DD -1-

1.1K 127 98
                                    

Yorum ve vote?
😿😿😿😿😿😿








"Akşam geri gelmezsen ne olacağını biliyorsun, pis Imp." Yüzüne yumruğumu indirip ağzını burnunu dağıtmayı çok isterdim ama yapamazdım. "Şimdi git biraz diğer maymunların arasına karış."

Sırtımı ona dönüp şehrin iç sokaklarına doğru adımlamaya başladım.

Şehrin pis kokusu birkaç dakika içinde burnumu doldururken alışkın olduğum kokuyu içime çektim. Yolda yürürken, birkaç Imp'in şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum. "O Gem mi?" fısıltıları, "Burada ne işi var?" Fısıltılarına karışıyordu.

"Thomas!" Will kollarını elindeki içki şişesiyle bana sardığında düşmemesi için onu tuttum. Tek bildiği, sarhoş olup aylak aylak gezmekti. "En sevdiğim adamım gelmiş!" diye kayan sesiyle bağırdı.

"Herkes beni dinlesin!" diye başka bir bağırış yükseldi kalabalıktan. Bir adam, kırık dökük artık içi pislikle dolu olmuş bir süs havuzunun üstüne çıktı.

"Yine şu lanet, asilere katılın saçmalığına başlayacak." diye homurdandı Will.

"Bundan uzun zaman önce insanlar diye tanınırdık." diye adam başladığında onu dinlemeye başladım. Zaten yapacak başka bir işimin de olduğu söylenemezdi.

"İnsanlar akıllı ve hırslı ama doyumsuzlarmış. Ve bu doyumsuzlukları, mükemmellik algısı takıntısına kadar sürmüş." Hafif burnu yamuk olan adam onu dinleyen herkesin gözünün içine baktı sırayla. "Mükemmel bir vücut, mükemmel bir zeka ve hayat. Yirmi ikinci yüzyıla geçerken bu lanet takıntı onları genetik olarak değiştirilmiş ilk nesil insanların yaratılmasına teşvik etmiş."

Hafif hafif sessizleşen kalabalıkta, adamın gözleri bana da çarptı. "Gem'ler, Genetically Enhanced Man." diye devam etti. "Genetik olarak geliştirilmiş insanlar. Uzun boylu, güçlü, güzel görünüşlüydüler ve IQ seviyeleri yüz otuzun üzerindeydi. Gem'lerin, hastalık ve suçtan arınmış, çayırlık adı alan taşra bölgelere yerleşip etraflarına duvar örmesi uzun sürmemişti."

Gözler sanki benim bir Gem mi yoksa Imp mi olduğuma karar vermek için üzerimde dolaştı. Detaylı bir incelemenin ardından boynumdaki yarayı gördüğünde başını salladı anlamışçasına. Ardından devam etti. "Peki ya genetik olarak geliştirilmemiş insanlara ne oldu? Benim veya sizin gibi normal kadın ve erkeklere?" Kısa bir an tekrar gezindi gözleri. "Kusurlular, Imperfects olarak bilinmeye başladılar. Imp'ler."

"Gem'lere ölüm!" diye bağırdı birisi kalabalıktan. Ona uyan tezahüratlar başlayıp, sesler yükselmeye başladığında adam elini kaldırarak hepsinin yavaşça susmasını sağladı.

"Londra, Manchester, Paris, Moskova gibi hastalık ve suçla kaynayan eski şehirlerin içinde, kilometrelerce uzanan duvarların arkasına tıktılar bizi. Üstümüze bombalar yağdırarak kadın, çocuk, yaşlı demeden katliam yaptılar ve bizi dize getirdiler. Sadece güçlü ve yetenekli Imp'lerin Çayırlık'a girip Gem'lerin köleliğini yapmasına izin vardı." Durdu, kurumuş dudaklarını ıslattı.

"İnsan kelimesi, ağza alınamaz hâle gelmiş, yasaklanmıştı." Bu mesafeden bile elinin büyük bir öfke ile yumruk oluşunu izledim. "Imp'ler ve Gem'ler."

"Imp'lerin sessiz kalıp, her şeye boyun eğmesi için Gem'ler her hafta cumartesi büyük kollezyumlarda toplanıp Darağacı Dansı olarak bilinen etkinlikte bizlerin, Imp'lerin asılmasını kahkahalarla günlük eğlence gibi izliyorlardı." Dolmuş gözlerini kuruladı. "İki oğlumu da Darağacı Dansı'nda kaybettim. Ama buna boyun eğmedim. Eğmeyeceğim. Tekrar haklarımızı kazanıp, bu uğurda canınızı bile feda etmeye razıysanız beni nerede bulabileceğinizi biliyorsunuz."

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin