YH • 58 | YANILSAMA

14.4K 1.8K 923
                                    

Selam çiçeklerim, keyifli okumalar.

Önce yıldıza bir tık atıp parlatın öyle geçin okumay, keyifli okumalar 💫✨

Savaş Akduman için; 🍷

Nüket Kozcu için; 🌹

58. BÖLÜM | YANILSAMA

Âh benim dağ gibi durup

Dal gibi kırılan kalbim


⋆꙳•̩̩͙❅*̩̩͙‧͙ 🌹‧͙*̩̩͙❆ ͙͛ ˚₊⋆

Kafamın içindeki sesler sustu, varlığımın etrafını saran diğer şeylerin sesleri çığlık çığlığa çoğaldı. Evimize en yakın yoldaki arabaların sesi. Rüzgarın sesi. Dışardaki böceklerin sesi. Yaprakların hışırtısı... Ve tüm sesleri kendi coşkusuyla boğan çocukların sesi.

Gözlerim bomboş bir şekilde fotoğrafa saplı kalmıştı. Damarlarımda çok fazla kaygı, çok fazla korku dolaşıyordu.

Çiçek düğmeli turuncu bir hırkası vardı üzerinde, çerçeveli gözlükler, sıkıca toplanmış saçlar, yaşlılık çizgileri, endişeli ifadesi. Giyiminden ifadesine aynıydı resimde, terslik yoktu. Üstelik benden uzakta, bir şeyden saklanır gibi saklanmaktaydı arkalara. Görünmek istemiyordu ya da bilhassa arkaya doğru dışlanmıştı, belki diğer herkes ondan önce davranmıştı. Bir fotoğraf çekimi sırasına ne olabilirse onlardan biri işte.

Sena'yı düşündüm ve Savaş'la bağlantısını çözecek bir şey aradım geçmişte. Sözlerini, hareketlerini, bakışlarını ve son görüşmemizde üzerindeki o giyim kuşamını zihnimin içinde yeniden inceledim, anıları ameliyat eder gibi. Oralarda bir yerlede bir şeyler kaçırdığımı biliyordum. Hislerim öyle olduğunu söylüyordu.

Ayakta durmak zorlaşınca yatağımın üzerine oturdum, Savaş da hemen yanıma oturup, "Nerede çektirdiniz bu fotoğrafı?" diye sordu. Sesi hiçbir sorun çıkmayacakmış gibi sakindi veya çıkmayacağını düşündüğünden sakindi. Henüz. Sorun oradaydı. Sinsice saklanmaktaydı.

"Nerede olacak çalıştığım kütüphanede, onunla aynı kütüphanede çalışıyoruz." Sena'yı daha dikkatli incelemek için çerçeveyi elinden aldım. "Sadece bölümlerimiz ayrı, birbirimize uzağız."

Savaş, "Ama nasıl olur?" diye sorarken şaşkındı. "Bana seninkinden farklı bir kütüphane adını vererek orada çalıştığını söyledi."

Kafam karman çorma olmuştu. "Anlayamıyorum, neden sana böyle bir yalan söylesin ki?" diye sordum, tam bir kafa karışıklığıyla. Oraya buraya dağılmış bilgi kırıntılarını toplamaya çalıştım kafamın içinde ancak olmuyordu. Sonra yanlış soruyla başladığımı fark ederek bunu düzelttim. "Sen onu nereden tanıyorsun ki?"

Sena'nın yaşını düşününce acaba İclal Teyze'yle bir tanışıklığı olabilir mi diye düşündüm, bu Savaş'ı da onunla tanış yapardı. Başka türlüsü olası görünmüyor. Şehir kütüphanesinde bölümlerimiz bir olmadığından karşılaşmalarına imkan yoktu. Ben bir kanatta, Sena diğer kanatta çalışıyordu ve Savaş'ın benim için gelişi genelde çalışma saatlerine denk gelirdi. Gerçi çalışma saatlerinin dışında olsaydık da pek farkı olmazdı, Sena ara verilen zamanlarda bile masasından ayrılmazdı. Allah aşkına, kadını ben bile zar zor görürken Savaş nerede, ne zaman görecekti? Ama görmüş işte.

Demiştim ya o kimseyle konuşmaz, geri kalan diğerleri de onun tuhaf olduğunu düşünürdü.

Tabii artık bende öyle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 21, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YARALI HAYALLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin