YH • 14 | FİLM GECESİ

120K 5K 3K
                                    

      Sellam biz geldik!

Özledik.

    Spoi yok, içinde spoi vermediğini sandığınız cümleler de yok. Onları görüyorum daha dikkatli olun hevesimi kırmayın 😉

Desteğinizin önemli olduğunu, bu yüzden yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın, kırmızı güller ❤

  Ve bol bol yorum yapın ki hiçbir satırımız boş kalmasın. 💁‍♀

      Bu bölümü bu şarkıyla yazdım, o yüzden siz de mutlaka bununla dinleyerek okuyun. Seveceğinize eminim.

        Burcu Güneş • Gül Kokusu

  Bölümümüzün simgesi buraya; 🥀🍷

  Bölümümüzün simgesi buraya; 🥀🍷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

          14. BÖLÜM | FİLM GECESİ

                                  🥀

Dünyanın adaletsiz olduğunu düşündüğüm en karanlık anlardan birinin içindeydim, hâlbuki dünyayı adaletsiz hâle getiren biz insanlardık. 

   Biz insanlar, iyinin ve kötünün temsilcisi ve kanıtı. 

Babamla kavgalı olmaktan, ona bu kadar uzak olup da ona ulaşamamaktan nefret ediyorum. Eskisi gibi yakın olmadığımızı tabii biliyorum, yine de aramız olduğundan daha kötü hâle geldiği zamanlar göğsüme daha yoğun bir acı birikiyordu. Çocukların ister arada üvey olsun, isterse olmasın öz anne babasından yani ailesinden koptuğu bir döneminin olduğunu iyi biliyorum ama bizimkisi ergenlik dönemine bağlı olan bu tür bir kopma değildi, aramızdaki o bağın yavaş yavaş kalın bir halattan ipince bir ipliğe dönüşmesini izliyordum canlı canlı. 

  İçinde annemin eşyalarının olduğu kutu kucağımdaydı, düşüncelerimin şiddeti yüzünden köşelerinden kavradığım kutuyu biraz daha sıkıştırdı parmaklarım. 

Arabanın camına vuran şiddetli yağmur seslerinin arasında gözlerimi o cama dikip bu karmakarışık düşüncelere dalmışken, Savaş'ın, "Çok sessizsin, çıtkırıldım bir hâlin var," demesi, zaten hassas olan duygularımı daha beter hâle getirdi. "Sen iyi misin, yoksa hâlâ seni korkutan adamı mı düşünüyorsun?" 

Değilim. 

Sorusu adını koyamadığım bir ağrının göğsüme çöküp kalmasına neden oldu. Ona kısa bir bakış atıp, "Sanırım ben onu daha çok korkuttum," dedim kısaca. "Ve iyiyim."

Direksiyonu kavrayan elinden üzerine düştü bakışlarım. Her zamanki gibi takım elbisesi vardı üzerinde ve daha az tehlikeli görünmüyordu. Takım elbisenin yaydığı o soğuk gücün kara bir yel gibi bana doğru estiğini hissettiğimde zaten yağmurdan sırıl sıklam olan üzerim beni iyice üşüttü.  Savaş arabaya geçer geçmez ısıtıcıyı çalıştırmıştı, arabanın içi çok sıcaktı ama yine de üşüyordum hâlâ. En azından hasta olmamayı ümit ediyordum.

YARALI HAYALLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin