Bazı anlar vardır, sadece donup kaldığın, hiç bir şey yapamadığın. Bazı anlar vardır, çok mutlusundur, ama içinde hep endişe vardır. Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlayamazsın, ama içindeki o garip hisler hep var olur. Zaman kavramını yitirir, hiç bir şeye anlam yükleyemezsin.
"Batu.." dedim son derece kısık çıkan sesimle.
Burdaydı, karşımdaydı. Haftalardıe yaşayıp-yaşamadığından endişe ettiğimiz kişi, kanlı-canlı karşımızda duruyordu.
Resmen burdaydı!
"Batu!" dedim sesime yansıyan mutluluğuma engel olmayarak. "Rüya falan görmüyorum, değil mi?" Diğerlerine bakarak söylemiştim bunu, ama hepsi şaşkındı Yağız dışında.
"Hayır, görmüyorsun.." dedi içeri bir adım atarak. Sesini duymak o kadar iyi gelmişti ki.
Ben de ona karşı bir adım atıp, hemen kollarımı boynuna doladım, onu çok özlemiştim, kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok..
Batu benim için hep özel olmuştu aslında. Emirhan benden bir yaş büyük olmasına rağmen hep olmayan abim rolünü oynardı sanki, diğerlerine de aynı şekilde. Merve benden bir yaş küçüktü, davranışlarına anlam veremediğim oluyordu. Tuna evimizin en küçüyü, tatlı, küçük, zeki.
Ama Batu yaşıtımdı. Ne söylemek istediğimi ben konuşmadan anladığı oluyordu, olmayan ikizimdi sanki benim.
"Nerdeydin!" diye sordum ona telaşla. "Anlatacağım, sakin." deyip diğerlerine baktı, "Bunlar beni özlememiş, galiba?"
Tuna hemen öne atılıp, "Ben sadece 'bu gerçek mi?' diye düşünüyorum," dedi ardından birazda öne çıkıp, Batu'ya dokundu. "Ooo gerçekmiş!" Tuna da benim gibi Batu'ya doyasıya sarıldıktan sonra, Emirhan Batu'ya yaklaşıp ona gözlerini kısıp ters bir bakış attı, "Anlatmazsan seni kendim kovarım evden," diyerek. Bu dediğine Merve dışında hepimiz gülmüştük.
"İzin verin bir geçeyim hele," içeri geçip kendini koltuklardan birine attı. Biz de onun arkasınca içeri geçtik.
"Yerime birini almışsınız, bakıyorum?" dedi Batu, Yağız'ı işaret ederek.
"Usta," dedim sandalyelerden birini çekip, otururken, "gönderdi. Artık o da bizden biri."
Batu ayağa kalkıp Yağız'a doğru gitti, Yağız'da ona doğru bir adım attı.
"Ben Yağız, memnun oldum seninle tanışmaya."
"Ben de seni," dedi sıcak bir şekilde, "ailemizin yeni üyesi."
Daha sonra Batu yerine geçip tekraren oturduğunda bakışlarım önümdeki Merve'ye takıldı. Anlamadığım şekilde bakışlarında, öfke vardı. Ona bunun sebebini sormak için ağzımı açtım, fakat Batu'nun konuşmasıyla, susmuştum.
"Size de anlatmam gerek biliyorum, ama bana biraz izin verin, dakikleştirmem gereken şeyler var." dedi Batu.
"Nasıl böyle hiç bir şey olmamış gibi davrana bilirsin, Batuhan?!"
Sessiz mi kalsaydım, yoksa olaya mı dalsaydım, bilemiyordum. Kavga etmelerini istemiyordum. Şimdi ne yeriydi, ne de zamanı.
"Merve cidden vereceğin ilk tepki bu mu?"
"Evet bu! Ben..," derin bir nefes alıp yeniden devam etti, "Biz senin için endişe ederken, geceleri uyumazken, seni bulmak için planlar yaparken, aniden karşımıza çıktın! Gelmişsin şimdi de..zaman verelim diyorsun. Ne kadar normal bu, söylesene?!"
"Ne yani, geldiğime sevinmediniz mi?"
"Konuyu değiştirme Batuhan!"
"Merve," dedim sakin bir sesle, "bunu sonra konuşsak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREVİMİZ: HIRSIZLIK
Adventure*devam edecektir.* Başlama tarihi: 08.01.2021. "Çaldığımız her kapı yüzümüze kapandığında, bizi içerde hapsedecek kapının kolunu tutmuşuz meğer." Birinden tamemen farklı 7 yabancının hikayesi... "Usta" lakaplı bir kişi kendi kuyusunu kazan arkadaşl...