"Öyle mi ? Çok memnun oldum. Benim adım da Nisan ve senin Karınım. " Dediğimde bana bir süre anlamsızca baktı. Bakışları değişmişti. Sanki bir şeyler hatırlıyordu. Birden kendini toparladı ve sert bir sesle :
" Ne diyorsun kızım sen ?" dedi. Duruşumu hiç bozmadan.
"Onu sen söyleyeceksin asıl. Benimle evlenen sensin ve ben her şeyi anlatmanı istiyorum. Senin yüzünden hayatım yıkıldı haberin var mı ? " dedim
"Bak kim olduğunu bilmiyorum. Ama kimsen bile beni ilgilendirmiyor. Anladın mı ? " dedi. Ah küstah!
"Anlamadım. Senin karınım diyorum. Asıl sen beni anlamıyosun"dediğimde alaylayan bir şekilde güldü.
"Bak karım değil çocuğum da olsan beni ilgilendirmez. Defol burdan" dedi. Evet bu sefer korkmuştum .
Sonra siren sesi çalmaya başladı. Anlayamadım ama o :
"Hasi*tir. Polisler. Sen çağırdın demi buraya bunları.Ama dur sen bi burdan çıkalım göstericem sana " dedi ve bileğimden çekiştirerek koşmaya başladı. Ben de onunla oşmak zorunda kaldım tabiki. Koşmak mı dedim ?Pardon bildiğimiz beni sürüklüyordu. Merdivenlerden çıktık. Sonra bir camın önünde geldik. Atladı ve bana baktı :
" Hadi atla"
" Hayatta olmaz " dedim . Benim yükseklik korkum vardı. yerle aramda 10 metre bile olmasa da korkuyordum .
" Atla diyorum . Polisler gelicek ve yakalanırsak seni öldürürüm ." dedi
"Burdan atlarsam zaten ölücem ne gerek var ?" dedim. Gerçekten korkuyordum. Bu gün kabus gibiydi .
" Atla diyorum sana Yoksa gidiyorum. " dedi. Ciddiydi
"Tamam tamam ama beni tut " dedim. Polisler gelecekti yoksa. Ve ben zaten zor bulmuşken boşanmadan bu adamın peşini bırakamazdım .
"Başka bi arzun ? "
" Yaaa ama korkuyorum ."
"Tamam tamam tutucam. Gözlerini kapa ve en sevdiğin kişiyi düşün."
Gözlerimi kapadım. Merti düşünmeye çalıştım . Ama onun yerine gözlerimin önüne başka bir hatıram geldi.
Yine çok küçüğüm. Ve hala ilk aşık olduğum çocuk gitmemiş. Bir gün yanıma geldi. Sordu :
" Benimle kaçar mısın ? "
"Ne ? "
"Diyorum ki birlikte kaçalım ve evlenelim "
"Tamam nasıl olucak bu ?"
"Bak uyku molasında herkes uyurken ben camı açıcam atlıcam. Sonra sen atlıcaksın. ben de seni tutucam. Aynı filmlerdeki gibi "
"İşe yarar mı ki ? Ya yakalarlarsa bizi ? "
"Merak etme dün anneml filmde izledim . İşe yarıyo. Polisleri böyle atlattı adam "
" Tamam o zaman"
Sonra zaman geçiyor ve öğle uykusu zamanı geliyor. Biz de çocuk aklıyla planımızı uygulamaya başlıyoruz. O aşşağı atlıyor. Ama ben korkuyorum . Bana :
"Seni tutarım merak etme" diyor. Ben de atlıyorum. ama tabiki de tutamıyor beni. 2. kattan yere çakılıyorum ve ağlamaya başlıyorum.
Birden yüzümde bir gülümseme oluştu , derin bir nefes alıp kendimi aşşağıya bıraktım. Bir an düştüm sandım. Gözlerimi açtım. karşımda o duruyordu. Mavi gözleriyle bana bakıyordu.Düşmemiştim. Tutmuştu beni. Sahi onun adı neydi ? Polislerin dediğine göre bir çok sahte kimliği olduğundan adı tam olarak bilinmiyordu. Herkes ona baba diyordu..
