakın arkadaşlarımı, sonra evimi, şimdi de işimi aldı kız avuçlarına! İnanamıyorum! Ama yeter yani bu kadar da! Tamam, yetişkin gibi davranmaya çalışıyorum ama bu kadarı da fazla artık! Bunu en yetişmiş yetişkinler bile kabul etmez! Allah'ım bana bir mesaj falan vermek istiyorsan da verme yani. Anlamıyorum ben ve de istemiyorum. Bu kız da ne şanslıymış arkadaş! Bora'yı kaptı, işi kaptı, odamızı kaptı. Hep dört ayak üstüne... Hep! Kötüler her zaman kazanır derlerdi de inanmazdım, bak kazanıyorlar işte."

Ben Açi'nin odasına yaklaşmışken İrem odadan çıktı. Beni gördüğünde arkasından kapanan kapıyı yeniden açıp, "Deniz yine söylene söylene geliyor koru kendini," diye uyardı Açi'yi.

"Sen de gel, sen de," dedim odayı işaret ederek.

"Hiç almayayım canım," dedi yanımdan sıyrılıp giderken."Zaten baloya az kaldı eşek gibi çalışıyoruz. Ben kaçıyorum."

Kaçarcasına yanımdan uzaklaşmasını izledim. "Kaç kaç. Yakalayacağım ama seni. Siz de fazla yetiştiniz ama." Gözden kaybolunca arkasından bağırdım. "Daha yaşınız kaç yahu! Ne bu yetişkinlik!"

Tabii ki herhangi bir tepki gelmedi. Gelse şaşırırdım zaten.

Odaya girdiğimde Açelya sırıtarak yaptığı telefon görüşmesini yeni bitirmişti.

"Ezgi çok büyük bir dizide rol kapmış. Sevinçten havalara uçuyordu," dedi. Demek sırıta sırıta konuştuğu kişi Ezgi'ydi. Hem de ben işkenceler içinde kıvranırken... Ah Bihter ah... Şu an seni o kadar iyi anlıyorum ki...

Karşısına dikilip kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Evet canım, biliyorum maalesef," derken yüzüm bu tiksinç fikirden dolayı buruşmuştu. "Ve beni de onun ayakçısı yaptılar."

Açi anlamamış gibi baktı. "Ayakçısı mı?"

"Aynen öyle. Onunla sete gidip emirlerini yerine getirecekmişim."