Yorum ve vote fişeklerseniz çok mutlu olurum.
"Casey gibi." dedi kağıttaki C harfini gösterirken. Yatakta oturuyorduk ve bana harflerin yazılışlarını öğretmeye çalışıyordu. A harfini anlamıştım, B'yi de kavramıştım. C'deydik. İsimler üzerinden anlatmaya çalışıyordu.
Bana baktı yavaşça. "Anladın mı?" Olumlu anlamda başımı salladığımda kağıda bir şey yazdı. "Oku o zaman bunu."
"Ca..." dedim ona bakarken. Sadece başını anlayabilmiştim. Gülümserken olumlu anlamda başını sallayıp saçlarımın tepesinden öptü.
"O zaman D'ye geçelim." Ben de gülümseyerek başımı salladım. Bugün sabah gelmişti. Elinde kağıt ve kalemlerle. Nedenini sorduğumda bana okuma yazma öğreteceğini söylemişti.
"Ada." diye D harfi de bitince okudum kağıda yazdığını. Ardından onun gibi aynısını yanına yazdım.
"O zaman bu günlük bu kadar yeter." Bana bir kitap verdi. "Çocuk kitabı bulamadım. Anlamayacaksın ama en azından öğrendiklerini pekiştirirsin." Kağıt ve kalemi de verdiğinde ayağa kalkıp masanın çekmecesine koydum.
"Neden hepsini öğrenmedim ki?" Geri yanına oturduğumda saçlarımı geriye doğru taradı yavaşça.
"Çocuklara haftada iki harf öğretirler normalde." Kaşlarım çatıldı yavaşça.
"Ama ben çocuk değilim." Gülüşü kulağımı doldururken elini yanağıma indirdi ve yavaşça okşamaya başladı.
"O yüzden günde dört harf öğrettim ya." Başımı salladım. "Bir gün aralıklarla yapsak, on günde öğrenirsin. Ama her gün bu kitaptan çalış ki, daha iyi kavra. Yoksa unutursun." Yüzümde bir gülümseme yayıldı.
"Sonra mektup bile yazarım belki sana." Başını hafif başıma yaklaştırdı.
"Sonra mektup bile yazarsın bana." Diğer elini de saçlarıma çıkarttı. Sabahtan beri ufak ufak yakınlaşıyordu ama beni öpmeye çekindiğini farketmiştim.
"Yapmayacak mısın?" diye fısıldadığımda ne dediğimi anlamışçasına gülümsedi. Ardından yavaşça dudaklarımı dudaklarının arasına aldı.
Bedenimi yatağa yatırıp, yanıma uzandı ve bir dirseğin kırıp yatağa yasladı. Diğer elini de yanağıma çıkartıp okşamaya başladığında ona karşılık vermeye başladım. İnctmekten korkar gibi yavaşça öpüyordu dudaklarımı.
Elimi saçlarına çıkartıp diplerini çekiştirdiğimde inleyerek alt dudağımı dişledi hafif. Ben de dudaklarına inlerken, dudaklarını ilk çeneme kaydırdı. Küçük bir öpücük kondurup boynuma indi ardından.
Gözlerimi sıkıca yumdum ve istemsizce boynumu ona araladım. İnce deriyi dudaklarının arasına alıp çekiştirdi ve dişlerini geçirdi hafif. İnlediğimde dişlediği yeri diliyle ıslatıp küçük bir öpücük kondurdu.
Tekrar dudaklarını dudaklarıma çıkarttığında, bir süre daha dudaklarımız uyumla dans etti. Onunla öpüşmek, yumuşacık saçlarında ellerimi gezdirmek her şeye bedel gibi geliyordu.
Dudaklarımızı ayırdığında, ikimiz de nefes nefeseydik. Yavaşça yanağımdan öptü. "Sana bir şey göstereceğim." dediğinde gözlerimi açıp gözlerine baktım. "Çayırlık'a gideceğiz."
"Şimdi mi?" Olumlu anlamda başını salladı ve dudaklarıma bastırdı dudaklarını tekrar. Alt dudağımı emip geri çekildi ve gülümsedi.
"Şimdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu