Bir Thorn atasözü bırakıyorum. "Bıçağı karaciğerine yemek istemiyorsan kes sesini."
Siz de bunu türeterek bir Thorn atasözü bırakabilirsiniz.
Yorum ve vote atmayı unutmayın aşklarım iyi okumalar!
"Nereye gideceksin nereye gideceksin?"
Sertçe yutkundum ve sinirle sırıtarak bana bakan Mathew'e baktım. Dylan ile bizi konuşurken duymuştu. Ardından Tony'e yetiştirmişti.
Aslında Tony'e tam uçaktayken söyleyecektik karşı çıkamasın diye. Tabi Thorn'u alıp uçağa da kafa tutabilirlerdi ama orası ayrıydı. Dylan ile kesin olarak izin vermeyeceğine emin olunca, söylemekten de vaz geçmiştik.
"Şeye..." dedim çekinerek. Öfkeli yeşil gözleri beni korkutuyordu.
"Söyle söyle çekinme." Thorn kenarda, silahını temizlerken hiç çekinmeme gibi bir durum olamıyordu ortada. Dylan'ı vuracaklarından korkmaya başlamıştım.
"Northwest." diye fısıldadım.
"Yüzüme bak yüzüme." Gözlerine baktım. "Dikkatli bakıyor musun?" Başımı salladım gergince. "Bok gidersin." Mathew kenarda dudaklarından birkaç kıkırtı kaçırdığında Thorn ona öyle bir baktı ki sustu korkuyla.
İtiraz etmek için dudaklarımı araladım. "Ama..."
"Will ile sorgulama bitene kadar şehirden çıkacaksın. O kadar." Kaşlarım çatıldı.
"Seni dinlemek zorunda değilim." diye karşı çıktığımda Dylan bana öyle korku dolu bir bakış attı ki bir an susmayı düşünmedim değil. "Benim hakkımda karar veremezsin. İstediğim her yere giderim."
"Git hadi." dedi meydan okurcasına.
"Sen benim hiçbir şeyim değilsin." diye karşı çıktım. Dişlerini sıkıp gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.
"Ben senin babanım."
"Bok babamsın." diye onu taklit ettim. "Ne olmuş kan bağımız varsa? Will bile senden daha çok babalık yaptı."
"Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz." dedi oturduğum sandalyeye eğilirken. Evet, resmen sorguya çeker gibi Dylan ile beni zorla sandalyeye oturtmuşlardı.
"O zaman sürekli bana bu konuyu açtırtma Tony."
"Baba diyecektin galiba?" diye Thorn konuştuğunda pislikçe sırıtarak ona döndüm.
"O zaman sen de halam oluyorsun." Sabır dilenircesine derin bir nefes aldı ve gözlerini tavana çevirdi.
"Ergenlikte diye. Bir şey demiyorum." Silahına geri döndü.
"Bıçağı karaciğerine yemesi gerekmiyor muydu?" diye Mathew konuştuğunda şokla ona baktım. Amacı beni bıçaklatmak falan mıydı?
"O ayrıcalıklı." Gizlice tuttuğum nefesimi verdiğimde Dylan görüp güldü. "Neye sırıtıyorsun sen?" diye Thorn ona döndüğünde gözlerini devirdi.
"Biliyor musun?" Pislikçe sırıtarak ona baktı. "Bu seni hiç alakadar etmez."
"Ama sen ayrıcalıklı değilsin." Eline bıçağı alıp ayağa kalktığında gözlerim korkuyla genişlerken Dylan'ın önüne geçtim ve korkuyla kollarımı iki yana araladım.
"Şaka yaptı!"
"Hayır yapmadım." Thorn bana bir adım attığında Dylan'ı arkama alarak geriledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu