Ders bitiminde Aybike eve, diğerleri işe doğru yola çıktı. Eve vardığında Aybike, babasını çok üzgün bir şekilde buldu. Babası tekerlekli sandalye kullanmaya çok içerlemişti. Kendisinin ve çevresindekilerin hayatının artık bittiğini düşünüyordu. Şengül her gün çalışıyordu. Oğulcan ve Aybike ise part time işlerde çalışıyorlardı. Dönüşümlü olarak babalarına bakıyorlardı. Kimsenin şikayeti olmamasına rağmen Orhan kendini kötü hissediyordu. Akşama kadar onunla ilgilendi. Akşam yemekten önce ödevlerine başladı. Bir yandan Oğulcan'ın ödevleri ile de ilgileniyordu. Çünkü Oğulcan bazen erken. bazen geç geliyordu. Çok çalıştığı için ödev yapmaya fırsatı olmuyordu.
Ödevlerini yaparken birden telefonuna mesaj geldi. Berk mesaj atmıştı. Mesajı açıp baktı. Berk 'Duman'dan Senden Daha Güzel' şarkısını atmıştı. Aybike şarkıyı bildiği için gürültü olmasın diye çalmadı. Berk "Penceren ne tarafa bakıyor?" yazdı. Aybike "Ne yapacaksın penceremi Berk" dedi. Berk mesaja baktı. Yanıt vermedi. Bir anda dışarıda 'Senden Daha Güzel' şarkısı çalmaya başladı. Aybike neye uğradığını şaşırmıştı. Pencereden baktı. Pencere arka tarafa baktığı için sesin geldiği taraf gözükmüyordu. Pencereden kendini sarkıtıp, hemen aradı. Telefon 1-2 defa çaldıktan sonra açıldı.Berk "Efendim..." dedi. Aybike "Ne yapıyorsun. Gelme demedim mi ben sana..." dedi. Berk "Seni bir anda görmek istedim tatlım." dedi. Aybike "Saçmalama. Biri görecek seni... Git." dedi. Berk "O kadar yolu seni görmek için geldim tatlım. Seni görmeden gitmemi beklemiyorsun herhalde..." dedi. Aybike "Berk saçmalama da git." dedi. Berk "Tamam o zaman tatlım... Sabaha kadar buradayım." dedi. Aybike "Öff Berk otur orada sabaha kadar da aklın başına gelsin." dedi. Berk "Olur... Sabah seni okula götürürüm hem." dedi. Aybike "Berk, sen orada kal... Daha doğrusu kalabil. Ben de Aybike değilim." dedi.
Berk "Beni hiç tanıyamamışsın bebeğim. Kalırım diyorsam kalırım..." dedi.
Aybike "Hı hı evet." dedi. Berk "Sen kendini gösterene kadar buradayım." dedi. Aybike "Evet sana tamamen inandım Berk, hadi ben kapatıyorum." dedi. Aybike telefonu kapattıktan sonra ön pencereye doğru gitti. Dışarıya kendini göstermeden, perdenin arasından baktı. Berkin arabası, evin biraz ilerisinde duruyordu ama kendisini görememişti. Biraz daha bakındı. Birazdan gider diye düşünerek, içeriye ödevinin başına gitti.Yarım saat kadar sonra Aybike'nin telefonuna mesaj geldi. Berk, arabanın içinden şebek bir fotoğrafını çekip "İstek parçan var mı Tatlım?" yazmıştı. Aybike "Sen hala gitmedin mi?" yazdı.
Berk "Yooo... Gideceğim diye bir şey söylemedim ki. Aksine gitmeyeceğim demiştim hatırlarsan." yazdı. Aybike "Sırf inadından gitmiyorsun değil mi?" yazdı. Berk "Aynen öyle... İnat ettim, bu akşam bir kez göreceğim." yazdı. Aybike "Çok beklersin. Ben de inat ettim. Hadi bakalım." yazdı. Berk "E Hadi o zaman tatlım..." yazdı ve yazısının sonuna öpücük emojisi koydu. Aybike mesajına yanıt vermeden ödevine geri döndü. Kitabı önüne açıp, kalem ile kafasını kaşıdı. Kendi kendine "Bekleyecek mi acaba... Yok ya biraz daha bekler, sonra gider." dedi. Kitabına döndü ama kendini derse veremiyordu. Aklı orada kalmıştı. Gitsem mi acaba diye düşünüyordu. Kafasını iki yana sallayıp düşüncelerini dağıttı. Kendi kendine "Yok gitmeyeceğim. Kendi kendine kararlar alıp onu uyguluyor. Gidersem şimdi daha da şımaracak. Hep böyle emrivaki yapacak." dedi.
