Bölümü okumaya geçmeden önce mutlaka oy verin ve bol bol yorumlar bırakın.
Savaş Akduman'a
Nüket Kozcu'ya
57. BÖLÜM | ÇERÇEVELİ FOTOĞRAF
Savaş Akduman'dan
Ben iş adamıyım.
Anlaşmaları severdim; anlaşma süreçleri içindeki pürüzleri yok etmeyi ve genelde bu süreçlerde oluşan doğal gerilimleri de.
Unutma Savaş Akduman. En son yaprak düştüğünde, yok olacaksın.
Yok olacaksın.
Taraflardan biri yok olmanızı istediğinde bu o kadar da haz verici olmuyordu.
Nüket'in sesi kafamın içinde çınlıyordu.
Çınladıkça daha önce hissetmediğim bir şeyle karşılaşıyorum; beni içine çeken koyu, karanlık, dipsiz karamsarlıkla.
Kara delik gibi bir his; ruhumu, inançlarımı ve fikirlerimi içine çekip alan ama bir daha asla geri vermeyen. Melankolik bir şeylere yuvarlandığı ilk seferdi içime işleyen şeytanın.
Esasında istediğimi elde etmiştim, ondan zaman istemiştim o da vermişti. Sonunda. Bunun bende zafer duygusu oluşturması gerekirdi, endişe değil. Nüket'in son anda, bana verdiği zamanın onun fedakârlığıyla ilgisi yoktu. Bunu yaparken intikam yemini gibi bir tonlamada sarf ettiği o sözcüklerin kenarları nasıl da buzluydu ama. Ona bir dünya dolusu acı getiren adama sunduğu, o adamın beceremediği tek şeyle bu acıyı eşitlemekti âdeta.
Ya o alev alev yanan gözlere ne demeli?
Onu hiç böyle görmemiştim, bu saçmaydı ama sakin tavrını teslimiyetçi ruhunu kendi ayaklarının altında ezmesi bana garip bir haz verdi. Nüket'in bedeniyle ilgilenişimin mantığına ters bir şekilde, keşfedilmemiş kişiliğini orada görmüştüm. Bunun bende kaşifi harekete geçiren aynı tutkuyla etki göstermesi tuhaftı. Onda daha keşfedilesi çok şey vardı.
Yine de o huzursuz his vardı, derinlerde girdap gibi dönüp duruyordu. Boğazıma kadar yükseldiğini ve beni yok olmakla tehdit ettiğini hissedebiliyordum.
Sinir bozukluyla eve sürdüğüm arabamı son anda fikir değiştirip Aren'ın mekanına sürdüm. Çok dolu hissediyordum, birçok açıdan. Kafam doluydu, kaslarım kramp girecek kadar kasılmıştı. Kendimi bitkin ve alışılmadık biçimde dağılmış hissediyorum. Huzurdan çok uzaktaydım, milyar yıl kadar uzak geliyor.
Düzenimin bozulmasından, dengelerin değişmesinden nefret ediyorum...
Her şey berrak olmaktan bulanık olmaya dönüştü. Bu nasıl olmuştu? Kendi işimin patronuydum, hayatım canımın istediği şeylerle doluydu. En yakın olanından, bana en uzak düşenine kadar. Nüket ele avuca sığmaz yaşamımın ortalarında bir yerde hayatıma dahil olana dek böyleydi; kendimden hiç şüphem yoktu. Hiçbir şey canımı sıkamazdı, hemen hemen her şey aşılır, öyle veya şöyle halledilirdi.
Hayat satranç tahtasındaki bir parça zeka gerektiren matematiksel oyundan ibaretti benim için.
İşte tüm bulanıklık onun orda olmamasının gerekliliğinden emin olduğum halde, orda olmamasından duyduğum tuhaf sancıyla başladı.
Oysa ateşli bir merak hissediyorum.
Şimdi kimim ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI HAYALLER (+18)
General FictionNüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur. Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yak...