DD -12-

490 77 57
                                    

Full hd aksiyon ve korkuyla ben geldim.

Yorum ve vote verirseniz gece odamda ağlamayabilirim. Tşk.

(İroni)














Will'i ne kadar ikna etmeye çalışsam da o da benimle ve Marhew'le birlikte çarşıya gelmişti.

Şimdi ise bir fırının önünde, ellerimizde kalın eldivenlerle ekmek poşetliyorduk.

"Nerede kaldı bu adam?" Mathew'in oldukça gergin olduğunu farkettim. Ona çevirdim hafif başımı. Tony ile buluşacaktı ama Tony uzun zamandır yoktu.

"Etraf çok kalabalık." diye fısıldadığımda bana baktı. "Belki de seni aradığı için geç kalmıştır."

"Öyle mi diyorsun?" Olumlu anlamda başımı salladığımda derin bir nefes alıp bir ekmeği daha poşetledi. "Sen birkaç şey mi alacaktın?" Olumlu anlamda başımı salladım. "Tamam git hadi, ben hallederim." Kaşlarım kalkarken ona baktım.

"Artık beni öldürmek istemiyor musun?" Güldü.

"Çocuk, senden nefret falan etmiyorum. Git hadi." Ona gülümsedim ve tezgahtan çıktım. Eldivenlerimi çıkartıp çöpe attım ve arkamı dönmemle birisine hafifçe deymem bir oldu. Hızlıca geri çekildim.

Karşımdaki Gem'e baktım.

"Pis Imp ellerini bana mı sürdün?" dedi karşımdaki adam. Şokla dudaklarım aralandı.

"Hayır efendim, size neredeyse deymedim bile."

"Hayır." dedi sinirle. "Ellerini üstüme sürttün. Ceketime." Sertçe yutkundum.

"Özür dilerim efendim." Ona deymemiştim neredeyse. Gözlerini gözlerimde dolaştırdı.

"Bununla kurtulabileceğini mi sanıyorsun?" Kalbim korkuyla çarpmaya başladı. "Bir özürle?"

"Efendim." dedi Mathew bize bakarak. Will de korkuyla bizi izliyordu. "Lütfen bağışlayın. Kendi bölgemize dönünce onu bizzat ben cezalandıracağım." Beni kurtarmaya çalışıyordu.

"Sana söz hakkı veren oldu mu?" Sinirle güldü, ardından tekrar gözlerime bakıp, "Muhafızlar!" diye bağırdı.

Korkuyla olduğum yerde kalakaldım.

"Efendim." diye Will'in sesi doldurdu kulağımı. "Efendim lütfen affedin. Ceketin karşılığı neyse öderiz. Lütfen, muhafızlara gerek yok."

"Haklı." dedi Mathew bize yaklaşan muhafızlara bakıp. "Onu bir daha görmezsiniz efendim. Lütfen."

"Bay Colins." Muhafızın sesi duyuldu. "Bir sorun mu var?" Terlemeye başlamıştım. Korkuyordum.

"Bu maymun." Parmağıyla beni gösterdi. "Pis ellerini ceketime sürdü." Muhafızın gözlerini üstümde hissedebiliyordum.

Çenemden tutup başımı kaldırdığında gözlerine baktım. Bir süre beni inceledi. "Üstündeki gri tulum olmasa Gem olduğuna inanmıştım." dedi sırıtarak. "Imp olduğunu belli edecek bir ceza verelim mi sana?"

"Efendim." dedi Mathew tekrar. Bu sefer sesindeki korku aşikardı. "Size yalvarıyorum yapmayın." Tezgahtan çıktı ve yanımıza geldi Will ile.

"Biraz daha konuşursan, sen de ellerini kaybedersin maymun." Sertçe yutkundum.

Ellerimi keseceklerdi.

İki muhafız koluma girip beni meydanın ortasına yürütmeye başladığında Will'in bağırışını duydum. "Hayır!" diye bağırdı kendini yırtarcasına. O kadar korkuyordum ki tepki bile veremedim. "Yalvarırım yapmayın!" Gülüş seslerini duydum.

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin