Berk, Aybike'nin yanına oturdu Aybike, gözünün kenarıyla baktı ve sinirli sinirli "Ben sana yanıma oturma demedim mi?" dedi.
Berk soğukkanlı bir şekilde "Dedin ama dinlemedim." dedi.
Aybike sinirle Berk'e baktı. Aybike'nin bu yüz ifadesi Berk'in hoşuna gitmişti. "Berk biz ne konuştuk. Tamam annem biraz çıkarcı..." Berk evet anlamında kafasını salladı. Aybike "Biraz para göz..." diye devam etti. Berk de dudaklarını ağzına sokup yine kafasını onaylar gibi salladı. Aybike "Biraz kadir kıymet bilmeyen bir insan ola..." dedi duraksadı. "Doğru söylüyorsun ya. Ne biçim bir annem varmış ya. Tamam bazen iyiliğine iyi de... Bazen de çekilmez bir dertmiş ya..." dedi.
Berk "Sabahtan beri bunu anlatmaya çalışıyorum. Başka yerlere çekip durdun." dedi.
Aybike "Sen çok iyisin de... Tövbe tövbe." dedi.
Berk "Değilim. Fazla iyilik salaklıktır Aybik." dedi. Aybike içine içine güldü. "Ne?" dedi.Berk soğukkanlı bir ifade ile "Fazla iyilik salaklıktır. Herkese karşı iyi olamazsın. Dünya'nın en iyi insanı da olsan illa birinin hikayesinde kötü olursun mutlaka." dedi.
Aybike "Ne demek o?" dedi.
Berk ciddi bir yüz ifadesi ile "Çünkü iyilikte kötülük te görecelidir. Senin birine yaptığın iyilik bir başkası için kötülük olabilir. " dedi.
Aybike biraz düşünür gibi yaptı. Güldü. "Aslında doğru söylüyorsun. Bazen kafan çalışıyor ya gerçekten çok mutlu oluyorum." dedi.
Berk "Benim de kafam çalışmıyorsa Oğulcan ne yapsın Tatlım ya?" dedi.
Oğulcan tek kalmış beyin hücresini, Doruk ile karşılıklı sektiriyorlar." dedi.
Berk "Şşşşt Doruğa laf yok." dedi. Aybike güldü ve kaşlarını kaldırarak baktı.Oğulcan arka sıradan "Ne? ne diyorsunuz fısır fısır? Oğulcan dediniz. Ne diyorsunuz?" dedi.
Aybike "Engin zekandan bahsediyorduk." dedi. Biraz düşündü "Sen bizi mi dinliyorsun?" dedi.
Oğulcan racon keser gibi bir edayla "Canım sevgili olduğunuzu kabul ettik diye, bu ipinizi saldığımız anlamına gelmez sisterım" dedi.
Aybike "Demek öyle... Okay..." dedi.Aybike, Berk'e döndü. "Sevgilim... Aşkım... Kızıl, yakışıklı, uzun boylu tatlım benim..." dedi. Berk gülmeye başladı.
Oğulcan "Aybike... Sinir etme." dedi.
Aybike "Okay..." dedi ve Berk'in kafasını çekip, kafasından öptü. Berk tatlı tatlı Aybike'ye bakıp, şımarık şımarık sırıttı. Şaşkın şaşkın baktı.
Oğulcan görmek istemiyor gibi gözlerini kapattı. "Tamam tamam dinlemeyeceğim." dedi.Aybike "Aferin." dedi.
Berk, Aybike'ye baktı. "Vay be Tatlım... Bir daha Oğulcan'ı sinir etmek istersen, sinir edebilirsin." dedi.
Aybike "Şımarma Berk" dedi.Berk, Aybike'ye biraz yaklaştı. Etkileyici bir ses tonu ile "Bana borcun var bu arada tatlım." dedi.
Aybike "Ne borcu?" dedi.
Berk "Şey işte..." derken hoca içeri girdi. "Çıkışta söylerim." dedi.Ders başladı. Hoca derste yarınki geziden bahsetti. Yarın okulda ders yoktu. Tarihi yarımadayı gezeceklerdi. Bunun hakkında bir süre konuştu ve dersine döndü.
Çıkışta, diğerleri ile kafeye gidecekken Berk, Aybike'nin kolunu tuttu. Aybike "Ne oldu?" dedi.
Berk "Birşey konuşmam gerekiyor seninle. Biraz bahçeye çıkalım mı?" dedi.
Aybike "Hayırdır." dedi.
Oğulcan "Aybike gelmiyor musun?" dedi. Gözlerini devirdi. "-Uz?" diye ekledi.Aybike "Oğulcan siz çıkın, Berk birşey konuşmak istiyormuş." dedi.
Oğulcan "Gelin bizim yanımızda konuşsun." dedi.
Berk "Oğulcan... Özel. Sevgiliyiz biz. Bir özelimiz olabilir." dedi.
Oğulcan "Benim kardeşimle olamaz." dedi. Aybike, Berk'e baktı. Sımsıkı sarıldı.
Oğulcan "Tamam tamam." dedi ve hemen sınıftan çıktı.Berk, Aybike'ye aniden sarıldıktan sonra dalgın dalgın baktı. "Şey..." dedi kafasını toparlar gibi yaptı. "Benimle gel." dedi.
Berk, Aybike'nin elini tutup çekeleye çekeleye sınıftan çıkardı. Kimsenin girmeyeceğinden emin olduğu bir sınıfa götürdü.
Aybike "Bahçe dedin, başka bir sınıfa getirdin ne oldu?" dedi.
Berk "Bana borcun var." dedi.
Aybike "Ne borcu be? Tahsilatçı gibi getirdin beni buraya." dedi.
