Selam. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz.
Bu bölümü EzgieylemKyk'ye ithaf ediyorum . Yorumun için teşekkürler tatlım :D
İyi okumalar. Multimediada yeni Atakan .
Her taraf bembeyaz. Çok büyük bir ışık var sanki. Ama bir süre sonra gözüm alışıyor. Etrafımda siyah duvarlar görüyorum. Ama zemin beyaz. Üstüme bakıyorum. Beyaz bir elbise ve siyah topuklu ayakkabı giymişim.
Yürümeye başlıyorum. Sonra bir ses duyuyorum
"Nisan, Nisan" diyor birisi arkamdan. Arkamı dönüyorum ve onu görüyorum . Sonra hemen başımı öne çeviriyorum, siyah duvarlardan sağa dönüyorum. O an anlıyorum ki labirent gibi bir yerdeyim.
Bir süre daha yürüyorum. Duvarların şekline göre sağa sola dönüyorum . Sonra o ses tekrar duyuluyor
"Nisan , nisan "
Tekrar arkamı dönüyorum . Yine onu görüyorum . Biraz daha hızlanıyorum.o ise takım ellbisesi olduğu halde koşmaya başlıyor. İlk kez fark ediyorum ki onu daha önce hiç koşarken görmedim.
Birden duruyorum. Önümde 3 farklı yol görüyorum. Sağ tarafımdaki yola bakııyorum orada . Sol taraftakine bakıyorum , orada da. Artık peşimde 1 değil 3 kişi var. Önümdeki yolda ou göremiyorum ve o yolu seçiyorum. Bu arada arkamdakiler bana yetişmek üzere .
Ve birden toğuğum kırılıyor. Yere düşüyorum .
" Kızım kaçma" diyor ortadaki.
" Baba yaklaşma " diye bağırıyorum. Bu sefer üçü birden bana bağırarak karşılık veriyor :
" Ben sana bana baba deme demedim mi ? "
Tam bana yetişecekleri sırada ayağa kalkıyorum ve kırık bir topukla gidebileceğim kadar hızlı gidiyorum . Önümdeki dönemeçten sağa giriyorum ve birden donakalıyorum. Karşımda simsiyah bir duvar görüyorum. Labirerentte tıkılı kaldığıımı anlıyorum . Arkama bakkıyorum . Babamı görüyorum. 3 kişi değil bu sefer. Sadece tek bir bedende. Geri geri gidiyorum. Duvara çarpıyorum . Umutsuzca bağırmaya başlıyorum.
" Uzak dur benden , yaklaşma..."
Ve birden sıçrayarak uyandım. 1 dakikaya yakın bir süre nefes alışverişlerimi düzene sokmak için uğraştım. Rüyaydı. Hepsi rüyaydı . Zaten topuklu ayakkabı güymiş olmamdan belliydi. Ben topuklu ayakkabı giymezdim. Belki yılda 4-5 kez giyerdim ama resmi yerlerde veya düğünlerde. Hatta bu yüzden düğünümde topukluyla nasıl yürüyebileceğimi düşünürdüm . Ama şimdi buna gerek kalmamıştı. Mert beni bırakmıştı ve ben de zzaten evli olduğum için bir süre topuklu giymeyi düşünmüyordum . En azından düğünümde.
Burada alıyor olmama şaşırıyordum . Ama yapacağımbaşka bir şey yoktu. Eğer İzmir'e dönersem bile orada her şeye baştan başlamam gerekecekti. Mert ile bbarışabilirdim ama bu içimden gelmiyordu. Anlayamadığım bir his beni buraya çekiyordu. Buraya ve Atakan'a
Bu öyke bir histi ki sanki karnıma bıçaksaplanıyor,aynı zamanda waffle yiyor gibiydim. Hem acı hem de tatllımsı bir histi bu. Aynen hamilelerin turşu ve çikolatayı birlikte yemesi gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evliymişim Ama Haberim Yok
Fiksi UmumÜzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.