YH • 3 | UFAKLIK

158K 6.6K 4.1K
                                    

Yorum ve vote yapmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum ve vote yapmayı unutmayın.

Ve spoi yok

Bölüm Şarkısı : Echosmith ¤ Goodbye

Bölüme gül ve kadeh 🍷🥀

3. BÖLÜM / UFAKLIK


Sorsalar hayatında imkânsız olacağını düşündüğün şey ne olurdu diye, bunun için ilk görüşte hoşlandığı Savaş'ın, aynı gün kolları arasında olmak diye cevap verirdi. Tabii kolları arasında olmak burada farklı bir durumun getirisi olsa da sonuçta kollarının arasındaydı.

Nüket, başını yan tarafa doğru korkuyla çevirdi. Arkasında kalan yükseklik ürkütücüydü ya da şu an Savaş'ın kollarında olmak. Eğer tutmasa, oradan aşağı yuvarlanacaktı resmen. Bu yakınlık iyi değildi, somut olarak o merdivenlerden yuvarlanmamış görünse de, şimdi de soyut olarak bir yerlerden yuvarlanıyormuş gibi hissediyordu.

Savaş, kolları arasındaki kızın verdiği titreşimle gerildi. Korkmuş ve şaşkınlığa uğramış yüz ifadesi, pembe aralanmış dudakları, aşağıya sarkan dalgalı kızıl sarı saçları... Hayır! Karşısındaki kız herhangi biri değildi, kardeşinin arkadaşıydı; kardeşiyle aynı sene dünyaya gelmesini saymıyordu bile. Buna son vermek için, genç kızı sakince doğrulttu. Bu kararı alırken zorlanşmıştı, zor karardı. Ciddi ciddi zordu. O pembe dudaklara kapanmamak zordu.

"Daha dikkatli olmalısın," dedi genç kızdan bir adım uzaklaşırken. Evet, bu mesafe iyiydi, galiba. "Sakat bile kalabilirdin."

"Şey... Afedersin."

"Basamaklara tekrar bak, hatta say. Bir hasar almadan kurtulamazdın." Sesi sakin, kelimelerindeki anlam azardı.

Nüket, kendisini savunma ihtiyacıyla dolup, "Birden ayağım takıldı," dedi dudaklarını bozulmuş olmanın verdiği hisle huysuzca bükerek. "Trabzana tutunacak vaktim de olmadı."

Savaş, bir süre gözlerine baktı, sonra dudaklarına düşen bakışlarını ayırarak, Nüket'in söylediği şeye yanıt vermeden, yanından geçip gitti. Havalı mı olmaya çalışıyordu, eğer öyleyse gidişi bile havalıydı.

Elini kalbinin üzerine koydu, nasıl da atıyordu delirmiş gibi. Ah, tam bir aptaldı, resmen rezil olmuştu.

Merdivenlere şöyle bir göz attı, sakat kalmak isterseniz yuvarlanın der gibi aşağıya uzanan basamakları, bu eve birçok kez gelmesine rağmen ilk kez korkutucu görünüyordu. Savaş cidden haklıydı; eğer buradan yuvarlansaydı, kalıcı bir sakatlık bile kaçınılmaz olabilirdi. Basamakları, sakin adımlarla inmeye başladığında, kollarına düştüğü an ve Savaş'ın gözleri aklında dönmeye başladı.

Ne yakışıklıydı ama, herhalde kendi yaşına özgü bir hayranlıktı bu. Onu gören her kızda hayranlık uyandırması normaldi, Beren'in anlatırken kullandığı kelimelerin basitliğini henüz kavrayabilmişti. Sonra aslında saçma diye düşündü Nüket. Birilerinden hoşlandığımızda, abartılıca mükemmel olduğundan söz ederiz, hâlbuki o kadar da mükemmel değildir. Onu mükemmel yapan, yakışıklı olması değil, bizim baktığımız açıdır. Mesela Savaş'tan hoşlanmıştı, onu asla elde edemeyeceğini bildiği içinde geriye onu hayalinde abartarak hayran olmak kalıyordu.

YARALI HAYALLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin