Aybike ve ailesi odaya girdiklerinde Oğulcan şokla "Orada ne oldu öyle..." dedi.
Şengül "Ben de bilmiyorum. Ne diyeceğimi şaşırdım. Şimdi bu çocuk bize iyilik mi etti kötülük mü?" dedi.
Oğulcan "Motherim sanırım iyilik etti." dedi.
Orhan, Aybikeye baktı. "Bu çocukla senin aranda ne var kızım? Niye gelip seni koruma ihtiyacı duyuyor." dedi.
Aybike boş boş etrafa bakıyordu. Şoktan hala çıkamamıştı. Orhan tekrar "Hadi benim güzel kızım söyle... Aranızda ne var." dedi.
Şengül araya girdi "Ne olacak Orhan? ikisi arasında birşey olabilir mi? O çocuk sana neler yaptı." dedi.
Oğulcan Aybikeye baktı. Çok üzgün görünüyordu. "Aralarında birşey olduğundan değil de... O çocuk biraz değişti sanki motherim." dedi.
Şengül "Ne kadar değişti derseniz deyin ben o çocuğu hayatta affetmem. Görmek bile istemiyorum." dedi.
Orhan "Aybike dışında herkes cevapladı. Aybike sana soruyorum kızım." dedi.Aybike fısıltı gibi bir sesle "Aramızda bir şey yok baba..." dedi.
Orhan "E bu çocuk seni neden koruma ihtiyacı duyuyor." dedi
Aybike "Bilmiyorum." dedi.
Oğulcan araya girdi. "Baba, Aybike şuan şokta ben anlatayım. Berk, Aybikenin peşinden koşuyor. Aralarında birşey olmasını istiyor ama Aybike yüz vermiyor." dedi.
Orhan, Aybikeye bakıp "Anladım. Sen en doğrusunu bilirsin kızım." dedi.
Şengül araya girdi. "Doğrusunu yanlışını bilmem, o çocukla bir daha görüşmeyeceksin." dedi.
Aybike kafasını salladı.
Bir süre diğerleri oturup sohbet ederken, Aybike hiçbirşey konuşmuyor sadece pencereden bakıyordu. Ne düşüneceğini bilmiyordu.Birkaç saat sonra yataklarını açıp yataklarını hazırlamaya başladılar. Yatağı hazırladıktan sonra uzanıp, uyumaya başladılar.
Sabah erkenden kalktılar. Aybike ve Şengül, teyzesinin kahvaltı hazırlamasına yardımcı olmak için mutfağa gittiler. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra sofraya oturdular. Eniştesi, Aybikeye tuhaf tuhaf bakıyordu. Bakışından rahatsız olan, Aybike az birşey yedikten sonra "Ben gidiyorum." dedi.
Teyzesi "Ne oldu kızım. Biraz daha yesene. Kuş kadar yedin. Bununla insan doyar mı?" dedi.
Şengül de "Yesene kızım." dedi.
Aybike "Yok canım istemiyor anne." dedi.
Orhan "Ne oldu güzel kızım." dedi.
Aybike "Birşey yok babacığım..." dedi. Oğulcan'a baktı. "Tıkınman bitince peşimden gel." dedi.
Oğulcan ayağa kalktı. "Bitti tıkınmam." dedi ve Aybikenin peşinden gitti. Okula doğru gittiler. Asiye ve Ömeri almak için saat çok erkendi. O yüzden Asiyeyi direk okula gideceklerini, beklememelerini söylemek için aradılar.Yolda Oğulcan, Aybikenin durgunluğuna takılarak "Sisterım ne oldu sana..." dedi.
Aybike "Dünkü olayı görmedin mi Oğulcan... Çocuk yaptı şovunu gitti. Hala şoktayım." dedi.
Oğulcan "Berk şov adamı... Aslında bir açıdan iyi yaptı." dedi.
Aybike gülümsedi "Aslında ben de öyle düşünüyordum. Annemlerin yanında birşey diyemedim. Resmen Enişte sorununu, onu korkutarak çözdü." dedi.
Oğulcan "O da ne paragözmüş... Berk paraları suratına attı. Yine de eğilip aldı ya." dedi.
Aybike "Alinin yüzünü gördün mü o, öyle yaparken... Çocuk babasından utandı. Yerin dibine girdi." dedi.
Oğulcan "Peki Berk gittikten sonra yüzsüzce oturup yemek yemesi..." dedi.
Aybike "Peki bize bu kadar aşağılandıktan sonra paraları aldığı için iyi davranması..." dedi.Oğulcan "Benim anlamadığım birşey daha var. Berk yaptığı iyiliği bile nasıl zorbalıkla yapıyor, ben bunu anlamadım gitti. Gerçekten adamın tek başarısı zorbalık..." dedi.
Aybike güldü. "He valla, hayatında ilk defa bir zorbalığı iyi bir amaç doğrultusunda yaptı." dedi.
Oğulcan "Bir an daha az nefret etmeye başladım." dedi.
Aybike güldü. Birlikte dedikodu yapa yapa okula girdiler.
Sınıfa doğru çıkarlarken Aybike ve Oğulcan, Berkle karşılaştı. Daha doğrusu Berk onlar, okula girerken galeri boşluğundan onları dikizlemiş ve içeri girdiklerinde hemen sınıfa doğru gelmişti.
Berk Aybikeye bakıp "Günaydın tatlım." dedi. Aybike durgun bir şekilde "Günaydın." dedi. Gözü Oğulcan'a kaydı ve suratını buruşturup "Günaydın... Tatlımın, ekşi abisi" dedi.
Oğulcan "Günaydın... İblis. Şovunu da yaptın dün gece. İçinde tarif edilemez bir mutluluk vardır." dedi.