Çok soft bir bölüm oldu.
Yorum ve vote atmayınca kedilerim ağlıyor.
🐈🐈😿😿Ama artık ağlamayacaklar.
Üzgünüm ama burada kendimi yırtıp yeni bölüm atıyorum ve cidden uğraşıyorum. Ama tık yok. TRNC'de de aynen böyle.
O yüzden bundan sonra yorum ve vote sayısı beni tatmın etmedikçe yeni bölüm gelmeyecek. Üzgünüm ama sizi mutlu ediyorum, benim de mutlu olmam lazım.
İyi okumalar.
"İşte şimdi kenara sıkıştın aptal kedi."
Gözlerimi kısarak odanın köşesine sıkıştırmayı başardığım kediye baktım. Gıp gri tüyleri vardı ve tam sevilesi duruyordu. Hem Dylan'ın kedisi gibi de değildi dış görünüşü. Ama sevememiştim. Benden kaçıyordu köşe bucak çünkü. Tony uğraşmamamı, kendini sevdirmek istese yanıma geleceğini söylemişti ama dinlememiştim.
Ona doğru elimi uzattığımda bana miyavladı, hızla bacak aralarımdan geçip kaçtı ve koridora. Oflayarak ben de arkasından koşarak koridora çıktığımda bir çift el omuzlarından tutarak durdurdu beni.
Nefes nefese başımı kaldırıp Tony'nin gözlerine baktım.
"Neden yaramaz küçük çocuklar gibi oradan oraya koşuşturuyorsun?"
Arkasında benimle dalga geçer gibi durmuş partisini yalayan kediye baktım. "Onu istiyorum çünkü." Gözlerim kısıldı. "Dalga geçiyor şerefsiz."
Terlemiş saçlarımı yüzümden geriye attı. "Bir de kot ceketle koşuşturuyorsun. Terlemişsin haline bak." Üstümden kot ceketi çıkarttı ve koluna astı. "Seninle oyun oynuyor. Otur bir yere, gelecek kucağına. Hem niye taktın bu kadar kediye?"
"Ama tipe bak!" diyip gülerek kediyi gösterdiğimde partisini yalamayı bırakıp bize baktı ve başını sağa eğdi hafif. "Çok tatlı! Döve döve seveceğim yakalasam."
"Belki de o yüzden kaçıyor hayvancağız." dedi acıyarak kediye bakarken. Ardından omzumu bırakıp tamamen döndü kediye. "Onu sana getirirsem koşuşturmayı kesecek misin?"
"Evet." diye mırıldandığımda yere eğildi ve elini kediye uzattı. Dudaklarıyla bir ses çıkartmaya başladığında onu izlemeye başladım.
Kedi kulaklarını kabartırken, Tony'e yaklaşmaya başladı yavaş yavaş. Ardından eline geldiğinde Tony onu kucağına alarak ayağa kalktı. "O da neydi?" diye sordum şaşkınlıkla.
Kedinin gri tüylerini okşayıp bana uzattığında yavaşça kucağıma aldım ve omzuma koydum. Başımı sırtına yasladım ardından zaferle ve başının arkasını okşamaya başladım. "Eğer pisilersen sana daha kolay yaklaşır."
Dylan gelene kadar idare ederdi bu beni.
"Şimdi aşağı iniyoruz." Boştaki omzuma elini koydu ve merdivenlerden inmeye başladık. "Benim birkaç kişi ile önemli görüşmelerim olacak."
"Asi'ler mi?" Başıyla onayladı.
"Şöminenin oraya geç ve uslu bir çocuk ol." Gözlerimi kısarak şöminenin karşısındaki koltuğa oturdum ve kediyi kucağıma çektim. Başını dizlerime koyup mırıldanmaya ve uyuklamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Bilim Kurgu"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu