DD -36-

326 45 16
                                    

Ben geldim.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.












Durduğumuzda bir ağaca yaslanıp yere oturdu. Elimden tutup beni kendine çektiğinde tam dibine oturdum yavaşça. Elinin tersi ile yanağımı okşamaya başladı. "Son zamanlarda başın ağrıyor mu?"

"Hayır." dediğimde başını salladı.

"Peki ayağa kalkınca görüntün karıncalanıyor mu?" Tekrar olumsuz anlamda başımı salladım. Derin bir nefes aldı.

"Araştırılması yasak bir projeden bahseder yaşlılar." Onu dinlemeye başladım. "Bunun üstünde çalışan Gem'leri sürmüşler hatta. Bana da büyükannem anlattı."

"Efsaneden mi bahsediyorsun?" dediğimde başımı salladım.

"Yüzyıllardır Gem'lerin DNA'ları ile oynanıyor. Imp'lerden o kadar farklı DNA'larımız var ki, biz soğuğu hissetmezken onlar hissediyor. Kilometreleri yorulmadan koşabiliriz, onlar ise dayanamaz. Vücutlarının ve yüzlerimiz altın orana göre düzenlenmiş, Imp'ler ise yaşam şartlarından dolayı çoğunlukla kusurlu doğar. Bağışıklık, güç, dayanıklık, zeka, görüş açısı... Bunların hepsini mükemmel yapmak için DNA'yı baştan yaratmak gerekiyordu." Başımı salladım.

"Şimdi düşün. Annen yüzyıllardır aynı eski genlere sahip. İki bin iki yılındaki bir insanla aynı." Başımı salladım. "Babanın ise annenle ortak bir geni bile yok. Mükemmel. Adeta bir Tanrı'yı oluşturur gibi. İkisinin kanından karışık bir bebek olursa ne olur?"

"Karmaşa." dediğimde başını salladı.

"İlk başta mutasyon çıkacağını düşündüler." Kaşlarım çatıldı.

"Mutasyon ne?" dediğimde bana nasıl açıklayacağını bilemiyor olmalı ki düşünmeye başladı.

"Üç kollu bir bebek doğduğunu düşün. Ya da DNA'sı fazla olduğundan normal işleri bile yapamayan birey." Başımı salladım. "Deneylerde ortaya çıkana göre bebekte zekayı ve altın oranı etkileyen hiçbir şey çıkmamış. Annesi ya da babası Gem ise bebek her zaman Gem olana çekermiş."

"Ben babama çektim."

"Evet. Yüzün altın oranda. Zekan bizimkilerle aynı." Başımı salladım. "Ama gücün aynı değil. Soğukta üşüyorsun. Bizim kadar çok koşamazsın. Bağışıklığın düşük. Ama az önce, senin iki katın güçlü bir Gem'i kolayca yere serdin."

"Ama Bellamy Steves beni öldürmeye çalıştığında onu durduramamıştım." Başını salladı.

"Deneylerde babası Gem, annesi Imp olan beş çocuk kullanmışlar. İkisi kız, üçü erkekmiş. Hepsinin zekası birbirine eşit ve yüzler altın orandaymış. Her şey çok güzel gitmiş, beş çocuğun ergenliğinin sonuna kadar." Yanağını çekip elimi tuttuğunda başımı omzuna yaslayıp onu dinlemeye devam ettim.

"Kızlardan birisi yirmi bir yaşında, bir gece birden bağırmaya başlamış. İnanılmaz bir baş ağrısı çekiyormuş ve deneyi yapan doktorlar bulamamış nedenini. Kız iki gün içinde ölmüş." Tüylerimin ürperdiğini hissettim. "Sorunu bulamayan doktorlar, diğer çocuklara hızla test yapmaya başlamış. Diğer kızın gücünde o kadar büyük artış saptamışlar ki onları korkutmuş bu. Kız, iki Gem gücü kuvvetindeymiş. Artık soğukta Gem'ler gibi dayanıyormuş. Büyüdükçe altın oranın da üstünde etkileyen bir güzelliği ortaya çıkmaya başlamış."

"İlginç." dediğimde kafama vurdu eliyle. Güldüm. "Tamam, tamam. Dinliyorum."

