Diğerlerine katıldıklarında, arkadaşları atıştırmaya başlamıştı. Aybike ve Berk de onlara katıldı. Atıştırdıktan sonra hocaları "Hadi gidelim, yarın çok işimiz var. Biraz dinlenin..." dedi ve hep birlikte lojmana doğru gittiler. Lojmana girdiklerinde Hoca "İyi geceler gençler... Erkenden uyuyun. Sabah 06.00da kalkacağız." dedi.
Herkes birbirine baktı. Süsen "Ne? 06.00 mı? Neden o kadar erken?" dedi.
Hoca "Çok işimiz var. Okulu yenileyeceğiz. Kahvaltı kahvehanede olacak haberiniz olsun." dedi ve kendi odasına girdi.
Hoca içeri girdiğinde Oğulcan "Birlikte birşeyler yapalım gençler." dedi.
Ömer dalga geçer gibi "Ne yapalım acaba kuzen?" dedi.
Oğulcan elini düşünür gibi çenesine götürdü. "Düşünüyorum bekle..." dedi. Bir süre düşündükten sonra gülümsedi. Heyecanla "Buldum..." dedi ve televizyona baktı. Sinir olmuş gibi ayağını yere sertçe vurdu. "Tüh bee televizyon tüplü... Eskinin de eskisi ama Doruk bilgisayarını getirdi. Lojmanda da internet var. Film mi izlesek hep beraber." dedi.
Bu fikri duyan herkes birbirine baktı. "Bizim odada toplanalım. Yemek masasının üzerine bilgisayarı kuralım. Sinema gibi koltukları ve sandalyeleri yerleştirelim. Nasıl fikir ama?" dedi.
Aybike "Bu kadar insan, toplanıp Doruk'un bilgisayarının ekranına mı bakacak?" dedi.
Tolga "Beni katmayın." dedi.
Aybike "Zaten katmadım. Sen yokken de fazlayız. 9 kişiyiz farkındaysan..." dedi. Tolga suratını buruşturup dairesine gitti.
Oğulcan onun arkasından keyifle bakıp "Ya ne var. Göründüğü kadarıyla işte. Maksat vakit geçirmek." dedi.
Herkes onaylayınca Doruk bilgisayarını ayarlamaya başladı. Bu sırada Oğulcan da film seçiyordu. Ömer ve Berk de kızların dairesinden mutfak sandalyelerini getiriyordu. Kaan da atıştırmalık alıyordu.
Berk, Doruk ve Oğulcan'ın yanına gitti. Oğulcan'a baktı. "Filmi sen seçme. Film zevkin hiç iyi değil." dedi.
Oğulcan telefonundan başını kaldırdı. "Seninle film izlemiş miydik?" dedi.
Aybike, Oğulcan'la beraber film izlerken Berk'in evin etrafında dolanıp onları dinlediğini hatırlayıp araya girdi. "Oğulcan kusura bakma. Film zevkinin berbat olduğunu söylemiş bulundum." dedi.
Oğulcan "Ne demek o ya? Ne demek film zevkim berbat." dedi.
Berk "Zevksizsin." dedi.
Oğulcan "Öyle mi vampir?" dedi ve güldü. "Hadi sen seç bakalım." dedi.
Berk, Doruk'a döndü. "The shining, taxi driver, grand budapest hotel, dead poest society..." dedi.
Aybike, Berk bu filmleri saydıktan sonra tatlı tatlı Berk'e baktı. Berk de gururlu bir havada Aybike'ye baktı.
Doruk bezgin bezgin "Hangisi?" dedi.
Berk, Aybike'ye baktı. Kafasını hangisi anlamında salladı. Aybike bilmem anlamında bir mimik yapınca Berk "The shining uygunsa güzel bir film." dedi.
Doruk "E iyi o zaman..." dedi ve filmi aramaya başladı.
Berk, Aybike'ye eğildi. "Korkarsan sarılabilirsin tatlım." dedi.
Aybike telaşlı telaşlı güldü. "Ben? Ben... Ben korkacağım ha... Ben korkmam. Sen korkarsan sarılabilirsin..." dedi.
Berk heyecanlı heyecanlı güldü. "Olur... Kesin korkarım." dedi.
Aybike "Pislik... Film esnasında bana dokunursan saçını başını yolarım." dedi.
Berk güldü olur anlamında bir kafa hareketi yaptı. "Uzun zamandır saçlarımı yolmuyorsun... Özlemiştim. Saçlarım bayağı da uzadı. Ele avuca geliyor. Güzel olur." dedi.
Aybike gülmeye başladı. "Manyak..." dedi.
Berk "Teşekkür ederim tatlım." dedi.
Bu sırada Doruk filmi ayarladı. Aybike ve Berk'e baktı. "Şiddet içerikli cilveleşmeniz bittiyse film hazır." dedi. Berk gülümseyip "Bitti." dedi ve Aybike'yle sandalyelerine gittiler. Diğerleri de yerlerine oturunca atıştırmalıkları paylaşıp ışığı kapattılar ve sandalyelere oturdular.
Filmi izlemeye başladılar. Film biraz ilerledikten sonra Berk kolunu çok ani bir hareket yapmadan Aybike'nin omzuna attı. Aybike, Berk kolunu omzuna atınca irkilerek Berk'e döndü. Berk güldü. "Korktun mu tatlım." diye fısıldadı.
Aybike "Ne yapıyorsun?" diye fısıldadı.
Berk, Aybike'ye yaklaştı. "Kolumu omzuna atıyorum." diye fısıldadı.
Aybike "Aydınlattın beni sağol..." diye fısıldadı.
Berk "Ne demek... Bunu bir öpücükle kutlayalım mı?" diye fısıldadı.
Aybike aniden sesini yükselterek "Ağzına kürekle vururum." dedi. Berk güldü. Diğerleri kafalarını onlara çevirmiş bakıyordu. Aybike utanarak filme döndü.
