Ders çıkışı, Aybikenin, Asiye ile birlikte, bir kafede ilk iş günüydü. Birlikte işe giderlerken bir butiğin önünden geçtiler. Butikteki elbiseler bakarlarken, Aybike Harikanın annesini gördü. Kadın tezgahtarlık yapıyordu.
Aybike "Aaa yok artık." dedi.
Asiye "Ne oldu." dedi.
Aybike "Şu tezgahtar kadın, Harikanın annesi değil mi?" dedi.
Asiye "Bakayım" dedi ve o tarafa baktı. "Evet o." dedi.
Aybike "Bunlar zengin değiller miydi. Ne oldu ki bunlara." dedi.
Asiye "Bilmem, hadi boşver gidelim. Geç kaldık." dedi.
Aybike "Doğru hadi..." dedi. Birlikte işe gittiler. Akşama kadar çalışıp yurda ve evlerine geri döndüler. Artık düzenleri iyice değişmişti. Teyzesinin evinde kalıyorlardı. İşleri zordu. Sığıntı gibi yaşıyorlardı. Evin sahipleri, onların para getirmesini bekliyordu. Eniştesinin de bakışı bakış değildi. Geceleri 4ü bir odada tıkışmış bir haldelerdi. Aybike ve Oğulcanın bir odası yoktu. Uyumaya çalışırlarken Aybikeye mesaj geldi.Berk mesaj atmıştı. "Naber Tatlım?" yazıyordu.
Aybike "İyi senden Naber?" yazdı.
Berk "İyi... Şey diyeceğim yarın okul çıkışı bir yerlere mi gitsek." yazdı.
Aybike "Olurdu ama yarın benim işim var." yazdı.
Berk "Peki... Biz ne zaman görüşebiliriz peki..." yazdı.
Aybike "Konuşuruz yarın şimdi uyumam gerekiyor." yazdı.
Berk "Tamam tatlım... Rüyanda beni gör. İyi geceler." yazdı.
Aybike "Rüyamda seni gördükten sonra, iyi gece mi kalır. Karabasan tipli... Rüyama girip kahve içelim diye darlarsın kesin. İyi geceler." yazdı.
Berk gülme emojisi attı. "Aşk olsun Aybik ben seni darlıyor muyum?" yazdı.
Aybike "Bazen..." yazdı.
Berk "Fazla sevgiden" yazıp öpücük emojisi attı. "Bari emoji ile öpeyim." diye ekledi.
Aybike "O da yasak." dedi.
Berk tekrar gülme emojisi attı.
Aybike "İyi geceler." yazdı.
Berk "Sana da Tatlım." yazdı. İkisi de gülümseyerek kafalarını yastığa yerleştirdiler ve uyudular.Ertesi gün, Aybike uyandı. Bu evde uyanmaktan nefret ediyordu. Aybike ve Oğulcanın enişteleri çok acayip biriydi. Rahatsız edici bir adamdı. Kahvaltıda bile gözleri ile yediklerini bile takip ediyor gibiydi.
Oğulcan biraz birşeyler atıştırdıktan sonra kız kardeşine "Ben doydum Aybike, buna sen devam et." deyip tabağında kalan domatesleri ve yarım ekmeği gösterdi. Hergün böyle yapıyordu. Sorun çıkmasın diye tabağında birşeyler bırakır yemeyeceğim deyip Aybikeye verirdi.
Aybike "Ben yemeyeceğim. Oğulcan sen ye." dedi ve kalktı. Hazırlanmaya başladı. Oğulcan da hazırlandıktan sonra. İkisi birlikte okula gitmek üzere yola çıktılar.Oğulcan "Neden yemedin sana ayırmıştım onları." dedi.
Aybike "Canım istemedi Oğulcan." dedi.
Oğulcan "Sisterım biliyorsun durumları, seni çok seviyorum ve aç kalmanı istemiyorum. Bir daha uslu bir sister ol ve ben sana bunları ye dediğimde ye..." dedi. Birlikte okula geldiler. Sınıflarına girdiler.Aybike masasının üzerinde 'Gurur ve önyargı' kitabını buldu. Asiye'ye baktı. "Bu ne ya?" dedi.
Oğulcan arkadan kafasını kızların arasına sokarak. "Bakayım." dedi. Aybike gösterince "O Berk psikopatı bu kitaptan bahsetmiyordu. Kesin o koydu... Çünkü nasıl hayattan bıktıysa ben onu döve döve öldüreyim diye uğraşıyor." dedi.
