DD -4-

844 91 257
                                    

Feels dozu alabileceğiniz bir bölümle geldim. Hadi hayırlı olsun.

Yukarıdaki şarkıyı açın bence. Bu bölümü anlatıyor.

Bana küçük bir hediye olarak, bol yorum yapıp vote verirseniz çok mutlu olabilirim.












Duvarın içinden çıkıp Çayırlık'a girdiğimizde yine hayran hayran bakışlarıma engel olamadım. Bu sefer hava aydınlıktı ve etraf daha güzel gözüküyordu.

Şehrin içine doğru ilerledikçe, lüks renkli kıyafetler içindeki Gem'ler belirmeye başladı. Yüzlerini incelemeye başladım. Kadın Gem fazla görmemiştim. Ama buradan anladığım kadarıyla hepsinin dudakları dolgun, vücut hatları belirgindi.

Hepsi yapay bir şekilde çok güzeldi. Tüm Gem'ler. Hepsinin yüz oranları ve hatları mükemmeldi.

İlerlemeye devam ettikçe kar taneleri düşmeye başlamıştı etrafa. Yüzümde oluşan bir gülümsemeyle yerdeki karlara baktım. Beyaz bir örtü gibi yeşillikleri kapatmışlardı.

Öncekinde geldiğimiz tepeye çıkan yola girmediğimizde ona döndüm yavaşça. "Galiba yolu kaçırdık." Bana dönüp gülümsedi.

"Seni daha düz ve boş bir alana götüreceğim. Kardan adam bile yapabiliriz." Kaşlarım çatıldı hafif. Kardan nasıl adam yapabilirdik ki?

"Anlamadım." diye mırıldandım. "Kar... adam. Nasıl oluyor?" Bana bakıp güldü ve geri önüne döndü.

"Oraya gittiğimizde görürsün."

Dediği gibi sırf karlarla kaplı, şehirden hafif uzak dümdüz bir alana geldiğimizde, arabadan indik. Ayaklarım kara battığında garip bir ses çıkardı. Güldüm. "Şu sese bak!" diye ona seslenip yürümeye başladım karda. Saçlarıma kar taneleri konuyordu.

Bembeyaz karda adım izleri oluşturuyordum. Yere eğilip dokunacaktım ki, kolumdan tuttu ve beni doğrulttu yavaşça. "Önce şunları giy." Bana uzattığı deri siyah eldivenlere baktığımda sertçe yutkundum.

Karlarını kirleteceğimden mi korkmuştu? O da mı, Imp ellerimin eldivensiz etrafa dokunmasını istemiyordu?

Yüzümde mutluluğun kırıntısı kalmazken gözlerine baktım. Hayal kırıklığımın yüzüne yansımasına engel olamıyordum.

Eldivenleri elime aldım ona dokunmamaya özen göstererek. "Özür dilerim, karınızı kirletmek istememiştim." Kaşları çatıldı hafif, ardından sertçe yutkundu elimdeki eldivenlere bakıp.

"Hayır!" dedi ardından telaşla ne düşündüğümü anlamış gibi. "Ben öyle demek istememiştim. Bak..." Elimden tutup kara dokunmamı sağladığında, soğukluğuyla parmak uçlarımı geri çektim hızla. "Kar çok soğuk. Çıplak ellerinle dokunursan canın yanar bir süre sonra." Elimi ellerinin arasına alıp eldivenleri giydirdi yavaşça.

"Hiç öyle demek ister miyim?" dedi gülümseyerek bana bakarken. Ardından elindeki garip şapkayı kulağımı kapatacak şekilde başıma geçirdi. "Bu bere. Sıcak tutar." Kapatamadığı saçlarımı geriye taradı. Ardından elindeki atkıyı sardı ağzımı ve açıkta kalan boynumu kapatacak şekilde. Bizimkilerin aksine, bu atkı sıcacık tutuyordu.

"Dokun şimdi hadi." Yüzümde tekrar gülümseme yayılırken eğilip karları avcuma aldım. Eldiven olmasına rağmen hafif soğukluğunu hissedebiliyordum.

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin