O geçirdikleri rezillik günden sonraki gün Berk erkenden okula gitti. Doruğun yanına kuruldu.
Doruk onu gördüğü gibi "Ooo Romeo günaydın... Juliet nerede?" dedi.
Berk ona ters ters baktı. Somurtarak "Günaydın kanka." dedi. Biraz duraksadıktan sonra "Doruk, kanka... Şu hocayı diyorum Akif amca bir silkeleyip kendine mi getirse." dedi.
Doruk "Neden?" dedi.
Berk "Özelimizi ortaya döktü, koca sınıfa reklam etti." dedi.
Doruk "E sen de onunla konuşup dalga geçmesine eşlik ediyordun." dedi.
Berk "O sınıfın içindeydi. Herkesin içinde öyle davranmam gerekiyordu. Birşey olmamış gibi... Ama bu sinirlenmediğim anlamına gelmiyor." dedi.
Doruk "Ne diyeceğim babama... Berkin aşk hayatını ortaya döktü mü diyeceğim. Ben bunu babama açıklayamam Berko" dedi.
Berk "Kanka, dersten başka konular anlatıyor de. Berki aşağıladı de... Öğrencileri aşağılıyor de. Yoksa babama söylemek zorunda kalacağım. Babam söylersem atılır ve bir daha hiçbir yerde iş bulamaz. Atılmasını istemiyorum. Sadece ceza alsın ve dersine başka sınıflarda girmeye başlasın." dedi.
Doruk "Bir denerim ama söz vermiyorum." dedi.
O sırada Aybike, Asiye, Ömer ve Oğulcan sınıfa geldi. Oğulcan ve Ömer yerlerine oturdu. Kızlar tam oturacakları sırada aynı anda Doruk "Asiye", Berk de "Aybik" diye seslendi. Doruk ve Berk birbirine baktılar.
Asiye, Doruğa baktı gülümseyip "Efendim" derken Aybike, Berk'e bıkmış bir surat ifadesiyle bakıp "Ne var." dedi.
Oğulcan "Berk... Yediğin yumruk da yetmedi mi?" dedi ve yerinden sinirle kalktı.
Ömer "Oğulcan sakin ol... Başka zaman döveriz." deyip onu tutmaya çalışıyordu. Berk yine onları duymazdan geliyordu.
Doruk ve Berk yanlarına giderken Asiye, Doruğa gülümsüyordu. Aybikeyse "Berk gelme, git başımdan" deyip geri geri gidiyordu.
Doruk, Asiye'nin yanına gitti. Gülüşüp konuşmaya başladılar. Berk de Aybike'ye bakıp gülümsüyordu ama Aybike, Berki kıtır kıtır doğrayacakmış gibi bakıyordu.
Berk "Aybikçiğim. Ne yapıyorsun. Özledim valla." dedi.
Oğulcan o sırada Ömere bakıp "Kuzi tut beni. Elimden bir kaza çıkacak." dedi.
Ömer "Ne zaman Berki görsek ben seni tutmaya çalışıyorum zaten." diye bağırdı. Berk yine onları yok sayıp Aybikeye gülümsedi.
Aybike "Ne istiyorsun. Rezil etmen yetmedi... Biraz daha mı rezil edeyim dedin." dedi.
Oğulcan "Aybike konuşma şununla." dedi. Oğulcanı hala Ömer tutmaya çalışıyordu.
Berk "Birşey istemiyorum tatlım. Sadece gül yüzünü yakından görmek istedim." dedi.
Aybike gülümsemekle gülümsememek arasındaydı. Belli etmeden toparlandı ve "Berk yerine geç" dedi.
Berk "Amaaa yapma böyle tatlım... Duygularımı incitiyorsun. Beni çok üzüyorsun." dedi.
Aybike "Hay ben senin duygularını..." derken Harika geldi. İkisine bakıp güldü. "Bu varoş kız kovalama modası nereden çıktıysa artık" deyip Doruğa baktı. Doruk ve Asiye ona şöyle bir baktılar sonra birbirine bakıp konuşmaya devam ettiler.
Berk "Varoş olsan da seni seviyorum tatlım. Benim için sorun değil." dedi ve ona doğru eğildi.
Aybike kafasını çevirip "Hay Allah'ım ya... Oğlum geçsene yerine." dedi.
Berk "Çıkışta şu ödevle alakalı buluşsak mı?" dedi.
Aybike "Fenalık geçirteceksin bana en sonunda." deyip onu itti ve sınıftan çıktı.
Berkte peşinden giderken Harika "Berk sen ciddi misin?" dedi.
Berk "Evet." dedi.
Harika "İnanmıyorum. Sen, O pis varoştan hoşlanıyorsun... Şaka bu... İnandıramazsın beni." dedi.
Oğulcan ve Berk aynı anda "Söylediklerine dikkat et." dedi. Bunu dedikten sonra birbirine baktılar.
Berk "Kayınço..." deyip güldü.
Oğulcan "Bana kayınço deme... Sana mı kaldı kardeşimi savunmak." dedi.
Harika sırasındaydı. Berk Oğulcanı yine duymazdan gelerek, Harika'nın yanına gidip ona ters ters baktı. "Ağzından çıkana dikkat et, bir daha bu kadar kibar olmam." diye fısıldadı. Harika ona şaşkınlıkla baktı. "Sen ciddisin" dedi. Berk evet anlamında kafasını salladı. Ardından Oğulcan'a bakıp "Seninle sonu olmayan bir tartışma döngüsüne girmek isterdim ama Aybikeye yürümem lazım dedi ve koşarak çıktı.
Oğulcan da arkasından " Laaan." diyerek fırladı ama çocuk yok olmuştu. Ömer arkasından gelince "Ya buharlaştı ya da ışınlanmayı icat etti. Yok oldu." dedi.
