İnsan bazen öyle beklenmedik bir konuma geliyor ki bu hayatta kadere inanmak zorunda kalıyor. Her olay birbiri bir zincirin halkasıymış gibi peşpeşe izlerken zaman durmadan akıyor. Her an yepyeni bir saniye. Hiç olmadığı kadar yeni ve her şeyden uzak.
Bugün benim için bambaşka. Hayallerimin adamı yanımda yatıyor. Nefes alış verişlerini duyuyorum. Şu ana gelmek ne kadar zor oldu. Neler yaşadım. Bambaşka bir Nisan oldum. Atakan hep aynıydı ama ben onu çok sonradan tanıdım. Aslında çok yakınım olan bu adamı hatırlamam çok uzun zaman aldı. Çok şey kaybettim ama bir o kadar da şey kazandım.
İşte uyanıyor sevdiğim adam. Ona kocaman gülümsüyorum. Mutlu haberi verebilirim.
"Günaydınnn." diyorum o uyanmaya çalışırken. "Biliyor musun her halini seviyorum ama en çok uyurken seni izlemeyi seviyorum."
Küçük bir gülümseme oluşuyor Atakan'ın suratında. Gerçekten küçük ama çok güzel bir gülümseme. İşte ben bu adamı seviyorum.
"Bir şey söylemek istiyorum sana." Diyorum dayanamayarak. Daha hiç bir şey kesin değil ama kendımı daha fazla tutamam. Ona söylemem lazım. Hem tepkisini de çok merak ediyorum. Suratıma söyle dercesine bakıyor. Eh tabi Atakan'dan başka ne beklenirdi ki.
"Bu aralar midem çok bulanıyor. Yani şey..." derin bir nefes alıyorum "Sanırım hamileyim. Bugün saat 2 de randevum var. Aslında kesin bir şey olmadan sana söylemeyecektim ama dayanamadım işte. Bilmen gerek diye düşündüm. Dediğim gibi kesin değil ama çok yüksek ihtimal."
Atakan ne yapacak acaba diye düşünüp durdum şu ana kadar. Mutlu olup sıkıca sarılır mıydı acaba. Atakan'dan beklenmeyen bir davranıştı ama yine de belki...
Hayal ediyorum da onunla benim çocuğum nasıl olur. İçten içe kız olsun istiyorum aslında. Onun yeşil gözlerini ve o yüz hatlarına sahip olan. Gülümsemesi onun gibi içimi açacak olan. Atakan'dan kıskanmayacağım tek kız.
Atakan'dan bir tepki bekliyorum. Bana bir şeyler demesini. Hadi ama susmamalı. Hamileyim diyorum. Mutluluktan dili mi tutuldu acaba? Yoksa o da benim gibi çocuğumuzun hayalini mi kuruyor?
"Bir şey demeyecek misin?"
Atakan derin bir nefes alıyor. "Nasıl olabilir ki bu dikkat etmiştik."
Atakan'ın cümlesiyle vücudumdaki tüm kan içimden çekiliyor sanki. Bir ürperti geliyor. Hamileyim dediğimde dediği şey bu mu oldu? Mutlu değil mi? İstemiyor mu? Nasıl olur bu ?
"Sana hamileyim diyorum ve tepkin bu mu. Demek ki yeterince dikkat edememişiz. Mutlu olursun sanmıştım."
En azından mutsuz olabileceğini düşünmemiştim. Daha kötü ne diyebilir diye düşünürken o cumle geliyor:
"Nisan ben baba olmak istemiyorum."
Gözlerim istemsizce doluyor. Sesi kulağımda yankılanıyor. Baba olmak istemiyor mu? Nasıl istemez. Ellerim titremeye başlıyor. Sanki dünyayla bağlantım kopmuş gibi. Beş dakika öncesine dönmeyi ve bu konuşmayı hiç yapmamış olmayı istiyorum. Beynimden bu sözcüklerin silinmesini.
Ya da uyanabilirim. Bu bir rüyadır ve ben sıçrayarak uyanırım. Umarım bu bi rüyadır.
"Atakan sen ne dediğinin farkında mısın? Sen ve benim çocuğumuz diyorum. Baba olmak istemiyorum mu? Bunu nasıl söylersin sen ha nasıl?"
Kelimeler boğazımdan zor dökülüyor. Bağırmak, çığlık atmak, Atakan'a vurmak istiyorum ama hiçbiri için gücüm kalmamış gibi. Bir cümle her şeyi alıp götürdü benden. Atakan ise hala bir şey demiyor. Çıldırmak üzereyim. Camı açıp atlamak geliyor içimden. Ya da elime geçen her şeyi fırlatmak.
"Bir şey söylesene." Diyebiliyorum bunlar yerine çaresizce. Yalvarırcasına. Karşımda sevdiğim adam duruyor ve çocuğumuzu istemediğini söylüyor. Hayır o benim sevdiğim adam olamaz.
"Bak Nisan biliyorsun. Beni, babamı. Yıllarca onun gibi olmamak için uğraştım ben. Lakabım baba oluverdi birden. Bana her baba deyişlerinde onu hatırladım. Her seferinde yemin ettim. Onun gibi olmamak için."
Karşımda o sert adamdan birden 7 yaşındaki haline dönüşmüştü. Birkaç saniyeliğine de olsa. Onu anlayabiliyordum. Çok zor şeyler yaşamıştı evet. Babası yüzünden hayatı değişmişti. Babası annesini öldürmüş ve bu yüzden mahalleden her şeyden gitmek zorunda kalmıştı. Devlet onu bir yurda yerleştirmişti ve hiç hayal etmediği bir Atakan olmak zorunda kalmıştı. Belki de hiç olmak istemediği bir insan.
Ama o hala bana o ilkokulda söz veren küçük çocuktu. Sırf sözünü tutmak için yıllar sonra evlenmişti benimle. Benim bile haberim olmadan. Yıllarca sevmişti beni. O benim aklıma bile gelmezken o beni hiç unutmamıştı.
Peki ya o zaman bunu nasıl söyleyebiliyordu. Nasıl olur da çocuğumuz olacağı için mutlu olmazdı?
"Sen onun gibi değilsin Atakan anla bunu."
Ben de çok zor şeyler yaşamıştım. Ben de bir kez olsun baba diyememiştim o çok sevdiğim adama. Nedenini yıllar sonra ancak o öldüğünde öğrenmiştim. Çok sonra. Büyüklerin günahlarını neden hep çocuklar çekmek zorundaydı ki.
"Nisan kendimizi kandırmayalım. Adıma bir bak. Atakan. Onun kanını taşıdımı adım bile anlatmaya yetiyor. Ben ihtiyar gibi değilim. Olmaz. Biraz düşün. Yarın ne olacağım bile belli değil. Olur da bir gün eve dönemezsem ne olacak. Bu illa bir gün olacak. Mutsuz olacağını bile bile o çocuğu dünyaya getirmene izin veremem."
Saçmalık! Söylediklerin bir kelimesi bile mantıklı değildi. Saçmalıyordu. Ondan izin alacağımı mı sanıyordu ? O istemezse doğurmayacak mıydım? Çok beklerdi. Atakan'a bi şey olmayacaktı. Şimdiye kadar bir şey olmadıysa şimdiden sonra da olmayacaktı. Onu kaybedemezdim. Onu da çocuğumu da.
Tüm gücümle yataktan kalktım. Elime gelen ilk kotu ve tshirti çıkardım. Giyinmeye başladım. Atakan ise hiçbir şey demiyordu. Hala. Susması beni daha çok deli ediyordu.
"Sen ne söylersen söyle senin tanıdığım en iyi baba olacağına eminim. Umarım sen de çok geç olmadan bunu anlarsın."
Odadan çıktım. Salondan çantamı aldım ve ayakkabılarımı giydim. Saat çok erkendi. Doktor randevuma çok vardı ama biraz nefes almam lazımdı. Ne olursa olsun, Atakan ne derse desin her şey çok güzel olacaktı. Bunu biliyordum.
*****
Evet arkadaşlar uzun bir zaman sonra yeni bölüm. Yorumlarınızı bekliyorum. Bu hikaye yarım kalmamalı diye son bölümleri de yazmaya karar verdim. Son 3 bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evliymişim Ama Haberim Yok
General FictionÜzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.