"Erkeklerde fazla bir değişim olmadığından kıza odaklanmışlar. Bir ay sonra, kız da diğer kız gibi bir gece baş ağrısıyla bağırarak uyanmış. Bu sefer nedenini bulmuşlar." Kaşlarım çatıldı.

"Neden oluyor bu?"

"Yaşın ilerledikçe iç içe geçmiş genlerini beynin yönetmekte zorluk çekiyor. Beyin kenara sıkıştığında, her şeyi düzene sokmak için temizlik yapıyor. Ve dayanılmaz bir baş ağrısı, kusma, denge bozukluğu takip ediyor bunu. Bu iki genin birleştiğinde oluşturduğu mutasyon."

"O zaman bu kız da öldü." dedim.

"Hayır." dediğinde kaşlarım çatıldı. "Kız bir hafta boyunca dayanmış ve atlatmış. Kendine geldiğinde Gem'lerden bile daha güçlü bir şekildeymiş." Gözlerine baktım başımı hafif ona çevirip. "Bir geni mükemmel konumdan daha mükemmel bir konuma ancak sınırlarını zorlayarak yapabilirsin. Kızın annesi Imp, babası Gem. Gem genleri, Imp genlerini tehtit olarak algılıyor ergenlik döneminde. Ve Gem genleri onları yıllar içinde yendiğinde ortaya başka bir şey çıkıyor."

"Ama neden daha güçlüler?" Gözlerini yere dikti.

"Şöyle düşün." dedi tekrar gözlerime bakarken. "Vücudunun daha önce hiç tanımadığı bir hastalığa yakalandın ve bağışıklık sistemin hastalığı yendi. Ne olur sence?"

"Muhtemelen o hastalığı bir daha geçirirsem daha hafif geçiririm." Başını salladı.

"Aynen öyle. Bağışıklık sistemin artık hastalığı tanıdığı için kendini geliştirir ve seviyesini yükseltir. Kızın Gem genleri Imp genlerini yenince, geriye kalan Gem genleri de kendini geliştirmiş. Seviyesini yükseltmiş."

"Anladım." dediğimde devam etti.

"Diğer üç erkekten ikisi başaramayıp on sekiz yaşlarında ölmüşler. Ama bu iki çocuk hayatta kalmış. Dünyadaki her Gem'den daha güçlülermiş." Derin bir nefes aldı. "Devlet bunu fark ettiğinde projeyi durdurmuş. Çünkü Imp'lerin bunu öğrenmesinden ve bunu kullanmasından korkmuşlar. Projeyi hazırlatan bilim insanlarını öldürmüşler. Ama onlar ölmeden önce, bu iki çocuğunun kaçmasını sağlamışlar. Devlet o iki üstün Gem'i hiçbir zaman bulamamış. Ve Gem, Imp ilişkisini öğrendiği her Imp'i asmaya başlamışlar. Eğer çocuk doğarsa da doğduğu anda bebeklerin hepsini öldürmüşler." Sertçe yutkundum.

"Ben..." dediğimde derin bir nefes aldı. "Ben üstün Gem mi olacağım?"

"Bu sadece bir efsane." dediğinde başımı salladım.

"Ellie yirmi yaşında. Hayatı çok normal." Başını sallayıp beni rahatlatmak istercesine gülümsedi ve dudaklarımdan öptü.

"Demek ki efsaneymiş. Babanlar boşu boşuna endişeleniyor." Başımı salladığımda ayağa kalktı ve elini uzattı. "Gel hadi. Gidelim." Elini tuttum ve ayağa kalktım. Gözüm birden karardığında ona tutundum hızla. Gözlerimi yumdum. "İyi misin?"

Birkaç saniye sonra geri araladım gözlerimi. "İyiyim." Başını salladı. Ardından kolunu omzuma doladı. Yürümeye devam ettik.













Efsane yüzde yüz doğru diyemeyiz, abartılır genellikle zaten efsanelerin olayı da budur.

Ama doğruluk payı olan yerler de var. Göreceğiz.

Nasıl olmuş?

Bir sonraki bölüm ajanlık yapacaklar.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Sonra görüşürüz.

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin