Film çıkışı Berk, salondan çıktıktan sonra, Aybike'nin elini tuttu. İkisi ilerlerken Berk "Aşkım filmi sevdin mi?" dedi.
Aybike "Sevdim, bayağı komikti. Sen sevdin mi?" dedi.
Berk Aybike'nin önüne geçti ve kıza uzun uzun bakıp "Ben anlamadım ki. İzlemedim. Ben başka bir filmi izliyordum, o daha güzeldi." dedi. Aybike anlamaz gözlerle Berk'e baktı. Berk "Benim izlediğim filmde pamuk gibi bir yüz, yumuşacık yanaklar, insanı büyüleyen bir gamze vardı. Diğer filmle ilgilenemedim tatlım." dedi. Aybike içine içine güldü.
Berk "Aşığım sana. Hergün görsemde yetmiyor. Uyurken bile seni özlüyorum. Seviyorum." dedi. Aybike utanır gibi kafasını eğdi. Berk te onunla kafasını eğip ona baktı. "Birşey söylemeyecek misin?" dedi.
Aybike çekingen çekingen "Şey... Iııı... Şey... Ben de seni..." dedi.
Berk onun çekingenliğine güldü. Onu kendine çekip sarıldı ve Aybike'nin kafasını, kendi gövdesine gömdü ve gülüp "Sen de beni... Ne?" dedi.
Aybike "Pislik... Bilerek yapıyorsun." dedi.
Berk "Evet tatlım bilerek yapıyorum ama bir yanım bana söylemeni de istiyor. Bana hiç söylemedin." dedi.
Aybike telaşla "Kahve içelim mi?" dedi.
Berk gülerek "Ne? Tatlım konu buraya nereden geldi?" dedi.
Aybike "Kahve içmek istedim Berk." dedi ve Berk'in elinden tutup çekeledi.
Berk, Aybike ile ilerlerken bir anda durdu ve Aybike'ye döndü. Aybike'nin suratını ellerinin arasına aldı ve içten bir ses tonu ile "Benim aşkımın canı kahve mi istemiş. Gidelim kahve alalım da içsin." dedi.
Aybike gülerek tatlı bir ifade ile Berk'e baktı. "İçsin o zaman." dedi.
Kafeye gidip oturdular, siparişlerini beklerken Berk birden soru soracak bir ses tonu ile "Aşkım..." dedi.
Aybike "Efendim." dedi.
Berk "Yapmak istediğin birşey var mı? Sevgilim olursa şunu yaparım, bunu yaparım dediğin birşey?" dedi.
Aybike "Bilmem hiç düşünmedim. Senin var mı?" dedi.
Berk "Hiç aklıma gelmiyor. Bir dakika ya... Biz niye bu kadar kasıldık ki birden." dedi.
Aybike "Aynen bir gerildim. Sen de o kadar ani sordun ki bu soruyu, şaşırdım." dedi. Gülümsedi ve Berk'e pis pis baktı. "Aklımda var birşeyler." dedi.
Berk "Nedir?" dedi.
Aybike "Söyleyeceğim." dedi.
Kahveleri geldiğinde Aybike hala Berk'e pis pis bakıyordu.
Berk te ona gülümseyerek "Beni korkutuyorsun." dedi. Aybike gülümseyerek gözlerini yumup açtı.
Berk, kahveleri içerken "Çocukken nasıl biriydin acaba?" dedi.
Aybike "Gösterdim ya fotoğrafımı... Öyle biriydim işte." dedi.
Berk "Yok hayatın nasıldı? Gün içinde neler yapardın?" dedi.
Aybike "Mesela okula gider gelirdim." dedi.
Berk "Derslerin nasıldı?" dedi.
Aybike "İyiydi. Baya iyiydi." dedi.
Berk "Peki, sonra ne yapardın?" dedi.
Aybike "Okuldan gelince akşama kadar sokakta oyun oynardım." dedi.
Berk "Sokakta..." dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
Aybike "Evet... Hiç kovalamaca falan oynamadın mı?" dedi.
Berk "Oynadım tabi... Doruk ve Melisalara gidince bahçede hep oynardık." dedi.
Aybike "Niye sokakta mı diye sordun ki? Sizin bahçede yaptığınız şeyi sokakta yapıyorduk." dedi.
Berk "Aslında doğru. Başka neler yapıyordunuz... Sokakta..." dedi.
"Bir kere saklambaç oynarken bir saklandım, kimse bulamadı. Annemler saatlerce deli gibi arayıp durmuş. Oyunu kaybetmemek için ortaya da çıkmadım. Sonra Kadir Abim buldu." dedi.
Berk gülerek "Nereye saklanmıştın?" dedi.
Aybike "Bir arabanın altına saklanmıştım." dedi.
Berk "Ne? Bir yerine birşey oldu mu?" dedi.
Aybike "Oldu olmaz mı? Saatlerce saklandım. Kadir abi buldu. Anneme götürüp saklandığım yeri söylediğinde kafama güdümlü terlik yedim." dedi.
Berk "Haklı kadın. Manyak. Ya ezilseydin. Ya bir yerine birşey olsaydı." dedi.
Aybike "Birşey olmadı ama... Ya öyle olsaydı, böyle olsaydı demek yerine sonuca bakmak lazım bence." dedi.
Berk yani anlamında kafasını salladı.