Aybike, Oğulcan'ı geriye itip "bir dur Oğulcan... Bir anlayalım durumu..." dedi.
Ömer, Aybikeye bakıp "Valla bu çocuk sana resmen yapıştı. Ne istiyor senden bu kadar." dedi.
Oğulcan "Onda suç yok... Zaten yapışkan bir tip belli. Aybike yüz gösteriyor ona..."
Aybike "Saçma sapan konuşma Oğulcan." dedi ve kitabı açıp karıştırmaya başladı. Tam ilan-ı aşk bölümünde, bir papatya vardı.
Oğulcan arkadan bakıp "Bir de çiçek koymuş ya." dedi
Aybike arkasını dönüp ters ters bakınca Oğulcan "Tamam birşey demiyorum." dedi
Aybike kitabı evirdi, çevirdi. Bir not yazmıyordu. Kitabı kapatıp masaya koydu.Berk elinde kahve bardağı ile içeri girerken, sınıfın çoğu sıralarına oturmuştu. Berk, Aybikelerin sıranın tam yanından geçerken, Aybike ona doğru bakıp kitabı gösterdi. Berk ona bakıp göz kırptı. Aybike gülümseyip kitabı çantasına koydu.
Oğulcan "Berk..." dedi.
Berk "Ne var." dedi.
Oğulcan "Kitabı sen mi koydun." dedi.
Berk "Evet." dedi ve Aybikeye bakıp gülümsedi.
Oğulcan "Ya bari inkar et. Ben yapmadım de... Nasıl bir adamsın lan sen..." dedi. Berk ona bakıp gözlerini devirdi.
Doruk "Ya... Oğulcan, dışarıdan bir gözle söylüyorum, gerçekten bir abi olarak, zerre korkutmuyorsun. Adam söylediklerini bile duymazdan geliyor." dedi.
Oğulcan "Sağol Dorukçuğum. Bu eleştirel bakışınla bizi aydınlattığın sağol." dedi.
Doruk, Berk'e dönüp "Ayrıca romantizminden kusacağım Berk... Ne bayık ilişkiniz var." dedi.
Berk "Bunu sen mi söylüyorsun kanka." dedi.
Doruk gülmeye başladı. "Nasıl oluyormuş kanka, şimdi anladın mı?" dedi. Tam o sırada hoca içeri girdi ve derse başladılar.Berk ders bitene kadar, Aybikeye bakıp bakıp sırıtıyordu. Hoca arkalardan bir öğrenciye soru sorduğunda Aybike, refleks olarak arkasını döndü. Berk, onunla göz göze geldiği gibi tatlı bir gülümseme ile gülümsedi. Aybike utanarak hemen önüne döndü. Berkin, onun utanması çok hoşuna gidiyordu. Yanakları pembe pembe oluyordu. Çok da tatlı oluyordu. Berk için ders onu dikizleyerek geçti.
Tenefüste Aybike, tek başına ders çalışıyorken Berk, yanına gelip oturdu. Aybike "Oğulcan gelecek şimdi." dedi.
Berk "Ben onu pek sallamıyorum açıkçası..." dedi.
Aybike "Ama ben sallıyorum. Yerine geç." dedi.
Berk "Okul çıkışı işim var demiştin ya... O ne?" dedi.
Aybike "Ben, Asiye ile birlikte işe başladım." dedi.
Berk kaşlarını çatıp "Ne işi? Nereden çıktı?" dedi.
Aybike "Part time bir kafede çalışıyoruz. Nereden çıktı derken? Para kazanmam lazım. Kendi evimizde oturmuyoruz biliyorsun." dedi.
Berk "Ben size ev tutayım." dedi.
Aybike güldü "Saçmalama." dedi.
Berk "Ben ciddiyim. Kabul etmezseniz bizim evlerden birine yerleşin." dedi.
Aybike "Berk kafayı mı yedin. Sorun sadece ev mi sence?" dedi.Berk gülümseyerek "Senin paraya ihtiyacın yok Tatlım olmayacak, ne için çalışıyorsan söyle. Sana gereken parayı veririm." dedi.
Aybike sesini yükselterek "Ne diyorsun sen be... Ne ima ediyorsun. Bir de ne için çalışıyorsan söyle diyor ya... Berk sen tam bir öküzsün." dedi ve kapıdan "Gerizekalı... Pislik" diye sayıklayarak çıktı.Derse girdiklerinde Berk, Doruğa baktı. Fısıldayarak "Doruk... birşey soracağım sana..." dedi.
