Oğulcan "Tamam sisterim üzülme. Doruk biliyordur şimdi, ben Doruğu arar öğrenirim." dedi.
Aybike "Ulaşamayacaksınız. Aradım telefonu kapalıydı." dedi.
Oğulcan telefonunu eline aldı ve Doruğu aradı. Doruk telefonu açtığında hemen acele ile konuya girdi. "Doruk çok acil bir durum var. Selam sabah yapamayacağım. Berk'in nerede olduğunu biliyor musun?" dedi.
Doruk şaşkın şaşkın "Bu saatte nerede olacak Oğulcan evindedir." dedi.Oğulcan "Öyle mi diyorsun? Aybike'ye bir not bırakmış. Telefonuna da ulaşılamıyor." dedi.
Doruk "Tamam tamam. Ben bir evine bakarım." dedi.
Oğulcan "Tamam sen bir bak. Bana da haber ver." dedi.
Doruk "Tamam." dedi ve telefonu kapattı.Oğulcan, umutlu umutlu Aybike'ye baktı. "Bak sisterim şimdi, Doruk bulacak. Üzülme." dedi.
Aybike "Öyle mi gerçekten?" dedi.
Oğulcan "Tabiki" dedi ve Aybike'yi göğsüne yatırdı. "Üzülme sen. Sen üzülürsen ben de çok üzülürüm." dedi. Aybike acı acı gülümsedi.Birkaç saat sonra Doruk, Oğulcan'ı aradı. Oğulcan "Evet Doruk bir haber var mı?" dedi.
Doruk "Yaşadığı eve de babasının diğer evlerine de baktım yok. Babasının Mudanya'da bir yazlığı var. Oradadır." dedi.
Oğulcan "Hadi ya... Öyle mi diyorsun?" dedi.
Doruk "Evet." dedi.
Oğulcan "Haber alırsan bana dön." dedi.
Doruk "Tabiki merak etme." dedi.Aybike sorar gibi Oğulcan'ın gözlerine baktı. Oğulcan "Mudanya'da bir yazlıkları varmış. Oraya gitmiş." diye yalan söyledi.
Aybike "Dönecekmiymiş." dedi.
Oğulcan "Tabiki dönecek. Kafa dinlemeye gitmiş." dedi.
Aybike biraz daha rahatlamış gibiydi. Acı acı gülümseyip "Dönecek." dedi.
Oğulcan "Evet. Benim güzel sisterım. Dönecek. Hadi şimdi uyuyalım. Ben çok yoruldum." dedi.
Aybike evet anlamında kafa salladı ve içeri girip odalarına geçtiler.Aybike, birden yataktan kalktı. Yürümeye başladı. Odasından dışarı çıktı. Oğulcan, su içmeye kalktığında Aybike'nin gezindiğini gördü. "Sisterim uyku mu tutmadı?" dedi.
Aybike yanıt vermedi ve yürümeye devam etti. Kapıya doğru gidince Oğulcan "Bahçeye mi çıkacaksın? Geç oldu." dedi. Aybike yanıt vermeyip yürümeye devam ediyordu. Kapıyı açtı. Çıplak ayaklarıyla dışarı çıkınca Oğulcan "Aybike!" diye bağırdı ve arkasından koştu.Aybike'yi yakaladığı gibi kucaklayıp evin içine döndürdü. Kız evin içine doğru yürümeye devam ediyordu. Yanında yürüyerek odasına doğru eşlik etti ve yatağına yatırdı. Odasından bir yastık almaya gitti ve yastığı Aybike'nin yatağının yanına koyup, yere yattı. Uyumadan beklemeye başladı. Aybike uykusunda yürüyordu. Çok geçmeden uykusunda ağlamaya başladı. Oğulcan ona içi acıyarak baktı. Baş ucunda oturup bekledi. Kızın saçını okşamaya başladı. "Ben sana kıyamam ki. Niye bu kadar yıprattın kendini" diye fısıldadı ve bir süre daha uyumasını izleyip, yerde uyuyakaldı.
Şengül için sabah gayet normal başlamıştı. Artık düşünmesi gereken birşey yoktu. Oğulcan'ın söylediğine göre Berk gitmişti, O şeytan ilk defa doğru bir şey yapmıştı. Aybike birkaç gün üzülürdü ama sonra toparlanırdı.
Şengül kahvaltıyı hazırladı ve uyanmakta zorlanıyor diye ilk önce Oğulcan'ın odasına gitti ve içeri girdi. Oda boştu. "Oğulcan!" diye seslendi. Ses yoktu. Bütün evi aradı. En son Aybike'nin odasına girdi ve şaşkınlıkla odada yerde uyuyan Oğulcan'a baktı. "Oğulcan!" diye bağırdı. Aybike de Oğulcan irkilerek kalktı.Oğulcan uyku sersemi "Ne oluyor anne ya?" dedi.
Şengül "Sabahtan beri seni arıyorum. Aybike'nin odasında ne işin var?" dedi.
Oğulcan, kendisine sorgular gibi bakan Aybike'ye baktı. "Karanlıktan korktum. Aybike'nin odasında yattım." dedi. Oğulcan, Aybike korkmasın diye yalan söylemişti. Uyurgezerliğinin tekrar başladığını bilirse korkabilirdi.Aybike, ona garipser gibi baktı. Oğulcan ayağa kalktı ve annesi ile kendi odasına doğru ilerledi. Tam kapının önüne geldiklerinde annesine yaklaştı. Fısıldayarak "Aybike yine uykusunda yürüyor." dedi.
Şengül, şaşırarak Oğulcan'a baktı. "Ciddi misin?" dedi.
Oğulcan "Anne ciddi olmasam niye Aybike'nin odasında uyuyayım?" dedi.
Şengül "Tamam tamam... Sakin ol. Sen üzerini giyin. Okula gidin. Bir havası değişsin." dedi.
Oğulcan "Bu iş hava değişmeyle olmaz anne. Haline bak. Seninle konuşmuyor bile." dedi.
Şengül "Oğulcan sen dediğimi yap." dedi.
Oğulcan da içeri girip giyindi ve kahvaltı için tekrar yemek masasına doğru gitti. Kahvaltı ettiler.