Ben geldim.
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!
"Biri buraya bakabilir mi artık?" diye Dylan bağırdığında kapı sonunda açıldı.
"Ne var?" diye adam tersçe konuştuğunda babam adama döndü sert bakışlarıyla.
"Tuvalet." diye olayı özetlediğinde adam arkasını dönüp birilerine ıslık çaldı. Ardından yüzündeki rahatsız edici sırıtma ile bize döndü tekrar.
"Üzgünüz, size güvenmek için dört adama ihtiyacımız var komutanım." dedi komutan kısmını bastırarak. Ardından yüzünü düşürdü ve ağzında, "Lanet Gem kuvveti." diye homurdandı.
Üç adam geldiğinde babam ayağa kalktı. "Sarışın olan da benimle gelecek." Adamın bakışları bize döndü.
"Oğlun mu?" diye sorduğunda kimseden tepki gelmedi. "Hayır. Bir sonraki sefere gitsin. Siz ikiniz oldukça isyankarsınız."
Dişlerini sıkmasını izledim. "Benimle gelecek dedim." Adamın bakışları bize dönerken silahını çıkardı göstermelik olarak.
"Uzatma komutan." dedi ve diğerlerinin yanını işaret etti. "Çık." Bana bir bakış atıp dışarı çıkmasını ve kapının ardımızdan kapanışını izledim.
Plan başarısız olmuştu. Ne yapacaktık?
Elijah bize yaklaştı. "Dylan ile de deneyin. Tamam mı?" Dylan ile birbimize bakıp başımızı salladık. Babam, Dylan'dan daha güçlüydü ama Dylan de Gem'di. Buna güvenmekten başka çarem yoktu.
Babam on dakika içinde geri geldiğinde ayağa kalktım. "Başka kim gidecek?" diye adam sorduğunda Dylan ayağa kalktı. Üç kişi kalmışlardı.
"Benim gitmem lazım." diye soğukça konuştuğunda adamın yüzünde rahatsız edici sırıtma yayıldı tekrar.
"Tabi, git bakalım sevgilinle beraber. İsterseniz fazladan yarım saat verelim?" Yanındaki adamlar da gülerken bu aptal olmalarına şükrettim. "Çıkın hadi." Dylan ile beraber dışarı çıktığımızda babama kısa bir bakış attım.
Dylan hızla yanıma gelip bana yakın yürümeye başladı. Eli güven vermek istercesine yürürken elime temas ediyordu. "Yemeyeceğiz sevgilini. Korkma." Gözlerini kapatıp dişlerini sıktı ama aksi bir tepki verip planı suya düşürmemesi için kolunu tutup okşadım. Yüzündeki rahatlamayı gördüm.
Kasabanın ucuna geldiğimizde kuzeyimizde kalan yosunlu kulübenin arka tarafını görebiliyordum. "Halledin şurada." diyip bizden uzaklaşmaya başladıklarında Dylan pantalonunun fermuarını indirdi. Ben de aynısını yaptım.
"Planı biliyorsun." diye fısıldadığında gerginlikle başımı salladım. "Bağırmalarına fırsat verme." İşimi halledip pantalonumu düzelttiğimde o da aynısını yaptı.
Birden elimi karnıma götürüp rol icabı acıyla bağırdığımda Dylan endişeli bir şekilde kolumdan tuttu. "Ne oldu?" diye korku dolu bir ifade ile rol yapmaya başladığında dizlerimin üzerine çöktüm. Acılı bir inleme çıkarttım dudaklarımdan. Başımı göğsüne çekerken, "Yardım edin!" diye bağırdı. Tekrar acıyla inledim.
Koşma sesleri gelirken birisi kolumdan tuttu. "Ne oldu?" Ağlar gibi sesler çıkarttığımda yere uzanmamı sağladılar.
"Bilmiyorum!" dedi Dylan kekeleyerek. Tekrar rol icabı acıyla inledim. "Galiba karnı..." Bir el tişörtüme gittiğinde, "Şimdi." demesiyle dirseğimi yanımdakinin yüzüne geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu