part16

851 51 24
                                        

Aybike eve geldiğinde Şengül onu pencerede bekliyordu. Kapıyı çaldığında koşarak kapıya gitti. Beş karış suratla kapıyı açtı. Aybike'ye "Neredesin sen! Geç içeri..." diye bağırdı. Aybike içeri girdi.

Odalarına doğru giderken Aybike "Arkadaşımla ders çalışıyorum, demedim mi?" dedi.

Şengül "Tamam madem. Bir daha dikkat et, bu kadar gecikme. Yemek saatini de kaçırdın." dedi.
Aybike "Ben yemek yedim." dedi. Birlikte odalarına girdiler. Oğulcan kanepede oturmuş telefonu ile oynuyordu.

Şengül "Ne? Dışarıda mı yedin?" deyince Oğulcan başını telefondan kaldırıp, durumu anlamaya çalışır gibi kaşlarını kaldırdı.
Aybike "Evet Melisalarda yedim." dedi. Oğulcan annesinin arkasından yalancı diye ağzını oynattı.

Şengül "Nebahat Hanımlardaydın yani... İyi iyi ben de dışarıdasınız sandım. Nasıl merak ettim." dedi. Biraz duraksadı. "Nebahat Hanım özlemiş mi beni?" dedi.
Aybike "Hıı çok özlemiş. Burnumda tüttü dedi." dedi.

Şengül "Biliyordum. Beni özler. Yerime birini almış mı? Yeri doldurulmaz bir insanım birini bulamamıştır." dedi.
Aybike "Bulmuş anne, ama kalıcı olur mu bilemem?" dedi. Oğulcan, Aybike'nin yalanlarını dinlerken dalga geçer gibi gülüyordu. Aybike "Anne ben bir giyineyim ya. Daha sonra bu konu hakkında konuşuruz." dedi.

Şengül "Tamam tamam çıkalım." dedi. Oğulcan toparladı ve ayağa kalkıp kapıya doğru giderken Aybike'ye yaklaştı. "Giyin ve bahçeye çık, seninle bir konuşalım." dedi.
Aybike "Tamam." dedi ve Oğulcan dışarı çıktı. Aybike üzerini değiştirdi ve dışarı çıktı.

Pek ortalarda görünmeden dışarı çıktı. Eniştesi olacak pislik kanepede oturmuş televizyon izliyordu. Suratını buruşturup, kendi kendine "Seninle sonra hesaplaşacağız. Sana gününü göstereceğim." dedi ve bahçeye çıktı.

Aybike, Oğulcan'ın yanına gidip "Ne oldu abiciğim." dedi.
Oğulcan "Abiciğin? İşini biliyorsun sisterım" dedi.
Aybike "Ayıpsın." dedi.

Oğulcan "Bugün okulu ektin ya, başka kim ekti biliyor musun?" dedi.
Aybike "Allah Allah kim ekti?" dedi.

Oğulcan "Şeytanın bizim okulda vücut bulmuş hali olan Berk." dedi. Aybike'nin yüzünü ve tepkisini izledi. "Ki sen bunu biliyorsun çünkü senin yanındaydı." dedi.
Aybike bir nefes verip "Evet Oğulcan. Berk yanımdaydı." dedi.

Oğulcan "Neden bunu yapıyorsun? Bu kadar mı gözün kör oldu senin? Yüz verme şuna dedikçe konuştun, görüştün. O da sen böyle yaptıkça peşinde dolaşmaya devam etti." dedi. Aybike yanıt vermeden düşünceli düşünceli baktı. Oğulcan "Hoşlanıyorsun belli ki, ama o senden gerçekten hoşlanıyor mu asıl soru bu. Ya hoşlanıyormuş gibi yapıyorsa..." dedi. Aybike'nin elini tuttu. "Ben seni çok seviyorum sisterım, senin gözünden akan tek damla yaşa ben dünyayı yakarım. O Berk salağı seni üzer, kardeşim üzülürse ben daha çok üzülürüm." dedi.

Aybike "O Berk salağı çok değişti." dedi.
Oğulcan "Biliyorum. Değişti ama ne kadar gerçek bir değişim." dedi.
Aybike "Gerçekten çok değişti. Benden ne kadar hoşlanıyor, Benden gerçekten hoşlanıyor mu bilmiyorum ama Berk artık bana zarar veremez." dedi.

Oğulcan "Ama senden başka herkese zarar verebilir." dedi.
Aybike "Bilmiyorum Oğulcan. Zaten şu an bir şey yok." dedi.
Oğulcan "Seçim senin, ben senin ne olursa olsun arkandayım ama Berke güvenmiyorum." dedi.
Aybike güldü. "Ona ben de güvenmiyorum. Güven hak edilir. Zamanla gelişen bir şeydir." dedi.

Oğulcan, Aybike'ye sarıldı. "Sisterım, seni üzecek bir şey yaparsa bana söylüyorsun, ben de onu bir güzel dövüyorum, tamam mı?" dedi.

Aybike gülümseyip kafasını evet anlamımda salladı. "Senden önce ben döverim merak etme. Daha önce de dövmüştüm biliyorsun." dedi.
Oğulcan "Doğru ben kimi, kimden korumaya çalışıyorsam. Benim, Berk'i senden korumam lazım." dedi.
Aybike kahkaha attı. "Değil mi?" dedi.
Oğulcan "Aferin hep böyle döv." dedi.

Seni Kendime SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin