part1

4.2K 61 64
                                    

Aybike 'Ataman Koleji'ne başladığı için çok heyecanlıydı. Yeni okul, yeni arkadaşlar... Daha doğrusu yeni zengin arkadaşları olacaktı. Annesinin başının etini yemesi işe yaramış. Annesinin biriktirdiği paralar sayesinde sonunda onlar da abisi Oğulcan'la kuzenleri gibi oraya başlamışlardı.

Oğulcanın bulduğu fi tarihinden kalma arabayla yola çıktılar. Aybike arabanın yolda dağılıp gidebileceği ihtimalini düşünse de artık yapacak birşey yoktu. Bu işin geri dönüşü yoktu. Oğulcan harika sürüş becerileriyle kızın içini dışına çıkararak, sağ salim tek parça halinde okula getirdi. Aybike arabadan indiğinde kusacak gibiydi. Zaten heyecanlıydı bir de üstüne bu aksiyon zavallı midesine fazla gelmişti.
Sonunda okula giriş yaptılar. Sınıflarını öğrenebilmek için info deske gittiler. Orada bazı evraklarla ilgilenmeye başladılar.

Berk için de okulda herşey sıradan başlamıştı. İlk dersten, arkadaşları ile çıkarken Melisa'nın doğum günü hakkında konuşuyorlardı. Berk aslında bu gece için çok heyecanlıydı. Sevdiği kızın doğum günüydü ve bu akşamdan sonra Melisa'nın ilgisini çekebilirdi.

Doruk ve diğerleri ile kafeteryaya gitmek için giriş katına geldiler.
Tam giderken, bu Doruğun arabasını çizip aynasını kıran çocukları gördü ve diğerlerine "Oha bu mallar neden burada." dedi.
Harika "Evet ya... Üstlerinde neden bizim üniformalarımız var." dedi.
Talya "Nasıl ya bu ezikler burada mı okuyacak? Bir açıklama please" deyip Berk'e baktı. Berk te çocuklara bakmaya devam ediyordu.
Melisa "Evet bizim okula kaydoldular. Burada okuyamazlar mı? Ne var burada şaşıracak?" dedi.
Harika "Normal şartlarda hayır... Paraları yetmez." dedi.
Doruk "Babam yüzünden. Burs vermiş bunlara..." dedi. Şaşkınlık içinde Asiye, Aybike, Ömer ve Oğulcan'a bakıyorlardı.

İçlerinden biri Berkin dikkatini çekmişti. Tamam kısa boylu değişik karakter de dikkat çekiciydi ama sağdaki sarı şişme ceketli kıvırcık saçlı kız da ilgisini çekmişti. İnce, kısa boylu bir kızdı. Yuvarlak yüzü ve tuhaf yapılmış saçlarıyla ilgisini hemen çekmişti.

Diğer dikkat çekici tip gelip "Hello gençlik... I am the Oğulcan. Relax canlar. Biz de dünyalıyız. Artık aynı okuldayız" diyene kadar Berk o kızı, diğerleri de hepsini izledi. Doruk ve arkadaşları birbirine bakıp kafeteryaya gitmek için yola çıktılar. Berk yol boyunca kızı düşündü. Tanımıyordu ama farklı bir havası vardı. Sonra diğerlerini düşündü. Berk onları hiç mi hiç sevmemişti... Hiçbirini hiç mi hiç sevmemişti. Hepsi varoşlardı, Doruğa araba konusunda borçlulardı ve bu okula uygun değillerdi. Birşeyler yediler. Masada devamlı yeni gelenlerden bahsediyorlardı. Hiç kimse sevmemişti. Özellikle kısa boylu garip tipi. Gerçekten saçma sapan bir şeydi ve yaptıkları onca şeye rağmen hala onlarla muhatap olmaya çalışıyordu. Biraz oturup derse gitmek üzere yola çıktılar.

Sınıfta derse girmelerine yakın, Süsen dünkü kümes olayını herkese yaymakla meşguldü. Berk de onları dinleyip olaylara gülüyordu. Bu dedikodu her zaman komikti. Hiç eskimiyordu. Kümeste yaşayan varoşlar... Tabiki dünyanın en komik şeyiydi. Zil çaldı ve hoca içeri girdi. Hocayla beraber o yeni gelenler de içeri girmişti. İçlerindeki sarı montlu kız hemen ilgisini yine çekmişti.

Aybike içeri girdiğinde çok değişik bir ortamda olduğunu düşünüyordu. Herkes devlet okulundakilerden farklıydı. En arka sırada oturan iki çocuk çok yakışıklıydı ama Aybike kızıl saçlı olanı daha çok beğenmişti. Hoca onların yan tarafındaki en arkada iki sırayı boşaltıp, onları yerlerine yerleştirdi. Onlar otururken kızıl saçlı olan çocuk tavuk taklidi yapıyordu ki bunun nedeni Asiye ve Ömerlerin kümeste yaşamasıydı. Aybike "pislik" diye düşündü. Diğerleri de onunla beraber dalga geçince çocuğa söylediği pislik kelimesinin yanına bir "ler" eki eklemeye karar verdi.

Seni Kendime SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin