part52 +18

1.4K 41 47
                                    

+18 ögeler vardır. Rahatsız olanlara duyurulur.

Ertesi gün Aybike için yine sıkıcı bir günün başlangıcıydı. O, okula gidip çalışmak onu sıkmaya başlamıştı. Zaten yeterince çalışmışlardı. Yarın piknik yapıp hemen akabinde akşamüzeri evine gideceği için mutluydu.

Bu köyden kurtulmayı çok istiyordu ve kurtulacaktı. Garip bir ortamdı. Buna alışkın değildi. Sanki köydeki herkesin gözü onların üzerindeydi. Özellikle Süsen giyim kuşamı nedeniyle bundan çok çekmişti. Asiye Doruk ve Aybike Berk de sevgili oldukları için bayağı bu negatif ilgiden çok çekmişti.

Aybike bunlardan sıkılmıştı. Kendi evleri bile onu daha mutlu ederdi. İstanbul'da en azından gözler üzerinde değildi. Kimse arkalarından konuşmuyor, kötü sözler söylemiyordu.

Bir yandan da aklında piknik organizasyonu vardı. Aslında Berk ile heyecan verici ortam olabilirdi. Sırıtarak bunu düşünürken eli Berk'in boynunu emdiği yere gitti. Kıpkırmızı olmuştu. O heyecanla elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu.

Asiye ise onun bu halini gözlemliyordu. Gülerek "Aybike..." dedi.
Aybike "Efendim." dedi.
Asiye gülerek "Neden garip davranıyorsun." dedi.

Aybike gergin bir şekilde "Yooo ne garipliği... Sadece mutluyum." dedi.
Asiye "Neden mutlusun?" dedi.
Aybike tatlı bir yüz ifadesi ile yatağına oturdu. "Berk'i seviyorum ondan. O da beni seviyor. Bu beni mutlu ediyor." dedi.

Asiye gülümseyerek "Çok tatlısınız ya..." dedi.
Aybike de gülümsedi. Aniden ciddileşti. "Asiye hadi. Geç kalacağız. Hazırlanalım." dedi.
Asiye telaşla "Evet doğru." dedi.

Aybike ve Asiye hazırlıklarını tamamlayıp lojmanın kapısına indiler. Aybike, Berk'i görmek istiyordu. Kapıya inene kadar kalbi kıpır kıpırdı. İçinde, onu göreceği için büyük bir heyecan vardı. Aslında sadece görmek de istemiyordu. Sarılmak, sevmek, öpmek istiyordu. Bu istekler abartılıydı ama yapmak istiyordu.

Berk ve Doruk sonunda lojman kapısına indiğinde Berk solgundu. Üzgün ve pişman hissediyor bu hisleri yüzünden okunuyordu. Aybike'yi görünce ne yapacağını şaşırmıştı. Aybike'yi gördüğü an kalbinin deli gibi attığını hissetti ama sıradan bir kalp atışı değildi. Aybike'ye yaklaşmaya, ters birşey yapıp Aybike'nin nefretini kazanmaya korkuyordu.

Aybike de Berk'i görünce aynı şekilde ne yapacağını, nereye bakacağını şaşırmıştı. Aybike ve Berk diğerleri ile birlikte yolda giderlerken Berk utana çekine "Nasılsın?" dedi.
Aybike "İyiyim sen nasılsın?" dedi.
Berk gergin bir ses tonu ile "İyi-iyiyim." dedi.
Aybike, Berk'e doğru bakıp belli belirsiz bir gülümseme ile baktı. "Yarın gidiyoruz." dedi.

Berk de, ona bakıp gülümseyerek "Evet sonunda..." dedi.
Aybike "İstanbulu, evi çok özledim." dedi.
Berk "Ben de çok özledim. Burada olmamın tek iyi yanı seninle olmak." dedi.

Aybike gülümseyerek kafasını eğdi. Utanmıştı. Kıpkırmızı olmuştu. Berk, ona dikkatlice baktı. O Aybike'ye pür dikkat bakarken, Aybike bir garip hissediyordu. Nefesi kesilmişti. Berk elini, Aybike'ye doğru uzatıp saçındaki kuş tüyünü aldı.

Berk, elindeki tüyü gösterip "Saçındaydı..." dedi. O elini, Aybike'den uzaklaştırınca Aybike'nin nefes alışverişi ve kalp atışları normale dönmüştü.
Aybike tatlı bir telaşla "Hadi gidelim." dedi ve önden önden ilerledi. Berk de arkasından düşünceli düşünceli bakıp ilerledi.

Berk, Aybike'nin anormal şekilde fazla telaşlı olduğunu anlamıştı. Dünkü olay yüzünden kendisinden kaçındığını ve ürktüğünü düşündü. İçini yine bir pişmanlık sardı. Orada içgüdülerine söz geçirebilseydi. Bunlar olmayacağını düşünüyordu.

Seni Kendime SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin