Berk üzgün üzgün kafasını, kafeteryadaki masaya koydu. "Parasız ne yapacağım ben?" dedi. Aybike yan sandalyede onun sırtını teselli eder gibi okşadı.
Doruk "Senin gizli banka hesabın yok mu?" dedi.
Berk kafasını kaldırdı "Var." dedi.
Doruk "Eee senin paran var demek oluyor bu. O zaman babanla aranı düzeltene kadar çok para harcama. Hesapta olan paranla idare et." dedi.
Asiye gözlerini şaşırarak açtı ve Berk'e baktı. "Senin neden gizli bir hesabın var? Birikim mi yapıyorsun." dedi. Berk sırıttı. Yani der gibi bir kafa hareketi yaptı. Aybike'ye baktı. "Evlilik bütçe birikimi..." dedi ve göz kıptı. Aybike, utanarak bakışlarını aniden kaçırdı. Berk de onun bu haline gülmeye başladı.
Doruk "Oldu olası çok tutumludur arkadaş. Bulduğunu istifler." dedi.
Berk "Ne olacağı belli olmaz. Kendimi güvenceye almam gerek." dedi.
Doruk güldü "Ne kadar paran var?" dedi.
Berk kaşlarını kaldırıp kafasını çevirdi ve duymazdan geldi. Doruk heyecanla "Hadi söyle ya..." dedi.
Berk, Doruğa yaklaştı ve ciddileşti. "Bu okulun Resul Özkayası olacak kadar." dedi ve göz kırptı. Doruk güldü ve gözünü kaçırdı.
Aybike bu konuşmayı dinliyordu ama Berk'in babasına hayran mı olduğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlamamıştı. Aybike ayağa kalktı. "Ben biraz hava alacağım." dedi.
Ardından Berk'te kalktı. "Ben de hava alacağım çünkü Aybike'ye yapışık yaşıyorum." dedi.
Aybike derin bir nefes aldı. "Bazen sinir bozucu oluyor ama yapacak bir şey yok." dedi ve Berk'in elini tutup "Gel." dedi.
Berk'le birlikte kafeden çıktılar. Banklara doğru ilerlediler. Aybike banka oturdu. Berk de yanına oturunca "Babanla arandaki ilişki ne?" dedi.
Berk "Babam... Ne ilişkisi olacak başka." dedi.
Aybike "Bazen ona hayranlık duyuyorsun gibi geliyor, bazen de..." derken Berk sözünü kesti. "Bazen de nefret ediyorum gibi geliyor." dedi.
Aybike kekeleyerek "Şey... Ben... Öyle demek istemedim." dedi.
Berk "Aramız iyi değil. Nefret... diyemem ama aşk da diyemem." dedi ve güldü.
Aybike "Seni evden mi..." derken Berk sözünü kesti. "Ya bırak şimdi onu ben sana yeterince sarılıp seni öpemedim. Hasret kaldım." dedi.
Aybike "Anladık onu odama kadar girmişsin." dedi.
Berk "Uykunda yürüyordun bıraksa mıydım?" dedi.
Aybike tam ağzını açarken Berk, Aybike'ye sarılıp "Özledim be tatlım. Neden hiç pas vermiyorsun." dedi.
Aybike ona gülümseyerek kafasını kaldırarak baktı. "Ne zaman pas vermemişim?" dedi.
Berk "Konuşuyorsun hep. Sarılmama, öpmeme izin vermiyorsun." dedi.
Aybike "Sarılman hadi neyse de burada mı öpeceksin?" dedi. Utanır gibi kendini Berk'in göğsüne gömdü.
Berk ona doğru eğilip, Aybike'nin kendisinden kaçırdığı gözlerine baktı ve gülümsedi. "Ben yanaktan demiştim ama..." dedi ve susup gözlerini kaçırdı. Aybike yanlış anladığı için utanmıştı ama belli etmiyordu. "N-ne-Nereden öpeceksin ki... Yanaktan işte." dedi. Yanağını gösterdi. Berk hemen yanağından öptü.
Berk sogular gibi bir sesle "Neremden öpmek istiyordun?" dedi.
Aybike "Yanaktan işte" dedi.
Berk "Ben şey sandım neyse ya..." dedi ve Aybike'ye yanağını gösterdi. Aybike gülümseyip, Berk'in yanağına bir öpücük kondurdu. Berk, Aybike onu öpünce şımarık bir ses tonu ile "Bir tane daha..." dedi.
Aybike "Berk tamam abartma!" dedi.
Berk "Hadi ama... Bir tanecik daha." dedi. Aybike, Berk'in kafasını kendine çekip yanağından öptü.
Zil çaldığında Aybike kafasını kaldırıp Berk'e baktı. Kısık bir sesle "Gidelim mi?" dedi.
Berk de ona gülümsedi. "Gidelim." dedi ve ayağa kalkıp el ele tutuştular. Birlikte sınıfa gittiler.
Sıralarına oturduktan sonra Berk imalı imalı bakıp sıranın altından Aybike'nin elini tuttu. Aybike, Berk'e bakıp gülümsedi ve utanır gibi yere doğru baktı. Hoca gelene kadar el ele tutuştular.
Hoca geldiğinde Aybike kaşlarını kaldırdığı an Berk, Aybike'nin elini bıraktı.
Hoca, eşyalarını masaya bıraktığı gibi konuşmaya başladı. "Çocuklar size geçen hafta, köy okullarından birine yardım etmek için haftasonu ziyarete gidip çalışacağız demiştik. Asiye, Doruk ve Ömer dışında kimse gönüllü olmadı.
Tolga "Prensip olarak kimseye yardım etmiyorum hocam. Bu yüzden gerek yok." dedi.
Hoca "Anladık onu Tolgacığım. Biz de öğretmenlerinizle yönetimle konuştuk ve bunu bir kamp eventine dönüştürdük. Ayrıca bundan not alacaksınız. Gönüllü olup çalışmanız ortalamanızı etkileyecek.
Berk, Aybike'ye baktı. Aybike de ona bakınca tatlı tatlı tatlı gülümsedi.
