Derin bir nefes aldım ve önündeki dosyayı kapattım. Bu sırada Barlas Bey'in kapısı açıldı ve Barlas Bey odadan çıktı. Bir taraftan ceketini giyerken, bir taraftan da bana bir şeyler söylüyordu.
"Ben toplantı odasında olacağım. Sinem'den bir haber gelirse bana hemen haber ver."
Ona cevap vermeme fırsat bırakmadan asansöre doğru yürümeye başladı. Ben de önündeki dosyaya bakmaya devam ettim. Atak Holding'in en büyük geliri kozmetik sektöründen geliyordu. Parfüm, makyaj malzemeleri, kremler...
Benim şu anki görevim ürün çeşitlerini ayırarak tarihlerine göre dizmekti. Ama ben daha parfümleri bile bitirememiştim. Tabi birazcık aylaklık ettiğim de doğruydu. Her parfümü teker teker inceliyor, sonra dosyaya ekliyordum.
Düşünmeye başladım. Barlas Bey gittiğine göre odası boştu. Evrakları aramak için daha iyi bir fırsat olamazdı. Masadan hemen kalktım ve Barlas Bey'in odasına girdim. Tamam girmiştim ama neyi aradığım ve nerede arayacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Çalışma masasındaki evrakları teker teker incelemeye başladım. Ama işime yarayacak en ufak bir şey yoktu. Hepsi iş ile ilgili önemsiz dosyalardı. Tam odadan çıkacakken telefonuma bir mesaj gelmesiyle duraksadım. Mesajı açtım.
"Kalemliğin içindeki anahtarlığı bir dene .". Mesajı gönderen kişi belli değildi. Kimin atmış olabileceğini bilmiyordum. Ama hemen masaya geri dönüp kalemliği aldım. İçindeki her şey masaya döktüm. Anahtarı görmüştüm. Elime aldım ve masanın çekmecelerini incelemeye başladım. İlk baktığım çekmece zaten kilitli değildi. O çekmecenin altındaki çekmece kilitliydi. Açmaya çalıştım ama küçük anahtar deliğe girmedi. Hemen masanın diğer tarafındakı çekmecelerin önüne geçtim. İlk çekmeceye anahtarı soktum. Hafifçe çevirdim. Evet anahtar çekmeceyi açmıştı. Hemen çekmecedeki dosyalara bakmaya başladım. İçinde şirket ile ilgili bir şey yoktu. Ama bana göre daha önemli bir şey vardı. Üzerinde kocaman "Atakan Atak" yazan bir dosya vardı. Dosyayı hemen çekmeceden çıkardım. Anahtarla çekmeceyi kilitledim. Odaya girdiğim belli olmamalıydı.
Bu sırada sekreter telefonu çalmaya başladı. Elim ayağıma dolaşmaya başlamıştı. Anahtarı kalemliğe yerleştirdikten sonra kalemleri üstün körü bir şekilde kalemliğe yerleştirdim. Kalemliği ilk baştaki yerine koydum. Telefon hala çalmaya devam ediyordu. Üzerinde Atakan yazan dosyayı aldım ve hızlı adımlarla odadan çıktım. Masama geldiğimde dosyayı bıraktım ve telefonu açtım.
"Buyurun "dedim nefes nefese. Kulağım telefondaydı ama aklım önümde duran dosyadaydı. Acaba içinde neler vardı? Atakan'la ilgili bilmediğim şeyler. Onları öğrenmeyi çok istiyordum. Aslında Atakan'la ilgili her şeyi bilmek istiyordum.
"Bu telefon neden geç açılıyor ?" derin bir nefes aldım. Sinirlenmeyecektim.
"Kusura bakmayın. " dedim. Bu sektördeki kadınlar kendilerini çok büyük görüyorlardı.
"Barlas'a işim çıktığını ve geç kalacağıma söyle." Telefondaki Sinem Hanım olmalıydı. Mesajını ileteceğimi söyleyerek telefonu kapattım. Barlas Bey onu bekliyordu. Bana haber vermemi söylemişti. Toplantı odası 10. kattaydı. O kattaki sekreteri aradım. Ama telefona cevap veren yoktu. Sinem Hanım'ın ne hissettiğini anlamıştım. Birinin telefona cevap vermemesi çok kötü bir duyguydu.
Masanın üzerine bıraktığım dosyayı çantama koydum. Asansörün düğmesine bastım. Asansör 2. kattaydı. Bu kata gelmesine daha çok vardı. Merdivenleri kullanacaktım. İyi ki spor ayakkabı giymiştim. Merdivenlerden hızlı hızlı inmeye başladım. Binanın bu kadar büyük olduğunu düşünmüyordum. Çok yorulmuştum. Ama 10. kata gelmiştim. Toplantı salonuna doğru yürümeye başladım. Kapıdaki sekreter yerinde değildi. Telefona cevap vermemesine şaşılmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evliymişim Ama Haberim Yok
General FictionÜzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.