Berk uyandığında, Doruk başucundaydı. Doruğa baktı. Halsiz bir halde "Aybike gelmedi mi?" dedi. Doruk "Berko, Aybike'yi rüyanda mı gördün?" dedi.
Berk gülümseyerek "Gibi..." dedi. Biraz daha şımarık bir gülüşle Doruk... Bebeğim, hayatımın çiçeği, bir tanem..." dedi.
Doruk şaşırarak Berk'e baktı. "Neler söylüyorsun öyle, beni korkutuyorsun." dedi.Berk "Kanka... Sen diyorum ki... Şöyle bir gitsen diyorum. Aybike'ye bir baksan." dedi.
Doruk "Berko gelir, biraz sakin ol. Gözünü açıp Aybike sordun ya... Bekle az." dedi.Berk "Onunla konuşmam lazım. Ben mi gitsem?" dedi.
Doruk "Bir dur. Gelir." dedi.Tam o sırada kapı çaldı. Berk hemen Aybike geldi sanarak toparlandı, üzerine başına çeki düzen verdi. "Gel" diye dışarı bağırdığında kapı açıldı ve Berk'in kahvaltısı geldi.
Berkin hayalleri yıkılmıştı. Suratını asarak hasta bakıcıya baktı. Adam bana neden böyle bakıyor der gibi Berk'e baktı ve "Kahvaltınız." dedi.
Doruk, Berk'in hasta bakıcıya attığı saçma sapan tribi fark ettiği için adama sevimli sevimli gülümseyerek "Teşekkür ederiz." dedi. Adam, tepsiyi sehpaya koyup, tedirgin tedirgin Berk'e bakarak gitti. Berk tavırlı tavırlı kahvaltı etmeye başladı.
Doruk, o kahvaltı ederken "Berk adamın ne suçu vardı? Niye adama öyle baktın?" dedi.
Berk, Doruğa baktı. "Yer misin?" dedi.
Doruk "Yemem canım sağol. Adama niye suçlar gibi baktın." dedi.Berk "Bilmiyorum, Aybike gelsin istedim ama o gelmeyince bozuldum." dedi.
Doruk "Geleceğim dedi, gelir. Biraz sabret." dedi.
Berk umutsuz umutsuz "İyi tamam." dedi.Berk biraz atıştırdıktan sonra "Ben ne zaman taburcu olacağım ya..." dedi.
Doruk "Doktorun sen uyurken geldi. Büyük ihtimalle yarın taburcu olur dedi." dedi.
Berk gülümseyip "Güzel." dedi.
Doruk "Aaa benim, onu çağırmam gerekiyor uyandığında bana haber ver demişti." dedi ve Berk'in baş ucundaki tuşa bastı.Berk "Aferin" dedi ve bir anda ciddileşti. "Benim babam nerede yaa? Oğlu trafik kazası geçirdi. Ölümlerden döndü. Adam ortada yok." dedi.
Doruk çekine çekine "Uçak bulamamıştır. Hemen sen de dramaya bağladın." dedi. Berk kafasını iki yana salladı.Berk "Ne dramına bağlayacağım oğlum. Gelsin bir baksın. Besleme gibi attı beni buraya." dedi.
Doruk gülmeye başladı. "Oğlum sen manyak mısın?" dedi.Tam o sırada kapı tıkladı. Berk, Aybike geldi sanarak tekrar hasta yatağında toparlandı. Doktorunun geldiğini görünce tekrar kendini bıraktı ve surat asmaya başladı. Doktor da neden öyle baktığını anlamamıştı ama "Nasılsın bakalım." dedi.
Berk "Gayet iyiyim. Az buçuk bir şeyler hatırlıyorum." dedi.
Doktor "İyi iyi... Ağrın sızın var mı?" dedi.
Berk "Yok..." dedi.Doktor "Baş ağrısı ve baş dönmesi, kafanda bulanıklık gibi şeyler var mı?" dedi.
Berk "Yok." dedi.
Doktor "Peki o zaman yarın taburcu edelim seni." dedi.
Berk "Çok sevinirim." dedi.Doktoru bazı notlar alıp, odasından çıktı. O gittiği gibi Berk, Doruğa baktı. "Nerede bu kız?" dedi.
Doruk "Berk gelir, iyice kafayı yedin." dedi. Berk bir süre bıkkın bıkkın duvarları izledi.Kapı tıkladığında tekrar umutlu bir heyecanla toparlandı ve telefonunun kamerasından saçını düzeltirken dışarı "Gel." diye bağırdı.
Aybike içeri girdiğinde Berkin keyfi yerine gelmişti. Aybike ona "Nasılsın?" dedi.Berk "Seni görünce daha iyi hissettim tatlım." dedi. Doruğa git anlamında kaş göz yaptı.
Doruk "Ne?" dedi.
Berk "Ney ne Dorukçuğum?" deyip kafasıyla kapıyı gösterdi.