DD -21-

504 60 65
                                    

Ben geldim.

Yorum ve vote atmayı unutmayın iyi okumalar!

Yorum ve vote atmayı unutmayın iyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Şöminede yanan ateşin sesi kulaklarımıza çarparken, bir eli göğsümdeydi. Koltukta üstüme eğilmişti ve dudaklarını uyumla dudaklarımda hareket ettiriyordu, ateşin seslerine öpüşme seslerimizin karışması hoşuma gitmeye başlamıştı.

Nefeslenmek için geri çekilip kısa bir an gözlerime baktı ve başını hafif sola eğip tekrar birleştirdi dudaklarımızı. Bir elimi ensesine çıkartıp, diğer elimi de saçlarına daldırdım.

İşaret parmağını gömleğimin açık düğmelerinin gözler önüne serdiği göğsümde dolaştırdı hafif baskılarla. Diliyle dilimi emdiğinde ağzına boğuk bir inleme gönderdim.

Dudağımı çekiştirdiğinde gülmemle gülümseyerek tekrar ayırdı dudaklarımızı. Gözlerime bir süre bakıp, elini yanağıma koyarken dudaklarını tekrar dudaklarıma bastırdı.

Dudaklarını yanağıma kaydırdı. Oradan yavaşça boynuma indi ve gömleğimin bir düğmesini daha ince parmaklarıyla açıp dudaklarını omzum ile boynumun birleştiği noktaya bastırdı. Sert bir öpücüğüyle başımı geriye attım inleyerek.

Tekrar dudaklarıma yüksekdiğinde, beni koltuğa eğerken üstüme çıktı yavaşça. Başımı koltuğun kenarına yasladım. Eli pantalonuma gitmişti ki kulübenin kapısı sertçe çarpılarak açıldı.

Hızla benden ayrıldığında, korkuyla başımı geriye atıp gelene baktım. "Tanrım, bunu görmek için çok gençtim." dedi ve Mathew diğerlerinin yanından ayrıldı.

Derin bir nefes alıp Dylan'ın omzuna tutunarak koltukta az öncekine nazaran daha normal bir pozisyona geçtim. Dylan da üstümden çekilirken yanıma oturdu. Kötü kötü Will'e baktığımda omzunu silkti.

"Beni tehtit etti." Parmaklarımla hızla gömleğimi düğmelemeye başladım. Yamuk yapmıştım ama o an umursamadım.

"Ne işin var burada?" diye sordum öfkeyle gözlerine bakarken. Sert ifadesini yanımdaki Dylan'dan çekti ve bana döndüğünde gözlerinde yayılan yumuşamaya şahit oldum.

Thorn onu takmadan klübeyi incelemeye başlamıştı. Sırıtarak Dylan'a döndü. "Yiğenimi ormanlık ve oldukça tenha bir alanda eve attığın için seni öldürmeli miyiz? Ben amcasıyım ama o babası, hiç bilmem öyle işleri." İkimiz de aynı anda gözlerimizi devirdik ve Dylan sinir bozucu bir ifade ile gülümsedi. Ardından dirseklerini dizlerine yaslayıp ellerini iki yanına açtı.

"Bence siktirip gidebilirsiniz." Dudaklarımı birbirine bastırdım ve başımı sallayıp Dylan'ı onayladım.

"Bence çok haklı. Kapı tam arkanda Tony. Thorn'u da al ve çık, Will ve Mathew tercihe göre kalabilirler." Ellerimi iki yanıma açtım gülümseyerek. "Yine beklemeyiz!"

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin