Çoğu kız yurtdışına çıkma hayali kurar. Hele ki sevgilisiyle. Ben ise hiç böyle hayaller kurmamıştım. Hep küçük bir şehirde yaşamak, hayatın tadını çıkarabilmek istemiştim. Şimdi ise Amerika'daydım. Kocam ile birlikte.
Kocam. Bu düşünce bile içime bir huzur doğuyordu. Daha birkaç gün önceki konuşmamız aklıma geldi.
Geleli bir ayı neredeyse geçiyordu ve Atakan ile aramız kötü değildi. Kötü değildi diye düşünüyordum çünkü eskisi kadar olmasa da çok ani davranış değişiklikleri yine oluyordu. Bir ilerleme kaydedemiyorduk.
Bir kez konu evlilikten açılmıştı. Gülmüştüm. Evliydik ama evli gibi sayılmazdık da. Karı-koca gibi davranmıyorduk. Daha çok aynı evde yaşayan iki yakın arkadaş gibiydik.
İstediğimden değildi, kesinlikle ve kesinlikle istediğimden değildi fakat bir kez bile öpüşmemiştik. Romantik sayılabilecek neredeyse hiçbir anımız olmamıştı.
"Bana ne zaman evlenme teklifi etmeyi düşünüyorsun ? " diye sormuştum şakasına. Sadece şakaydı. Yine de bunu söylememle ani ruh değişimlerinden birini yaşamış, kısa bir süre önceki neşesini kaybetmiş ve o eski soğuk Atakan olmuştu.
"Biz evliyiz farkında değil misin ? Ne evlenme teklifi ?"
Sesi çok sertti ve ciddiydi. Ben ise neşemi hiç bozmamıştım.
"Ne evlilik ama ..." diyerek küçük bir kahkaha atmıştım.
"Bak Nisan. Banden böyle şeyleri sakın bekleme çünkü ben böyle birisi değilim. Beni asla değiştirmeye çalışma. Bu senin zararına olur. Benimle gelirken nasıl birisi olduğumu biliyordun. Hatta en başından beri nasıl biri olduğumu biliyordun ."
Atakan yine öküz Atakan olduğu için sinirim birazcık bozulmuş olsa da ona yanıt vermemiştim. Kavga etmek istemiyordum. Onunla olmak istiyordum.
"Olsun." diye geçirdim içimden. " Sen değişme. Ben seni zaten bu halinle seviyorum. Senin için ben değişirim ."
Bu olaydan sonra aklıma bu fikir gelmişti ve hemen hazırlık yapmaya başlamıştım. İçimden acaba doğru bir şey mi yapıyorum diye düşünsem de kalbimi dinleyerek her şeyin güzel olacağına dağir kendimi inandırmaya çalışıyordum.
Mercimek çorbası, mantı, sarma, damla çikolatalı kek. Fazla çeşit değildi ama özeldi. Bu yemekler ikimize özeldi.
Masaya özel olarak 7 tane mum koymuştum. Atakan'ı bekliyordum. Bu aralar işleri olduğunu söyleyerek dışarı çıkıyor bazen haber bile vermiyordu. Sorgulmıyordum. Nereye gittiğini ona bir kere bile sormamıştım. Sormak gibi bir niyetim de yoktu.
Bazen başa mı döndük acaba diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Bunun olmasına izin veremezdım. Yine o soğuk Atakan olmasına , yine eskisi gibi olmamıza izin veremezdim.
Aklıma Atakan'a bir önceki yemek hazırlayışım geldi. Ama o gün eve gelmemişti. Sonradan ben evde onu beklerken onun başka bir kızla olduğunu öğrenmiştim. Bara gitmiş ve çok fazla içmiştim. Başımı belaya sokmuştum. İyiki Atakan beni kurtarmıştı.
Sonra ise ilk öpücüğümü aynı istediğim gibi bir nisan yağmuru altında almıştım.
O gün yaşadıklarımdan hiç pişman değildim ama bir kez daha benzer şeylerin olmasını istemiyordum.
Neyse ki korktuğum şey olmamıştı. Atakan'ı yaklaşık yarım saat beklemiştim. Sonunda gelmişti. Kapının anahtarla açılma sesiyle son bir kez ellerimle saçımı düzelttim.
Bu gece için sadece yemek hazırlamamış, aynı zamanda kendimi de hazırlamıştım. Kırmızı bir elbise giymiş, saçımı sıkı bir atkuyruğu yapmıştım. Elimden geldiğince de makyaj yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evliymişim Ama Haberim Yok
General FictionÜzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.