"Ömer haklı insanlar değişmez, bu doğru... Ben değişmedim. Kendimi buldum. Senin ilk tanıdığından farklı gibi gözüktüğüm için değiştiğimi düşündün. Bunu şimdi anlıyorum. Herkes sana zarar verdiğimi, vereceğimi söylüyor ve haklılar. Ben sana zarar vermek istemiyorum çünkü sana hiç kıyamıyorum. Şu ana kadar sahip olduğum en büyük zaafımsın. Sözümü tutamayacağım, özür dilerim. Ben gidiyorum." yazan kağıda uzun uzun bakan Aybike, şaşkınlıkla elini ağzına götürdü.
Birden başı dönmeye başladı. Kendini yere bıraktı. Öylece kalakalmıştı. Bir süre sonra şoktan çıktıktan sonra telefonunu çıkardı. Berk'i aradı. Ulaşılamıyordu. Ağlamaya başladı. Kalbine durup durup bıçak sokup çıkarıyorlar gibi hissediyordu.
Dışarı çıktı, yanından geçip ona laf atan ailesine hiçbir şey demeden, onları duymadan dışarı çıktı. Bir mont bile almamıştı. Bahçedeki masaya oturdu. Gözleri, bahçenin dışarıya açılan kapısındaydı. Oğulcan arkasından çıkmıştı. Elini, Aybike'nin omzuna koydu. "Sisterım ne oldu? Anneme takılma bu kadar babam son noktayı koydu. Suçsuz olduğu anlaşıldı." dedi.
Aybike gözlerini kapattı. Gözlerini kapatırken bir damla yaş aktı. "Berk gitti Oğulcan." dedi ve ağlamaya başladı.2Gün Önce...
Aybike o günün harika bir kış günü olacağını düşünüyordu. Annesinden bile önce kalktı. Telefonuna baktı. Berk'ten mesaj vardı. "Bugün bana olan borcunun son ödeme günü." yazıyordu. Mesaja güldü ve hazırlanmaya başladı.
Evdekiler kalkınca, annesi kahvaltı hazırladılar. Annesi hala tavırlıydı. Aybike ne kadar sevimlilik yapsa da, annesi yüz vermiyordu. Diğerlerini kaldırdılar ve kahvaltı etmeye başladılar.Her zamankinden daha sessiz bir şekilde kahvaltı ettikten sonra, Asiyelerle yola çıktılar. Okula vardıklarında, Berk heyecanla üst kattan onlara bakıyordu. Çocukların üst kata doğru geldiklerini görünce sınıfın önüne doğru koştu. Orada beklemeye başladı.
Aybike'yi gördüğü gibi heyecanla sırıtmaya başladı ve yanına doğru ilerledi. Aybike'ye tatlı tatlı bakıp "Günaydın." dedi.
Aybike de ona gülümseyip "Günaydın." dedi.
Birlikte sınıfa doğru ilerlediler. Sınıfın önünde Tolga, Berk'e gülümseyerek "Bu kadar şeyi yap, et sonra hiçbir şey olmamış gibi aklan." dedi.Ömer imalı imalı güldü. Berk, Ömer'e "Hayırdır... Siz ikiniz kanka oldunuz da haberim mi yok Ömer." dedi.
Ömer "Doğru konuş benim asabımı bozma." dedi.
Aybike, Berk onun üzerine yürüyüp ona öfkeyle bakarken kolunu tuttu. Yapma der gibi baktı.Ömer "Üzülerek söylüyorum ki haklı." dedi.
Aybike "Ömer, kendine gel. Bunu konuşma yeri şu pisliğin önü mü?" dedi.
Berk "Aybike bırak ya, konuşsun ne konuşacaksa. Belli ki çok dolmuş." dedi.Ömer "Konuşacağım tabi doğruları söylüyor. Sen bir şerefsizsin. Sen herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın." dedi.
Berk dalga geçer gibi bir sesle "Niye çok mu zekisin?" dedi.
Aybike "Berk tamam..." dedi.Ömer "Senden zekiyim." dedi.
Berk gülmeye başladı "Sen misin zeki? Madem zekiydin niye benim geçmişte yaptıklarımı sonradan anladın. Kafana jeton geç mi düştü Ömercik ha..." dedi.Aybike "Berk yapma..." dedi.
Ömer, "Bana bak... Gebertirim oğlum seni." diyerek Berk'in üzerine yürüdü.
Aybike araya girince Ömer, onu yanlışlıkla itti ve Aybike tam düşecekken Asiye ve Doruk onu tuttu.
Bunu gören Berk öfkeyle "Elimde kalacaksın sonunda..." dedi ve bir yumruk geçirdi ve birbirlerine vurmaya başladılar.Onlar kavga ederken Oğulcan araya girip "Oğlum bir durun, biz aynı taraftayız." dedi.
Ömer "Ben bu herifle aynı tarafta falan değilim. Sen bununla aynı taraftaysan, biz de aynı tarafta değiliz.
Oğulcan hiçbir şey diyemedi. Aybike'yi üzmek istemiyordu, Berki de şu sıra seviyordu ama Ömer'le de bozuşmak istemiyordu.
