Ben geldim.
Atmış kişi okumuş ama vote sayısı 9. Ne diyim ki bilemedim...
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.
Derin bir nefes alıp arkama yaslandığımda o da benim gibi yaslandı. İçeriden telaşlı konuşma sesleri geliyordu ve kesinlikle nedeni birden ortaya çıkan kuzenimdi.
Dylan elimi tuttuğunda ona çevirdim başımı. Birbirimiz bakmaya başladık. "Kız cidden Gem'lere bağlıysa ne yapacağız? Thorn onu görmek istiyor ve böyle bir şey olursa kişilikleri tamamen ters düşer." Derin bir nefes alıp önüme döndüm.
"Bilmiyorum." Thorn aklına kızı kaçırmayı koymuş gibi duruyordu ve kız bize ihanet ederse hepimiz ölürdük. Ama bildiğim bir şey varsa, Thorn'un öz kardeşi bile yapsa ihaneti affetmeyeceğiydi. "Eğer bizi açığa çıkartırsa Thorn onu öldürür. Onu tanıyorsun."
"Tanıyorum ve bunu yapamayacağını biliyorum." dediğinde ona döndüm. "Düşün Thomas. Aşık olduğu kadın için kendi kanına ihanet etti. Kızı için ne yapar peki?" Sertçe yutkundum. Hiç bu noktadan düşünmemiştim.
"Kızının savunduğu halk, sevgilisini astırdı. Eminim ki bunun farkında." Derin bir nefes aldı. "Hem öyle bir şey olursa..." Devam ettiremedim. Yapacağından emindim.
"Ne?" diye sordu.
"Babam." dedim. Ben ve Ellie'den çok sevdiği bir şey yoktu. "Babam ilk o kızı, sonra gerekirse Thorn'u öldürür." Benim gibi gözlerini kaçırdı. O da yapacağından emindi. Eğer Thorn bize kızı için ihanet ederse gözünü bile kırpmadan ikisini de öldürürdü.
Odanın kapısı açıldığında ellerimiz ayrılırken koltuktan onlara döndüm. İlk Thorn çıktı. Ardından babam ve Mathew.
"Kafayı yemişsin sen!" diye babam öfkeyle bağırıp Thorn'u ittiğinde Dylan ile ayağa kalktık tetikte. "Bizi tehlikeye atacaksın!"
"Ben..." dedi Thorn sinirle ona yürürken. Babam dik görüntüsünü bozmadı. "Orgeneralinizim. Asi'lerin orgeneraliyim. Ne dersem, onu yapacaksın."
"Eminim ki başkan fikirlerini duyunca yerine beni almayı çok isteyecektir." Burun buruna geldiler.
"Senin oğlun için yaptık. Sıra bende."
Babam sinirle onu ittiğinde Mathew araya geçerken Dylan babamı tuttu. "Benim çocuğum vatan haini değildi!" diye bağırdı öfkeyle. "Neleri tehlikeye atabileceğini anlamıyor musun?! Hepimizi öldürteceksin, kızın sadık Gem askerinden başka bir şey değil!"
"Thomas." dedi Thorn onu takmadan. "Gidip Elizabeth Sanders ile yakınlaşmanı istiyorum. Ağzından laf al, Asi'ler falan hakkında." Babama baktığımda sesini yükseltti. "Bu bir emirdir."
"Onu öldürteceksin Thorn!" diye bağırdı Dylan. "Birilerinin onu Et Evi'nden tanıması an meselesi. Kız ne olduğunu fark ederse, Thomas'ı ihbar eder!"
"Sana sormadım!"
"İzin vermiyorum!" diye bağırdı babam. O sırada Ellie ve Will merdivenlerden inmeye başlamıştı. "Başka seçenek kullan!"
"Aramızda aranmayan ve dikkat çekmeyecek tek Gem, Ellie ve Thomas! Kızının gitmesini istemiyorsan, kapa çeneni!" Ardından ona döndü sinirle. "Emirlerime karşı mı geliyorsun asker?"
Babam Thorn'dan daha düşük rütbeliydi.
"Kafayı yemişsin sen Thorn." dedi gülerken sinirle. "İzin vermiyorum. Beni öldürmen gerekecek. Kızın tehlikeli, Gem askerlerinin vatanlarına nasıl sadık olduklarını en iyi sen bilirsin." Ona yaklaştı. "Ruth'u babam ihbar etmemiş miydi?" diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu