🍷Yeni Bölüme geçmeden önce mutlaka oy verip öyle okumaya geçin ❤
🍷Savaş Akduman için Şarap Kadehi
🍷Nüket Kozcu için Kırmızı Gül
55. BÖLÜM | MATRUŞKA
Senin görevin aşkı aramak değil
Kendi içinde ona karşı inşa ettiğin tüm engelleri bulmak...Ben bir hayalin kurbanıyım.
Veya kayan bir yıldızın.
Belki de bir yıldız kayarken hayal ettiğim her şeyin.
Bugünden itibaren bir hafta boyunca kesintisiz gireceğimiz final sınavları başlamıştı, notlarıma bakarken yol üzerinde bulduğum seyyar satıcıdan aldığım simidi kemiriyordum ama sabah tek başına kuru bir yiyecek çekilir dert değil değildi; acil bir içeceğe ihtiyacım vardı.
İçecek bir şeyler alabilmek için adımlarımı doğrudan kafeteryaya giden yola çevirdim. Sersemliğimi ve heyecanımı biraz olsun hafifletirse diye minnet duyacağım bir kahve aldım, etrafıma bakmadan girdiğim için arkama döndüğüm anda ancak tüm masaların dolu olduğunu ancak fark ettim.
Kafeteryanın genel atmosferine bakılırsa kimse kimsenin umurunda değildi, herkes çoktan final stresine girmişti; herkesin önü defterleri, kitapları, kalemleri ve bilgisayarı açık şekilde darmadağınıktı. Hemen hemen tüm masalar aynı durumdaydı... Oturacak tek bir yer bile yoktu.
Aslında havalar ısındığından beri dışarıya masa ve sandalye tekrar yerleştirilmişti. Havada sabah serinliği olsa da ortası mavi baskılı beyaz kapüşonlu sweet shortüm, gri kot pantolonum ve beyaz mavi sporlarımla korunurdum, sorun olmazdı.
Dışarı çıktım, yaz duyuruları için pankartlar açılmıştı. Çimlerin kokusu etrafımda hâle gibi dolanırken ağaca yakın bir masaya yerleştim. Kuş cıvıltılarının arasında sağ ayağımı sandalyemin ucuna kaldırırken simidimin ucundan küçük bir ısırık aldım.
Çenemin ucunu kaldırdığım bacağımın dizine koyup gözüme çarpan önemli bir bilgiyi unutmamak için kalemimle birkaç kelimeyi hızla çember içine alırken sınav için iyi durumda olduğumu hissediyordum. Yaralandığımda aldığım raporu verimli kullanarak evdeki tüm zamanımı bol bol çalışarak geçirmiştim. Ne de olsa evim şu an boş ve sessizdi. Son kontroller benim için tekrara dayalı basit bir şeye dönüşmüştü.
Neredeyse gözlerimin dokunduğu her bilgiyi zaten bildiğimi hissediyordum.
Havaya çarpan kıkırdamaları, aynı anda birçok kişi tarafından yapıldığında dikkat çeken fısıltıları duyunca başımı kaldırıp etrafıma baktım. Diğer masalarda ders çalışan kişiler şimdi telefonlarından bir şeye bakarak fısıldaşıyorlardı. Ne olmuştu da herkes aynı anda önündeki dersleri bırakıp telefonlarıyla ilgilenmeye başlamıştı? Kendi telefonumu çıkardım, hiçbir şey yoktu. Onlarındakinden farklı ne olabilir ki?
Karşıdan gülümseyerek gelen Beren'i gördüm. Herkes Beren'e bakarak fısıldamaya başladı. Yaklaştıkça diğerlerinin fark edilir bakışlarını ve fısıldayışlarını görünce adımları yavaşladı. Karşıma oturduğunda, "Bu da ne böyle?" diye sordu. "Neden herkes bana bakıyor?"
Yüz ifadem karışıklıkla dolarken, "Hiçbir fikrim yok," dedim. "Senden birkaç dakika önceye kadar gayet normal görünüyorlardı."
Beren masası bizimkine en yakın masadaki kıza, "Ne oluyor?" diye sordu. "Benim hakkımda ne fısıldaşıyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI HAYALLER (+18)
General FictionNüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur. Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yak...