Doruk "ne soracaksın." dedi.
Berk "Bir çocuk, bir kıza yardımcı olmak istiyor... Kız da yardım etmesini istemiyorsa ve bu yüzden küstüyse çocuk ne yapmalı." dedi.
Doruk "Aybikeye ne konuda yardım etmek istedin. Para mı vermek istedin." dedi.
Berk "Kötü niyetli değil. İş çıkışı işe gideceğim dedi. Ben de zaten çok yoruluyor diye... Ondan dedim işte." dedi.
Doruk "Gidip, yalvar yakar. Peşinden koştur." dedi. Biraz duraksadı. "Bu çalışma işi ile Asiye'nin de bir ilgisi varmıymış" dedi.
Berk "Evet." dedi.
Doruk "Çalıştığı yer neredeymiş." dedi.
Berk "Bir kafe dedi bilmiyorum... Şey acaba diyorum." dedi ve gülümseyip Doruğa baktı.
Doruk "Kızları takip mi etsek" diyerek Berk'in cümlesini tamamladı.
Berk kafasını ağır ağır sallayıp Aybikeye doğru baktı sonra tekrar gülümseyerek Doruğa baktı.
Okulun sonuna kadar Aybike, Berk'in yüzüne bakmadı. Bazı tenefüslerde laf atmaya çalışıyordu ama Aybike yüz vermiyordu. Çok kızmıştı.Asiye ile birlikte işe giderlerken, Doruk ve Berk te beraber Berkin araba ile takibe başladılar. Kızların çalıştığı kafeyi buldular. Kafeye girdiler ve bir masaya oturdular. Onları gören kızlar birbirine şaşkınlıkla baktılar ve yanlarına gittiler,
Asiye ve Aybike, aynı anda "Burada ne yapıyorsunuz?" dedi.
Berk "Senkronizasyonunuza hayran kaldım kızlar." dedi.
Aybike "Sen sus... Pislik." dedi.
Berk "Ama yapma tatlım..." dedi. Aybike yüzüne bile bakmıyordu. Cevapta vermedi.
Asiye "Doruk ne yapıyorsunuz burada?" dedi.
Doruk "Çalıştığını duydum. Ziyarete geldim. Ne olacak Asiye." dedi. Etrafa bakındı.
Asiye "Off Doruk... Bir daha gelme." dedi.
Berk "Aybik, sana yalvarmaya geldim." dedi. Aybike ne der gibi yüzünü buruşturdu.
Berk "Hayatımda ilk defa bir kıza lütfen beni affet diye yalvaracağım." dedi. Aybike hala somurtuyordu.
Berk, Doruğa baktı. "Kanka iki dakika Aybike ile konuşabilir miyim?" dedi.
Doruk Asiyeye kafasıyla başka tarafı işaret edip, başka masaya gittiler.Onlar gittiği gibi Berk "Yalvarırım affet, o niyetle söylemedim. Ben iyi birşey yapmak istedim sadece... Seni ve aileni mutlu olmasını istedim. Niyetim seni üzmek değil, mutlu etmeye çalışmaktı." dedi.
Aybike "Hiç mutlu olmadım ama..." dedi.
Berk "Evet ama beni de anla... Şu hayatta değer verdiğim kişilerden birisin ve bu işleri pek bilmiyorum. Daha önce hiç böyle bir arkadaşlığın içinde bulunmadım. Ondan bocalıyorum. Senin yanında ne yapacağımı bilmiyorum. Seni mutlu etmek için herşeyi yaparım." dedi.
Aybike belli etmemeye çalışarak gülümsedi. Berk "lütfen beni affet bir daha yapmayacağım." dedi ve ona ceketinin cebinden, mavi bir kağıttan kesilmiş bir kelebek uzattı.Aybike gülümsedi ve kağıdı aldı. "Bir daha yapma. Yaparsan asla affetmem." dedi.
Berk "Tamam tatlım, bir daha asla yapmam." dedi. Biraz duraksadı "Sarılamıyoruz değil mi?" dedi. Aybike kafasını iki yana hayır anlamında salladı. Berk derin bir nefes alıp gülümsedi. "Ne zaman dersen o zaman." dedi. Aybike gülümseyip işe geri döndü. Doruk ve Berk de kızların işi bitene kadar kafede oturup beklediler.
