İLHAM PERİSİ | KITAP OLUYOR

39. Taştan Kalp

Oy vermeyi unutmayın lütfen. 

Bana şu anki üniversite sınavının sistemini anlatabilir misiniz? Benim zamanımda ygs,lys vardı. Ygs martta olurdu lys oturumları haziranda. Hâlâ aynı mı?

Bölüm şarkısı: Imagine Dragons - Natural

🌸

39. Taştan Kalp

Ezgi'nin peşinden yürürken bunu nereden öğrenmiş olduğuyla ilgili kafa yormadım, bu daha sonraki işimdi.

Odamın ortasında dikilip bana baktığında yüzünde tiksinmiş bir ifade vardı. Bense olabildiğince boş bakıyordum. Özellikle yaptığım, çaba sarf ettiğim bir şey değildi bu. İçimde neler olduğunu anlayamıyordum, kendimi boş hissediyordum ve böyle olmak beni çok korkutuyordu. Ne delicesine öfkeli olduğum ne de canımın dayanılmayacak boyutta yandığı ve hayal kırıklığına uğradığım anlarda böyle büyük bir korku yaşamamıştım.

"Vay be Açelya," dedi, konuşmaya başladığında. "Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Demek o sensin. Hangisini tercih edersin? İlham Perisi mi, Bonnie mi?"

Ona cevap verirken içimin boşluğu sesime yansıdı. "Bana herhangi bir isimle hitap etmemeni, ne söyleyeceksen bir an önce söyleyip evimden gitmeni tercih ederim."

Tabii ki öyle bir şey olmayacaktı. Ezgi ayağıma kadar geldiyse olay çıkarmadan gitmezdi.

"Bakıyorum açığa çıktıktan sonra zavallı masum kız numaralarını da bir kenara bıraktın. Sonunda gerçek yüzünle konuşabiliyorum, Bonnie."

Bana bir kez daha Bonnie dediğinde sonraya bıraktığım şeyi öğrenmek istedim. "Bunu sana Kaan mı söyledi yoksa müthiş zekânla mı çözdün?"

Dudakları soğuk bir gülümseme ile kıvrıldı. "Hâlâ zekâmla ilgili laf sokmaya çalışıyorsun. Gerçi bu senin en sevdiğin aktiviten... Neyse... Sanki çok önemliymiş gibi merak ettiysen söyleyeyim." Ivır zıvırımı koyduğum çekmeceli dolabımın üst rafını çekti. Aradığını bulamayınca ikinciyi çekip içindeki envai çeşit lastik tokamı gösterdi. "Bunları sana çocukluğundan beri Berrin teyze dikiyor. Kaan'ın bileğindeki de bunlardan biri. Ayrıca Kaan ilham perisinin adının Bonnie olduğunu yazdı az önce."

Demek ki Kaan bir soruyu daha cevaplamıştı.

Ezgi devam etti. "Kamelyada Bonnie dövmeni görmüştüm. Sonra okuldaki şu taç ve Bonnie olayı... Zaten Melis'in neden böyle bir şey yaptığını anlayamamıştım bir türlü. Benim için şoke edici bir şeydi ama aynı zamanda apaçık karşımda duruyordu da." Bana bir adım yaklaştı. "O kadar farklı yüzün var ki, ne zaman gerçek kişiliğini ortaya çıkaracaksın diye merak ediyordum."

Başımı kaldırıp duruşumu dikleştirdim. "O yüzden mi sürekli benimle uğraşıp duruyordun? Beni tahrik ederek yanlış şeyler yapmaya mı sürüklemeye çalışıyordun?"

Gözleri, tiksinti verici bir şeymişim gibi beni baştan aşağı süzdü. "Sen, zaten yanlışsın. Ayrıca bu konuyu daha önce de konuştuk. Ben seninle uğraşmıyordum, biz birbirimizle uğraşıyorduk. E tabii bunun bir getirisi olarak oynadığın bu masum kız rolünden vazgeçseydin benim için çok eğlenceli olurdu."

Üzerine basa basa söylediği şeylere rağmen sakin kalmaya çalıştım. "Rol yapmıyordum, Ezgi. Kötü şeyler yaptım ve pişman oldum. Daha iyi bir insan olmaya çabalıyordum. İnsanların beni kötü şeyler yapmaya sürüklememesi için de sessiz, silik bir kız olarak kalmayı tercih ettim."

Geçmişte ailemi, en çok da babamı hayal kırıklığına uğramıştım ve o zaman onun istediği biri gibi olacağıma söz vermiştim. Kaan karşıma çıkıp beni kendi içime bakmaya zorlayana kadar da bunu başarıyordum. Ezgi bir yerde haklıydı aslında. Ben rol yapıyordum; ama onun sandığı anlamda değil.