Kucağında 2-3 sanıye kaldıktan sonra beni hafifçe bıraktı. Koşmaya başladık. Bu sefer bileğimi tutmuyordu. Buraları iyi bildiği belliydi. Bir süre sonra yavaşladık. Ama hiç konuşmuyorduk. Konuşma gereği duydum .
"Aynı filmlerdeki gibiydi " bir süre sessiz kaldı . Sanki bir şeyler düşünüyordu . Sonra konuşmaya başladı :
" Zaten filmler de yaşamı anlatır. Ama tek farkla onların sonu mutlu biter"
" Ama hayatta gerçek mutlu sonlar da var biliyor olmalısın "
" Senin mutlu dediğin kişiler sadece dışarıdan mutlu. Gerçekte mutlu son diye bir şey yoktur."
"Bu dediğine katılamayacağım. Çünkü ben de mutlu bir son yaşayacağıma eminim "
" O zaman neden burdasın ? Senin istediğin mutlu sonları burada bulamazsın "
" Gelmek zorundaydım. Çünkü tam evlenicekken evli olduğumu öğrendim. "
" Bak işte. Sen de mutsuz son yaşamışsın ."
" Hayır. Tüm hikayelerde her şey kötü bitti derken birden olur mutlu son. "
" Benden ne istiyosun ? "
" Benden boşanmanı "
Cevap vermedi. Ben de başka bir şey sormaya kortum. Sonra küçük bir kulübeye girdik. Kulübede 1 oda ve 1 salon vardı. Anladığım kadarıyla yemekleri salondaki tüple pişirmek gerekiyordu. Etrafı inceledim. Acaba nerede kalacaktım ? Sanki benim düşüncelerimi okumuş gibi :
" Sen niye evine gitmiyorsun ? " dedi.
" Paramı çalmamış olsaydın gidebilirdim ama şu an burda kalmaktan başka çarem yok. Yarın bir yolunu bulacağım " dedim
"Bu tehlikeyi göze alamam. Benim yerimi söylemeyeceğin ne malum ?"
Sustum. Ben de olsam kendime güvenmezdim. Konuşmasına devam etti :
" Bir anlaşma yapalım . Ben 2 hafta sonra yurt dışına kaçacağım. Bu süre boyunca benimle yaşayacaksın. Yemeklerimi falan yapacaksın. "
" Oldu canım. benim bundan çıkarım ne olacak ? "
" Gitmeden önce bir boşanma dilekçesi yazacak ve imza atacağım. Bu sayede benden kolay kurtulabileceksin " dedi.
Aslında iyi bir fikirdi. Eğer kabul etmesem sadece işim uzayacaktı. Zaten şu an başka çareme yoktu. Elimi uzattım ve :
"Anlaştık" dedim
O da elini uzattı ve tokalaştık.
" Sen burada yat ben içeride yatayım. Orası daha soğuk olur. " dedi. hemen kabul ettim. Çok yorgun olduğum için hemen uyumak için uzandım. Bu gün yaşadıklarımı düşündüm. acaba anlaşmayı kabul etmekle iyi mi yapmıştım ? 2 hafta ortadan kaybolacağım için kimse beni merak etmez miydi ? Tabi ya kim etsin ki ? Belki teyzemler ederdi ama onlar da 2 gün sonra takmayı bırakırdı. İyi tarafından bakmalıydım. 2 hafta sonra Mertl'e tekrar bir araya gelebilecektik.Tabi bu adam beni öldürmeden 2 hafta dayanabilirse .
Olabildiği kadar uzun bölüm yazmaya çalıştım. Hepinize öpücük :D En çok da MisraaK a . Senin yorumlarını yerim. İyi okumalar. Diğer bölüm biraz geç gelebilir performans ödevlerimi bitirmem gerekiyor. Ama en kısa zamanda gelir .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evliymişim Ama Haberim Yok
General FictionÜzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.