Ben geldim.
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.
"Uykusuz gözüküyorsunuz." diye Thorn konuştuğunda esnedim. Gece şey yaptığımızı bilmiyordu.
Sahi dün gece neler yapmıştık öyle.
"Ben odalarının önünden geçtim, pek iç açıcı ses..." Sinirle dirseğimi Mathew'in karnına geçirdiğimde acıyla inlerken Dylan kıkırdadı. Odamızın önünden geçtiği falan yoktu, dayak yememiz için uyduruyordu sadece.
"Uyuduk biz, uyduruyor Mathew." diye Dylan hızlıca konuşunca şirince sırıttım. Babam ile Thorn bize bir bakış atsa da konuyu geçmek zorunda kaldılar.
"Yüzünü kimse tanımıyor Thomas. Adalet binasına gitmen kolay olacak." Üstümdeki Muhafız üniformasının koluna bir amblem taktı cırt cırtlı. "İçeriden adamımız var. Sizi kameralardan takip edecek."
"Peki elektirik?" diye Dylan sorduğunda babam ona döndü.
"Kamera ve elektirik aynı odadan kontrol ediliyor. Unutmayın en soldaki asansöre bineceksiniz. Adam sizi kameralardan takip ettiği için ne zaman elektriği kesmesi gerektiğini bilecek." Başımızı salladık.
"Dikkatli olun." diye Thorn konuştuğunda başımı salladım. "Gidelim hadi." İlerlemeye başladık.
***
İçerideydim. Ve gergin hissediyordum. Üstümdeki üniforma çok ağırdı sanki. Ve kalın. Terlemeye başlamıştım. Muhtemelen vücudum içimde çarpan adrenaline tepki gösteriyordu.
İçimde yaşadığım gerginliğime rağmen düz koridorda, diğer Muhafızların arasında yürümeye devam ettim. Kimse beni sorgulamıyordu, ya da sorgulayıcı bakışlar atmıyordu.
Thorn'un anlattığı gibi sola döndüğümde içimdeki şüphe acaba sağa mı dönecektim diye patladı ama korktuğum için kuruntu yaptığımı biliyordum. İleriden sola dönecektim. Asansöre binecektik ve otuzuncu katta Dylan da yanıma gelecekti.
Sola döndüğümde ileride asansörlerin gözükmesiyle gergin bir nefes bıraktım yavaşça. En soldaki ve kimsenin önünde beklemediği asansörü çağırdım. Thorn arkadaşından aldığı bilgiye göre bu asansörün ara sıra arızalandığı için tercih edilmediğini söylemişti.
Bizi de şansa bırakmıştı yani.
Asansör geldiğinde içeri geçip otuzuncu katı tuşladım. Kapı kapanıp içeri müzik doldurduğunda eldivenli parmaklarımla yüzüme düşen saçlarımı geriye attım.
Birkaç saniye sonra otuzuncu kata geldiğimde durdum. Kapı açıldığında sadece Dylan'ı görmeyi bekliyordum ama onunla birlikte iki kişi daha çekti ilgimi.
Bana bir bakış atıp içeri geçti ve en üst katı tuşladı. Asansörün kapısı kapandığında tekrar hareket etmeye başladık.
Çok geçmeden iki adam farklı katlarda indiğinde kapının kapanmasını bekledik. Yine de her ihtimale karşı birden başka bir kattan birisi biner falan diye yaklaşmadık birbirimize fazla.
"Anahatarı aldın mı?" diye sordum önüme bakmaya devam ederken. Asansör birden durduğunda aralanmış dudaklarını kapattı hızla.
Bizim yaşlarımda bir çocuk bindiğinde bana bir bakış atıp Dylan'a döndü. Dylan'ın gözlerinin hafif genişlemesin izledim. "Dylan?" Kısık sesli bir küfür savurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu