DD -43-

272 47 26
                                    

5828492 yıl oldu ama ben geldim agalarım.

Yarın TRNC yeni bölüm gelir.

Bu da final olur.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.









Kulaklarım uğulduyor beynimde düşünceler oradan oraya savruluyordu. Duygularım birbirine karışmıştı ama bu sefer ne olacağını hissediyordum.

Sona yaklaştığımı hissediyordum.

Gözlerim arabanın sürücü koltuğunda oturmuş nefes nefese sın hızla araba süren Dylan'a kaydı. Korkuyla gözleri etrafı tarıyor, belki de çoktan çizilmiş kaderimi düzeltmek için bir çıkış yolu arıyordu. Tüm şehrin beni aradığını göz önünde bulundurursak pek olumlu seçenek gibi değildi.

Öleceğimi kabullenmek istemiyordu.

"Dylan." diye fısıldadım. Korku dolu gözleri anlık beni buldu, ardından tekrar yola döndü.

"Şimdi değil birtanem." Gözlerimi kırpıştırdım. Yüzü aklımda kalsın diye her bir köşesinin tekrar üstünden geçtim gözlerimle.

"Her çıkışı kapattılar." Kabullenmeliydi. Canı çok acıyacaktı, belki dayanamayacaktı ama bırakması gerekiyordu. Boşa umut etmesini istemiyordum. "İşe yaramayacak. Cumartesi günkü gösterileri hep ben olacaktım. Planlıydı. Buradan çıkmama..."

"Kes sesini." dedi sıkılı dişlerinin arasından. Yanaklarından yol çizerek akan göz yaşlarını elinin tersiyle sildi. "Ben yaşadığım sürece sana bir şey olmayacağına söz verdim. O yüzden kes sesini." Vitesi değiştirdiğinde araba sınırlarını zorlandığını belli eder şekilde bağırdı.

"Dylan." Yüzümü sıvazladım. Sadece şimdiyi düşünmek istiyordum. "Kalan zamanımı kaçarak..."

"Kes sesini dedim!" diye bağırışı yankılandı tüm arabada. Vitesi tekrar değiştirdi. "Sus..." diye çaresizce fısıldadığında kabullendiğini biliyordum. Gülümsedim ama içim acı doluydu.

"Kalan vaktimi yüzüne bakarak geçirmek istiyorum."

Arabayı yavaşlatmaya başladığında gözlerimden birer damla düştü. Birkaç saniye içinde tamamen durduk. Sıkıca direksiyonu kavrarken gözlerini kapattı ve alnını direksiyona yasladı yavaşça. Titreyen vücuduyla hıçkırarak ağlamasını izledim göz yaşlarımla.

Başaramamıştım. Başaramamıştık.

Kemerimi titreyen elimle çözdüm ve elimde sıkıca tuttuğum telsizle arabadan indim aşağı. Onun kapısına gelip açtığımda alnını direksiyondan çekti. Islak gözleri ile bana bakarken yavaşça o da indi yanıma.

Arabanın kenarına oturup sırtımı yasladığımda o da yanıma oturdu yavaşça. Titreyen kollarını bana sardığında uzaktan gelen siren seslerini duyabiliyordum. Tahminen bizi bulmaları yarım saat sürecekti. Başımı omzuna yaslayıp ay ışığı altında gözlerine baktığımda titreyen eliyle saçlarımı geriye taradı.

"Teşekkür ederim Dylan." Her şey için son kez teşekkür ettim ona. "Seninle geçirdiğim bu bir yıl, emin ol ki on sekiz yıllık yaşantıma değerdi."

"Benim suçum..." Elimi yanağına çıkartıp göz yaşlarını sildim.

"Beni oradan kurtardın, babamla senin sayende tanıştım. Ailem oldu. Sevgilim oldu..." Dudaklarımı dibimdeki dudaklarına bastırdım yavaşça. "Çok sevildim." diye fısıldadım göz yaşlarıyla ıslanmış dudaklarına. Kendi akan göz yaşlarımı silmeye uğraşmadım, o sildi benim yerime. "İyi olacaksın."

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin