YH • 54 | KIRMIZI KUM SAATİ

44.3K 3.5K 1.5K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kırmızı Güllerim, bölüme oy verip okumaya öyle geçin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kırmızı Güllerim, bölüme oy verip okumaya öyle geçin.

Nüket Kozcu için kırmızı gül: 🥀

Savaş Akduman için kadeh: 🍷

54. BÖLÜM | KIRMIZI KUM SAATİ

Göğsümde acısı geçmeyen kelimelerin izi var, onun beni iyileştireceğini düşündüğü için söylediği o kelimelerin.

Düşüncelerim, hislerim, kalbim parçalanmıştı.

Paramparçayım.

Savaş'ın yanından ayrılır ayrılmaz yeniden konferans salonuna dönmem gerekiyordu ama parçalara ayrılmıştım, dönemezdim. Şimdi biraz bir araya gelmem lazım, çok ayrıldım kendimden, parçalarımdan.

Kendimi fakülteden dışarı attım. Başımı yukarı kaldırdım, gökyüzü karanlık teninin üzerine buluttan gri siyah etekler giymişti ve hava bozulup yavaştan homurdanmaya başlamıştı bile.

Fakültenin büyük kapısından çıkıp sağa döndüm, yavaş yürüyüşüm orta yürüyüşe sonra hızlanan adımlara ardından koşmaya dönüştü. Nereye gidiyordum? Bilmiyorum. Mantığımı devre dışı bırakan dürtülerim bana çekip gitmemi söylüyor, bende öyle yapıyordum. Ciğerlerim nabız gibi atana, göğsüm alev alev yanana dek sadece koştum. Omzumdan aşağı inen çantamın askısını sinirlenerek tekrar yerleştirdim, kaçışımı bölüyordu. Yeniden canlanan hislerim sona erene dek insanların beni asla bulamayacağı bir köşe bulup saklanmak istiyordum. Ya da o insan sadece Savaş da olabilir.

Başarılı bir neşter ustası, göğsüme neşter atsa göğüs kafesimde ateşi acı olan yanan bir şömine bulurdu.

Beni deniz kenarının ucuna getiren yorgun ayaklarım acıyordu; anılarımdan arta kalan hayal kırıkları koştuğum tüm zaman dilimi boyunca ayaklarıma batıp durdu.

Havaya serpilen tuzlu koku tenimi yaktı. Önümde deniz, arkamda insanlar vardı; gökyüzünün rengini alarak karanlığa bürünen denizin yüzeyi gürültüyle hareketlenip dalgalanıyor, insanlarsa dar yürüyüş yolunda gitmek istedikleri yere hareketlerini biraz bile hız kesmeden sürdürüyorlardı.

YARALI HAYALLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin