Aybike "Ne kırgını be... Sen manyak mısın? Gerizekalı mısın? Babamı hastanelik etmedin mi? Deli gibi bizimkilere saldırmadın mı? Bir de yüzsüz gibi annene kırgınım draması yapıyor. Kadın sana az bile yapıyor." dedi.
Berk "Benim duygularım incindi bir kere." dedi.Aybike parmak uçlarına yükselip arkadan Berk'in kafasına vurdu. "Ye şunu deyip Berk'in ağzın böreği tıktı.
Berk "Aybike ne yapıyorsun? Zorla mı yapılır bu?" dedi.
Aybike "Çıkışta filme gitmeden önce, kendimizi yeşilliklere atarız, öyle yeriz sanmıştım. Demek ki şimdi bütün poşeti zorla senin ağzına tıkacağım." dedi.Berk ona biraz yaklaşıp, tatlı bir ses tonuyla "Filme gitmeden önce mi?" dedi ve heyecanla "Sen... Ben... Birlikte sinemaya mı gideceğiz?" dedi. Aybike utanarak "Dinlemiyor musun? Gideceğiz dedim ya." dedi.
Berk, Aybike'ye yaklaştı. Tatlı tatlı "Tatlım... Gideceğiz diyorsun ha..." dedi.Ders zili çaldığında Aybike telaşlı telaşlı uzaklaştı. "Hadi derse gidelim." dedi.
Berk o çıkarken, arkasından ona bakıp "Kolaysa şimdi ders bitene kadar bekle." dedi. Aybike gözlerini devirerek kapıdan çıktı. Berk heyecan ile "Bu utangaç haline bayılıyorum ya." dedi.Bütün ders boyunca Berk, Aybike'yi izliyordu. Çıkışta sinemaya gidecekleri için heyecanlıydı. Zaman geçmiyor gibiydi. İki de bir saate bakıyordu. Saatler geçmiyor gibiydi. İlk dersin tenefüs zili çalana kadar sabırsızca bekledi.
Teneffüs zilinin çaldığını duyduğu hemen Aybike'nin yanına gitti ve önüne oturdu. Aybike'nin yüzüne baktı. Arkadan bir sesle senkronize "Biraz dolaşalım mı?" dedi. Kafasını çevirdiğinde Doruk da Asiye'nin yanında ayakta duruyordu. Aybike ve Asiye birbirine baktılar. Asiye, Doruk'a baktı ve "Olur." dedi. Doruk elini Asiye'ye uzattı ve Asiye de Doruk'un elini tutup ayağa kalktı.
Berk de gülümseyerek Aybike'ye bakıyordu. Aybike iyice utanmıştı. Asiye tabi alışkındı. Dorukla uzun zamandan beri sevgiliydiler. Bu yüzden Doruk'a alışıktı. Aybike ise öyle değildi. Berk'le çok uzun zamandır tanışıyorlardı fakat yaşadıkları şeyler yüzünden sanki aralarında bazı mesafeler vardı.
Aybike ne yapacağını bilmeden Berk'e baktı, kafasını eğdi ve "Olur." dedi. Berk, Aybike ayağa kalktığı gibi Aybike'nin yanında onunla ilerlemeye başladı. Yürürken "Banka gidelim mi tatlım?" dedi. Aybike evet anlamında kafasını salladı. Berk ona gülümsedi.
Birlikte banka doğru ilerlemeye başladılar. Berk, yürürlerken arada bir Aybike'nin eline bakıyordu. "Tatlım şey... Birşey soracağım ama kızma ya da bana vurma. Evet ya da hayır de." dedi.
Aybike "Ne soracaksın?" dedi.
Berk "Yürürken... Şey... Elini... Tutabiliyor muyum?" dedi. Tepkisinden korkar gibi gözlerini kapadı. Genelde kendisi için bunu bir kıza sormak basit birşeydi ama Aybike farklıydı. Onun üzerine gitmek istemiyordu. Kızı utandırmak istemiyordu.Aybike bu soruya karşılık hafifçe belli belirsiz gülümsedi ve utanarak başını eğdi.
Berk yürüyorlarken onu durdurdu ve önüne geçip kafasını eğerek ona baktı. "Bu evet mi demek oluyor?" dedi. Aybike, birşey demeden Berk'e elini uzattı. Berk de gülümseyerek elini tuttu. Aybike'nin pamuk gibi elleri vardı. Berk elini tuttuğu an içinde bir heyecan hissetti. Aybike'ye ufacık bir temasta bulunsa nefes alışverişi değişiyor, kalbi sanki başka atıyordu. Doruk buna aşk diyordu ama Berk, Aybike'ye hissettiği şeyin bu kadar basitçe açıklanamayacak kadar yoğun olduğunu düşünüyordu.Birlikte el ele bahçedeki banka doğru gittiler. Banklardan birine oturdular. Berk, Aybike'nin elini kendi ellerinin arasına aldı ve "Ben seni çok özledim." dedi.
Aybike "Ne özlemesi... Sabahtan beri yan yanayız." dedi.
Berk "Tatlım deme öyle, seninle konuşmadığım her an özlüyorum." dedi ve gözlerini kırpıştırıp, kendinden geçmiş gözlerle Aybike'ye baktı.
Aybike "Bakma şöyle alık alık." dedi.
Berk gülümseyip tatlı bir ses tonu ile "Bakmam aşkım." dedi ve gözlerini kaçırdı.
Aybike "Aşkım falan da deme..." dedi.
Berk "Ne diyeyim. Öyle bakma, böyle deme... Ne dememi istersin. Sevgililikte bunlar normal değil mi?" dedi.