Aybike ve Berk teneffüste dışarıdaki banka oturdular. Otururken Berk, Aybike'yi izliyordu. Aybike "Salak salak suratıma mı bakacaksın?" dedi.
Berk acayip bir gülüş ile "Evet..." dedi.Aybike, Berk'in kafasını tutup önüne döndürdü. Berk "Aybik, dur yapma ya... Bırak seni seyredeyim." dedi.
Aybike "Berk alık gibi bakıyorsun suratıma, çok rahatsız edici..." dedi.
Berk "Ama ilk kez böyle hissediyorum. Garip bir duygu ve bu duyguyu çok sevdim. İçimde değişik hisler uyandırıyorsun." dedi.
Aybike o hissin ne olduğunu anlamıştı. Berk, Doruğa dediğine göre ilk defa aşık oluyordu ve böyle bazı duygular ona yabancı geliyordu. Aybike, Berk'e tatlı tatlı gülümseyip, "Geri zekalı" dedi ve Berk'in yüzünü okşamaya başladı. Berk o okşadıkça daha tatlı bir ifade ile ve gözlerini kırpıştırarak Aybike'ye bakıyordu.
Aybike "Kedi gibi bakıyorsun şu an." dedi.
Berk "Öyle mi..." dedi. Bir anda ciddileşip "Bir dakika bugün çıkışta işin var mı?" dedi.
Aybike "Evet işe gideceğim." dedi.Berk "Ne zamanları işin olmuyor." dedi.
Aybike "Değişebiliyor ama iki gün sonra mesayim yok." dedi.
Berk "O zaman iki gün sonra bize gelsene." dedi.
Aybike bir anda ciddileşip "Niye size geleceğim be... Manyak mısın sen?" dedi.
Berk "Ya tatlım, hemen yanlış anlıyorsun. Ben biriyle tanıştıracağım seni." dedi.
Aybike "Geçen de bunu söylemiştin. Kiminle tanıştıracaksın?" dedi.
Berk "Seni çok merak eden biri ile tanıştıracağım." dedi.
Aybike "Ne?... Sizin evden biri beni biliyor mu?" dedi.Berk gülümseyerek "Evet tatlım. Herşeyi anlattım. Daha ilk bakışta ilgimi çektiğini, saçımı yolduğunu, dövdüğünü, tokat attığını, üzerime deodorant sıkarak beni kör etmeye çalıştığını, gördüğün yerde terslediğini, beni ciddiye almadığını hep anlattım. O da seni çok merak etti.." dedi.
Aybike tedirgin bir şekilde "Kim?" dedi.
Berk "Tanışınca görürsün." dedi.
Aybike "Evine asla gelmeyeceğim Berk." dedi.
Berk "Bahçede otursak..." dedi.
Aybike gülümseyerek "Hayır." dedi.
Berk umutsuzca başını eğdi.Aybike, onun üzüldüğünü anladığı için güldürmeye çalışıyorlardı. Etraftaki insanların dedikodularını yapmaya başladılar. Berk, insanların arkasından konuşup onlarla dalga geçince biraz olsun keyfi yerine gelmişti. Çevredekiler de onlara bakıyordu. Aybike, insanların bakışlarını fark edince bu bakışlardan rahatsız olmuştu "Berk, hadi gidelim." dedi ve ayağa kalktı.
Berk onun kolunu tuttu. "Daha zil çalmadı tatlım ya." dedi.
Aybike "Berk insanlar bakıyor." dedi.
Berk elini tutup "Baksınlar tatlım, biz dünyanın en tatlı çiftiyiz. Sen çok güzel, akıllı, tatlı bir kızsın. Ben de yakışıklı, karizmatik, sempatik biriyim. Bu kadar mükemmel iki kişi sevgili olduğu için tabiki bakarlar." dedi.
Aybike güldü ve etrafa bakındı. Banka tekrar oturdu. Berk tekrar Aybike'nin elini tuttu.Zil çalana kadar oturdular. Zil çalınca Berk ve Aybike birlikte okula doğru ilerlediler. Okuldan içeri girdiklerinde de insanlar onlara bakıyordu.
Aybike utangaç utangaç önüne bakıyordu. Berk onu fark edince "Ne oldu tatlım? Bırak baksınlar, sen niye utanıyorsun." dedi.
Aybike "Ne biliyim. Herkes bakıyor, garip geldi." dedi.
Berk, Aybike'ye baktı. "Utanınca çok tatlısın ama utanma" dedi. Birlikte sınıfa girdiler.Doruk, Asiye'nin yanına yerleşmişti. Aybike, Asiye'nin yanındaki sırasına doğru ilerledi. Doruk "Ben buraya yerleştim. Hayatta kalkmam." dedi.
Aybike "Entrika çevirerek yerime oturamazsın Doruk." dedi.
Doruk "Hadi Aybikeciğim, herkes sevgilisinin yanına." dedi.
Oğulcan arkadan Doruğun kafasına hafifçe vurdu. "O kelimeyi kullanma" dedi.
Doruk "Ne vuruyorsun be... Benim onlara ne dememi bekliyorsun? Sevgililer işte." dedi.
Oğulcan kulaklarını kapayıp kafasını iki yana salladı. "Deme onu deme." dedi. Doruk ve Asiye ona bakıp güldüler.