part18

839 55 15
                                    

Berk, kızlar yanlarından gittiği gibi çocukları kenara çekip planını anlattı. İyice anlattıktan sonra "İşte aynen böyle yapacağız." dedi. 
Oğulcan "Riskli değil mi?" dedi. 
Berk "Kızlar için risk yok. Yani uygulanabilir." dedi. 

Oğulcan çıkışta, işe odadan da eve gitti. Saat akşam 22.00 gibi eve vardığında kapıyı aceleyle, alacaklı gibi çaldı.
Teyzesi içeriden koşarak geldi. İçeriden "Geldim, geldim patlama, ne oluyor." dedi. İçeride oturan eniştesine baktı. Telaşla "Aybike..." dedi. 

Şengül de gürültülere dışarı çıktı. "Ne oldu Aybike'ye" dedi. 
Oğulcan "Sanırım başı dertte." dedi. 
Şengül "Nasıl başı dertte? Ne diyorsun Oğlum? Söylesene." dedi. 
Oğulcan "Beni aradı detay veremedi. Sadece konum atıp 'Yardım et bana.' dedi. Ağlıyordu. Kesin bir şey oldu. Ali nerede. Aybike'yi bulunduğu yerden almam lazım." dedi. 

Teyzesi "Oğlum ne Alisi, Ali işte bilmiyor musun?" dedi. 
Şengül "Ömer'le gidin işte." dedi. 
Oğulcan "İşten çıkınca Ömer'i aradım. Ulaşamadım. " dedi. Eniştesine baktı. "Enişte gelir misin? Şimdi yalnız gitmeyeyim." dedi.  

Eniştesi "İyi tamam ben geleyim seninle. Bakalım Aybike hanım nerelerde sürtüyor. Başını belaya sokuyor. Hem bir büyük olsun yanında." dedi. 
Oğulcan "Tamam. Sağolasın. Mahalleden bir arkadaşımdan araba aldım. Hadi gidelim." dedi.
Eniştesi bir şey demeden evden dışarıya çıkıp arabaya doğru gitti. Arabaya bindi. Oğulcan arabanın sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı. Birlikte yola çıktılar. 

Bir süre yolculuk ettikten sonra arabayı lüks bir villanın önüne çekti. "Burasıymış." dedi ve kapıyı açıp çıktı. 
Eniştesi "Oha burası mı? Burası ev değil saray." dedi. Ev iştahını kabartmıştı. İçeride yolunacak zengin bir kaz olduğunu düşünerek arabadan çıktı. Bahçe kapısından içeri girdiler. 

Berk havuzun başında oturmuş, onları bekliyordu. Berk, Oğulcan ve eniştesini görünce ayağa kalkıp onlara doğru gitti. "Vayy en sevdiğim ezikler gelmiş." dedi. 
Oğulcan "Doğru konuş lan. Kardeşim nerede?" dedi. 

Berk "Bilmem bir yerlerdedir. Kimin umrunda ezikler." dedi. Oğulcan'ın eniştesine baktı. "Ne o para dilenmeye mi geldin?" dedi.
Oğulcanın eniştesi buz gibiydi. Bir yandan Berkten korkuyordu. Bir yandan para koparabileceğini düşünüyordu. Berk "Kitlendin kaldın. Korktun galiba." dedi.
Gülerek  "Diyorum ben size, korkak eziklersiniz. Paranız yok ya güvendiğiniz hiçbir şey yok. Hepiniz para ile kontrol edilebilirsiniz. Fakirlerden nefret ediyorum. Neyse ben içeri gideyim..." dedi. Sinsi bir gülüş ile enişteye bakıp kaşlarını kaldırdı. "Konuklarım bekler... Güzel konuklarım var bu gece, siz de tanıyorsunuz." dedi. 
Oğulcan "Ne diyorsun oğlum sen?" dedi ve üzerine yürüdü. 
Berk güldü ve gözlerini dikerek "Anladın bence." dedi.

Oğulcan, Berk'e vuruyor gibi yaptı. Berk onu itip, eve giriş kapısına doğru ilerledi ve enişteye baktı. Kapı ağzından gülerek "Para istiyorsan gel. Biliyor musun bu eziklerin içinde en çok seni sevdim, sen parayla kontrol edilebiliyorsun. Tasman hep elimde... Köpek olmak böyle bir şey işte... Sahibin ne derse onu yapmak zorundasın." dedi.
Adam artık bu kadar hakarete dayanamıyordu.

Koşarak kapıya doğru gitti. Berk kapıyı tutuyor, kapatmaya çalışıyor gibi yaptı ama adamın kapıyı itip içeri girmesine izin verdi. Adam, kapıyı itip içeri girdiğinde kendini daha çok gaza getirmişti.
Berk oturma odasına doğru geri geri gidiyor. "Neden evime giriyorsunuz? Neden bana saldırıyorsunuz? Lütfen evimden çıkın." dedi.

Adam, oturma odasında, sinirle "Bir de soruyor!" diye bağırıp Berk'e bir yumruk geçirdi. Berk hiç tepki vermiyordu. Elinin ucuyla bile dokunmuyordu. Sadece "Bakın yapmayın, bırakın beni." diyordu. Adam, Berk'in bu halinden faydalanıp bir kaç kere daha vurdu. Oğulcan arkadan gelip eniştesini durdurmaya çalışıyordu. Doruk da adamı tutmaya çalışıyordu.

Seni Kendime SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin